Başbakan Trabzon'dakileri anlattı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran Seçimleri öncesindeki en önemli mitinglerden biri olarak kabul edilen İstanbul mitinginde halka sesleniyor.Erdoğan'ın, Zeytinburnu Kazlıçeşme meydanındaki mitingi için binlerce partili meydanı tıklım tıklım doldur

Başbakan Trabzon'dakileri anlattı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran Seçimleri öncesindeki en önemli mitinglerden biri olarak kabul edilen İstanbul mitinginde halka sesleniyor.

Erdoğan'ın, Zeytinburnu Kazlıçeşme meydanındaki mitingi için binlerce partili meydanı tıklım tıklım doldurdu. Erdoğan'ın gecikmeli başladığı mitingde şunları söyledi:

"Aşkınız sevdanız tutkunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Gittiğim her şehirde enbiyayı, ashab-ı kiramı, alimleri, fazılları, arifleri, rahmetle yad ediyoruz. Değerli kardeşlerim bütün bunlarla birlikte gönüller sultanı insanlarla buluşmanın onların bıraktığı şehirlerde onları hayırla yad etmenin gayreti içinde olduk ve devam ettiriyoruz. Zira bize düşen bu. Bunu yapmaya da devam edeceğiz. İstanbul'da acizim. Hangi birini sayayım? Cihan padişahları; Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Ulu Hakan Abdülhamit Han. Gönül insanları; Ebül Vefa'yı mı sayayım? Hz. Halit, Aziz Mahmud Hüdayi, Yahya Efendi, Karaca Ahmet. Arkalarında yıkılmaz eserler bırakan; Mimar Sinan, Yahya Kemal, Mehmet Akif, Necip Fazıl'ı mı sayayım? Büyük devlet adamları; Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan. Elbette Hz. Yüşa, elbette Ebubekir Ensari ismini sayamadığım nicesi ile birlikte Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerlerine olsun diyorum. Allah onlardan razı olsun.  Buradan onlara teşekkür ediyorum. Sizi burada çok beklettim ama bu yol çile yoludur. Çile var ama sizde de vefa var. Bu şehre hizmetkar olma şerefini bana bahşettiği için önce Allah'a şükrediyorum. Sonra size teşekkür etmek istiyorum. Ve sizlerle gurur duyuyorum. Ben bu şehirde doğdum bu aziz İstanbul'da büyüdüm. Ben bu şehrin insanı nasıl ağlattığını da biliyorum, nasıl güldürdüğünü de.

Türk Bayrağı'nın renginden rahatsız olanlar da var. Hilalinden rahatsız olanlar var. Yıldızından rahatsız olanlar var. Hakkari'de, BDP'nin eline CHP bayrağını tutturup, Türk Bayrağı'nı tutturamayanlar var. 12 Haziran onlara da hesap sorma günü olacaktır.

Bu şehirde köprü altında yatan da, mendil satan çocuklar da benim yol arkadaşım olmuştur. Bu şehrin yoksulları garibi, gurebası benim kader arkadaşım oldu . Siyasete bu şehirde başladım, bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaptım.

Millet bize parlamento'da çalışın diye oy verdi. Bunlar sadece oyalamak için ellerinden gelen herşeyi yaptılar. TBB'ye yasa çıkarmak için gittik ama bu muhalefet yatıyordu.

Sevgili İstanbullular biz geçtiğimiz yıl 12 Eylül'de 26 madde ile beraber uyum yasalarını çıkarmaya başladık. Biz Türkiye'de değişimi farklı yaşayalım halka da farklı yaşatalım istiyorum. Bu ülkeyi büyüteceksek 81 vilayette işsizliği yoksulluğu bitireceksek bunu özgürlüklerle demokrasi ile yapacağız. Ne kılıçdaroğlu ile ne Bahçeli ile uğraşacak değilim. Vaktim yok. Biz ne devraldeık ne yaptık? Bunu söylemek lazım . Milli gelir 280 milyar dolar olarak. Bize nasıö devretti 230 olarak. Biz bunu 740 milyar dolara çıkardık.

Türkiye'nin borç stoku ne kadardı, milli gelirin yüzde 61'i idi. Şimdi ne oldu, yüzde 27. CHP zamanında borçlanma faizi yüzde 63'tü, şimdi yüzde 7.

Biz kafatası milliyetçisi aramıyoruz. Allah insanoğlunu kabileler halinde yaratmış. Kimseyi aşağılayamayız. Herkesin etnik yapısına saygı duyuyoruz. Biz Türküyle Kürdüyle Lazıyla, Çerkeziyle, Abazasıyla.

Merkez Bankasını döviz rezervi 97 milyar dolar oldu.  Sayın Kilıçdaroğlu yolsuzlukların olduğu ülke bu mu? Yandaşın Bahçeli ile beraber mi bu kararı aldınız? Şu anda Merkez Bankamız güçlü. Soruyoruz IMF'ye olan borcu 5 milyar dolara indirdiğimiz için mi yolsuzluk var. Cumhuriyet tarihinin yarısında yapılan dersliği 8 yılda yağtığımız için mi yolsuzluk var? 13 bin 600 kilometre yol yaptığımız için mi yolsuzluk var?

Antalya'ya gittim Antalya'da yanıma bir beyefendi geldi şu toz şeker dağıtım kartı. Burada 1973 yılında İbrahim Karaca adındaki vatandaşımız bu kartla toz şeker alırdık diyor. kardeşlerim CHP budur. Trabzonda bir vatandaş elime nüfus cüsdanını tuttursu 1942 senesinde 2 metre trit bezi verildi diyor nüfus cüzdanında altına da damga vurmuşlar. Trabzon'da Akçaabat'tan bir vatandaşımız. 15 Temmuz 1937 doğumlu bir amcamız . CHP'nin köklerinde iflas vardır yokluk vardır bunlar kuru-sıkı atarlar. bekara karı boşamak kolaydır.

Eğitimde 163 bin derslik yaptık tabii ki İstanbul bundan çok pay aldı. Artık okullardan kara tahtayı kaldırıyoruz. Akıllı tahtaya geçiyoruz. Bu tahtalar internete bağlı. Tabii her çocuğa bir de elektronik kitap vereceğiz. Ve bunu ücretsiz olarak vereceğiz. Zengin fakir ayrımı yapmadan vereceğiz.

Amerika'da Edward, Almanya'da Hans bundan istifade ediyor da benim memleketimde Ahmet'im, Mehmet'im, Betül'üm neden mahrum kalsın? Hemen ihale açıp kazanan firma ile dağıtıma başlayacağız. 4 yılda bunu bitireceğiz. CHP'nin İstanbul'la ilgili bir projesi var mı? Ben Kanal İstanbul dedim. Ne dedi? 'Burada insan yok' Biz yanlış yaptık. Gemiler geçerken gösterdik. İnsan koysaydık bu sefer de 'yüzme bilmiyor bunlar' derdi. Yaklaşım tarzı bu!

Bir Kanal yapılacak, on binlerce insan orada çalışacak bu kanalın sağında-solunda insanların oturacağı yerler yapılacak. Alışveriş yapıcakları yerler olacak, önlerinden gemiler geçecek. Kanal İstanbul ile bir devrim yapılıyor. Boğaz'ı tehlikelerden koruyacak. Yıllar önce Independent, Selimiye önlerinde yandı. Birçok hamile kadın o yangından etkilenip düşük yaptılar. Bir tehditti o. Şimdi daha büyük gemiler var. Kılıçdaroğlu televizyona çıkıp 'Montrö'ye aykırı' diyor. Yahu Mondrö'nün avukatlığı sana mı kaldı?. Biz hem çevreyi hem ülkeyi hem de insanımızı korumak zorundayız. Kanal İstanbul'un böyle bir önemi, değeri var. Öğrenecek, daha çırak.

1'er milyon nüfüslu 2 şehir yapacağız. İstanbul'da deprem tehdidi var. Depreme en dayanıklı bölgeleri tespit edip bu yapılanmaya gideceğiz. Depreme dayanıklı olmayan bina sahipleri ile görüşeceğiz. Alternatifleri sıralayacağız. 'Kirada otur kiranı verelim' diyeceğiz. Kabul etmezse kamulaştıracağız. 3 alternatif sunacağız. Biz şehir kurmakta tecrübeliyiz Başakşehir'i, Ataşehir'i biz kurduk. Ey CHP, sen İstanbul'a ne yaptın? Ne yapacaksın? Kimse bunu sormuyor. Yok aile sigortası verecekmiş, yok 400 TL değil 600 TL verecekmiş. Biz bunları zaten veriyoruz.

Ben bir SSK'lıydım, işçiydim. Bizim anamızı ağlattılar. Doktora git para ver, ilaca para ver. Bunları hepimiz yaşadık. Gidin yaşadıklarımızı CHP'lilere anlatın. Bizim görevimiz ikna etmek değil, anlatmak. Biz anlatalım. Kalplerin sahibi Allah'tır.

2 şehir hastanesi kurulacak, biri Olimpiyat Stadı'nın orada olacak. Hastalar bantlarda taşınacak, sedyelerde değil. En son teknoloji ile. Bir de Anadolu yakasına. Her ilçede bir devlet hastanesi olacak ama 2 de şehir hastanesi olacak. Şu koskoca İstanbul'da 10 tomoğrafi, 2 tane de emar  cihazı vardı. Şimdi 51 tomoğrafi, 37 tane de emar cihazı var. 112 acil 32 tane idi, şimdi 157 tane. Ambulans sayısı da 38'di, şimdi 209 tane. Biz Kanuni'nin torunlarıyız. Biz sağlıklı nefese gerekirse devleti heba ederiz.

Bahçeli: 'TOKİ'nin başkanını Yüce Divan'a vereceğim' diyor. Geç kaldın, 8,5 yılda yapsaydın. Abdestinden şüphesi olmayanın, namazından şüphesi olmaz. Kılıçdaroğlu ile Bahçeli ruh ikizi. Kılıçdaroğlu İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la ilgili bir belgem var diyordu. Hani nerde? Topbaş'ın dokunulmazlığı yok! Dürüst değil kardeşlerim.

İstanbul'da belediye başkan adayıydı Kılıçdaroğlu, Kadir Bey'le ilgili bir dosyadır tutturdu gidiyordu. Ya nerde o dosya? Bak tutturdu benim Kayseri Belediye Başkanımla. Bir tane çek, senet noktasında. Çeklerini ödemeyen, senetlerini ödemeyen bir tane milletvekili var kendisinin, onun getirdiği sahte şeylerle kalkıp ordan rant elde etmek istiyor. Sayın Kılıçdaroğlu senin bütün belediye başkanlarını topla, benim bir Mehmet Özhasekim yapmaz. Bunun hesabını da biz milletle geldik, milletle yürüyoruz. Çetelerle gelmedik. Biz cezaevlerindekileri kurtarmak için listelerimize adam koymadık. Bunların yaptığı bu. Bunlar siyaseti böyle görüyorlar. MHP'de aynı değil mi? O da aynı o da öyle görüyor. Ama bu hesabı 12 Haziran'da benim vatandaşlarım, benim milletim bozacak.

Televizyonda, 'Edirne Belediye Başkanı'yla aynı resimdesin' diye soruyorlar Kılıçdaroğlu'na. 'Yargı henüz karar vermedi' diyor, yahu benim Mehmet Özhasekim'le ilgili bir dava bile açılmış değil. Sevgili vatandaşlarım bunların hesabını sandıkta verin."

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem