Bakan Davutoğlu: Şiddetle reddediyoruz

Dişişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin direkt ya da dolaylı olarak hiç bir terör örgütü ile irtibatının olmadığını bunu söyleyenlerin gündem saptırmaya çalıştığını belirterek, "Bu tür yayınların bazı yayın organlarında son dönemde sık sık neşredili

Bakan Davutoğlu: Şiddetle reddediyoruz

Dişişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin direkt ya da dolaylı olarak hiç bir terör örgütü ile irtibatının olmadığını bunu söyleyenlerin gündem saptırmaya çalıştığını belirterek, "Bu tür yayınların bazı yayın organlarında son dönemde sık sık neşredilir olması, herhangi bir zemine dayanmadığı gibi maalesef hedef saptırmadır, bunu şiddetle reddediyoruz" ifadesini kullandı.

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Türkiye Almanya Dışişleri Bakanları Arasında Stratejik Diyalog Mekanizması İkinci Toplantısı'nın ardından Davutoğlu ve mevkidaşı Steinmeier, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Türkiye'nin NATO'dan yardım talebinin ilerleyen günlerde söz konusu olmasının mümkün olup olmadığı yönündeki bir soruya Davutoğlu, bugüne kadar böyle bir talebin söz konusu olmadığını anlattı. Davutoğlu, "Genel bir uygulamadır, bir güvenlik tehditi durumunda her ülke kendi etrafındaki güvenlik sorunları ile ilgili NATO'yu bilgilendirir. Ancak şu aşamada Irak ile ilgili olarak NATO'dan herhangi bir talebimiz söz konusu olmamıştır. Şu anda Irak'ta iç savaş sürüyor. Onların ve hepimizin sorumluluğu bu iç savaşı durdurmak, terör tehditini bertarat etmek ve Bağdat'ta herkesi kuşatan Sünni, Şii, Arap, Kürt, Türkmen, bütün unsurları barındıran kuşatıcı bir hükümet ile siyasi sonuca ulaşmak. Suriye'nin aksine Irak'ta böyle bir zemin vardır. Irak'ta sünni Arap'ların sistem dışına itilmesinin önüne geçilmesi ve haklı taleplerinin karşılanması lazım." dedi.

Davutoğlu, 'Bir Alman gazetecinin "Türkiye'nin de İŞID'ın ilerlemesinde suçu olduğu ve İslamistlerin sınırı aşarak Irak'a gelmelerine izin verdiği suçlamasına ne diyorsunuz?' şeklindeki sorusuna, "Türkiye'nin İŞID dahil herhangi bir terör ya da şiddet örgütüyle ilgili ilişkisi olduğuna dair bir belgesi olan onu ortaya koymalıdır. O belgeyi ortaya koyamadan Türkiye'ye dönük böyle iddialarda bulunmak hiç bir ittifaklık ilişkisine yakışmadığı gibi herhangi bir şekilde siyasi ya da medyada yansıması bakımından bir zemine dayanmaz. Biz bunu Türkiye'ye dönük psikolojik medyatik operasyon olarak algılarız.

Türkiye her yerde kökeni ne olursa olsun terörün her türlüsüne karşı çıkmıştır. Ama şuna da karşı çıkarız. Herhangi birisi terör ile İslam'ı yan yana kullanırsa bunu kullananlar ister doğuda olsun ister batıda, El Kaide benzeri terör örgütlerine yardımda bulunmuş olurlar. İslam terör ile adlandırılamaz, terör İslam ile adlandırılamaz. Mesela Neonazi hareketine biz herhangi bir yerde Alman, Hristiyan ya da Katolik terörü diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Bu Almanya açısından da Hristiyanlar açısında da kabul edilemez. Peki kim sorumludur bu terör yapılanmasının ortaya çıkmasından? Birinci sorumlu kendi halkına karşı her türlü saldırı aracını kullanarak kendi halkını katleden Esed rejimidir. İkinci sorumlu da saldırılar karşısında Suriye halkını korumak yerine hiç bir tedbir almayan ve 300 bin Suriyeliyi kimyasal silahlar karşısında sahipsiz bırakan BM Güvenlik Konseyi'dir" diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye'nin hiç bir yerde teröre destek vermediğini belirterek "Bu tür yayınların bazı yayın organlarında son dönemde sık sık neşredilir olması, herhangi bir zemine dayanmadığı gibi maalesef hedef saptırmadır, bunu şiddetle reddediyoruz" ifadesini kullandı.

Bölgesinde yaşanan olumsuzlukların en fazla Türkiye'ye olumsuzluk teşkil ettiğini hatırlatan Davutoğlu, "Irak'ta yeni siyasi yapılanma konusunda Iraklı liderler buna karar verecekler. Ama maalesef son dönemde Maliki ve diğer yöneticilerin politikaları mezhep ayrımcılığını çözücü politikalar olmadığı için ciddi risklerle karşı karşıya kaldık. O bakımdan yeni dönemde yeni parlamento açılırken ve hükümet yapılanması konuşulurken mutlaka bütün tarafların etkin şekilde içinde olduğu bir çözüme yönelinmelidir. Böyle bir çözüm terör ve şiddet yanlılarının, aşırıların da hareket alanını daraltacaktır." şeklinde konuştu.

Konuk bakan Frank-Walter Steinmeier de Türkiye'nin Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda açıklamalarda bulundu. Steienmeier, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bu yardımı yapan ülkelerin yüklerinin azaltılması için katkı yapılabileceğini belirtti.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem