Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ünlü sinema oyuncusu Müjde Ar'ın "siyasete bulaşmamış rüyalar görmesini temenni ettiğini" söyledi.Bir radyo kanalında katıldığı programda soruları yanıtlayan Bağış, sunucunun, Müjde Ar'ın bir ödül töreninde, annesi Aysel Gürel'i rüyasında gördüğünü ve cennetten kendisine seslendiğini, Gürel'in "herkes burada ama burada siyasetçi yok" dediğini aktarması üzerine Bağış, Ar'ın konuşması sırasında orada olmadığını kaydetti.

Müjde Ar'ın hayat arkadaşının da bir siyasetçi olduğunu söyleyen Bağış "Daha güzel rüyalar, anne kız muhabbetini artıran, siyasete bulaşmamış rüyalar görmesini temenni ediyorum" diye konuştu.

Bağış, "Milletinin çıkarlarını gözetenlerin gidecekleri yer cennet değilse neresidir bilemiyorum" dedi.

-"TARKAN, ESKİ DOSTUM"

Bakan Bağış, bir başka soru üzerine, "sanatçı Tarkan'ın eski dostu olduğunu" belirterek, "karşılıklı tavla oynuyormuşsunuz, kim kimi yeniyor?" diyen sunucuya "Önemli olan kimin yendiği değil, önemli olan dostluk" yanıtını verdi.

Kral Müzik Ödülleri'nde Tarkan'ın aldığı ödüller hakkında düşünceleri sorulan Bağış, New York'ta yaşadığı dönemde arkadaşlık yaptığı Tarkan'ın "Türkiye'de müziğin kendi içerisinde bir evrim geçirmesine çok önemli katkılarda bulunduğunu" söyledi.

Tarkan'ın "geç saatlere kadar nasıl enerjisini sarf ederek kendini yetiştirmeye çabaladığına" şahit olduğunu belirten Bağış, "bir arkadaşı olarak onun başarılı olduğu bu alanda faaliyetlerini sürdürmesini çok önemsediğini" kaydetti.

Bağış, Türkiye'de çok değerli sanatçılar olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Sezen Aksu adeta bir fabrika gibi, devamlı yeni müzisyen yetiştiriyor. Sertab Erener gururumuz, Eurovision'u kazanmış şarkıcımız. Yüksek Sadakat'i de ben burada takdir etmek istiyorum. Yüksek Sadakat belki bu sene çok başarılı olamadı ama Türkiye'deki bazı muhalefet partilerimize sadakat kelimesini hatırlattı. Onların bunu hatırlamaya çok ihtiyacı var. O grubun adı bile aslında bizim muhalefete çok önemli bir olguyu hatırlatır. Maalesef iki muhalefet partimizde de sadakat denen bir şey kalmamış. Ne eski liderlerine, kendi inançlarına, kendi değerlerine ama Yüksek Sadakat belki sadakatin bizim kültürümüzdeki yerini onlara hatırlatmak için bir vesile olur diye düşündüm."

Eurovision şarkı yarışmasında kazananın Azerbaycan olduğuna işaret eden Bakan Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycanlı sanatçıları arayıp tebrik ederken yanında olduğunu belirterek "Gerçekten gurur duyduk" dedi.

Sanatçıların sahneye ellerinde Türk bayrağı ile çıktıklarını söyleyen Bağış, "Tek milletin iki bayrakla sahneye çıktığını görmüş olduk. Önemli olan o başarının kardeş ülkenin de hissettiği bir mutluluk olması" ifadelerini kullandı.

-(BAŞKA ÜLKELER İÇİN) İLHAM KAYNAĞIYIZ"

Bağış, "AB'den genel seçimlerden sonra bir tarih alabilecek miyiz?" şeklindeki soruya yönelik, AB'den tarih almanın önemli olmadığını, önemli olanın Türkiye'nin kendi tarihini koyması olduğunu belirterek, bu süreçte gerekli yasal değişiklikleri yaptıklarını, izledikleri bir takvimlerinin olduğunu söyledi.

Suriye, Libya ve Tunus'ta insanların sokağa reform ve demokrasi talepleri için döküldüklerine işaret eden Bağış, "Türkiye'nin reformlarından başka ülkeler de başka milliyetler de esinleniyor, onlara da örnek oluyoruz. Onlar için de biz ilham kaynağıyız, onun için bizim gerçekten istikrarımızı artırmamız ve çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Bakan Bağış, "Uluslararası Para Fonu IMF'nin başına bir Türk yakışır mı?" şeklindeki soruyu "Kesinlikle yakışır" diye yanıtladı.

Şu anda Türkiye'nin ekonomi konusunda dünyanın en başarılı ülkelerinden biri olarak görüldüğüne dikkati çeken Bağış, IMF tarihinin en başarılı örneğinin de Türkiye olduğuna işaret ederek, IMF başkanlığı için Ali Babacan, Mehmet Şimşek ve Kemal Derviş olmak üzere üç Türkün adının geçtiğini kaydetti. Bağış, "Bu üç isim de ortaya koydukları vizyonla, kararlılıkla Türkiye'nin ekonomi konusunda maharetini bütün dünyaya ispat etmiş durumdalar. Hangisinin olacağı da çok mühim değil. Hangisi olursa olsun yeter ki bizlerden biri olsun arzu ederiz ama olmasa bile inanın bana kim seçilirse seçilsin danışacakları kişiler bu üç kişi olacak" diye konuştu.

"Genç olmak yasak mı?" sorusuna karşılık Bağış, "Kesinlikle değil, o yüzden biz seçilme yaşını 25'e düşürdük. İleride, daha da düşürmemiz gerekecek. Ben Türkiye'nin gençlerinin bu ülkenin azınlığı olduğuna inanmıyorum, aksine demografik yapıya baktığımızda çoğunluk olduklarını görürüz" diye konuştu. Bağış, genç olmanın Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olmak olduğunu belirterek, gençlerin desteğini çok önemsediğini söyledi.

Kanal İstanbul projesinin "dünyanın en prestijli" projelerinden olacağını ifade eden Bağış, bireysel çılgın projesinin ise "arkadan gelen gençlerin söz sahibi olması için elimden gelen çabayı göstermek ve onlar için ağabey olabilmek" olduğunu dile getirdi.

Bağış ayrıca, Türkiye'yi daha çok tanıtacak iletişim projelerine ağırlık vermek istediklerini, yurt dışındaki film yapımcılarının Türkiye'de film çekmesi için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte bir tasarı hazırladıklarını, başka ülkelerdeki vergi iadeleri ve teşvikleri Türkiye'nin de uygulaması gerektiğini kaydetti.