'Adı söylenmeyen bir millet olamaz'

 Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, Samsun'da yayınlanan Bafra Haber adlı yerel gazetede yayınlanan makalesinde, yapılacak yeni Anayasa'daki vatandaşlık tanımına değindi. Son zamanlarda bir 'Türk kimliğinden kaçış' modası başladığını belirten Türk, k

'Adı söylenmeyen bir millet olamaz'

 

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, Samsun'da yayınlanan Bafra Haber adlı yerel gazetede yayınlanan makalesinde, yapılacak yeni Anayasa'daki vatandaşlık tanımına değindi. Son zamanlarda bir 'Türk kimliğinden kaçış' modası başladığını belirten Türk, kimilerinin 'Türk' dememek için zorlama bir sözcükle 'Türkiyeli' dediğini, kişilerinin ise etnik kimlik karşılaştırması ile kendisinin aslında Türk olmadığını, Kürt, Arap, Arnavut, Laz, Gürcü, Çerkez, Boşnak olduğunu söylediğini hatırlattı.
 
BMM'de grubu bulunan dört siyasi partinin üçer temsilcisinden oluşan ve yeni Anayasa Taslağını hazırlamakla görevlendirilen Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda görüşülmek üzere, yürürlükteki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 'Türk vatandaşlığı' kenar başlıklı 66'ncı maddesinin yerini alacak taslak madde için siyasi partilerce Yazım Komisyonu'na yapılan önerilere dikkat çeken Türk, "Önerilerin çoğu da, bu modaya uygun bir içerik taşıyor. Yeni maddenin kenar başlığı için MHP şimdiki 'Türk vatandaşlığı' ibaresinin korunmasını isterken, AK Parti ve BDP 'Vatandaşlık', CHP seçenekli olarak 'Vatandaşlık-Türk vatandaşlığı' sözcük veya ibarelerini öneriyor. Böylesine farklı yaklaşımlar arasında nasıl bir uzlaşma sağlanacağı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmasını tamamladığı zaman görülecektir" diyerek şöyle devam etti:
 
ANAYASASINDA İNKAR EDİLEN MİLLET OLAMAZ
 
"Gerçi milletvekili ve Cumhurbaşkanı antları bakımından bir yanda CHP ve MHP, öbür yanda AK Parti ve BDP önerileri arasında belirli bir yakınlıktan söz edilebilir. Üstelik AK Parti ve BDP, gerek vatandaşlık tanımında, gerek milletvekili ve Cumhurbaşkanı antlarında 'Türk' sözcüğüne yer vermemek konusunda kararlı görünmektedirler. Böylece çok ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Bu, aynı zamanda her türlü milliyetçiliği, bu arada Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına aldıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan'ın partiler arasında geniş bir uzlaşma olmazsa yeni Anayasayı BDP desteğiyle TBMM Genel Kurulundan geçirip halkoylamasına sunma düşüncesinin altyapısını oluşturmaktadır. Her millet, içinde farklı etnik gruplar veya milliyetler, ülkesinde özerk bölgeler bulunsa da, resmi dil yanında bir kültür zenginliği olan ve korunması gereken farklı diller konuşulsa da yaptığı anayasada kendi adını kullanmaktadır. Zaten doğal olan, normal olan da budur. Dolayısıyla yeni Anayasa'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve egemenliğin sahibi olarak 'Türk Milleti', onun aynı zamanda vatandaş sıfatıyla çeşitli hak ve yükümlüklerin öznesi olarak bireylerinin tekil veya çoğul 'Türk' adıyla belirtilmesi bir zorunluluktur. Bu sözcük, Türk Milletini oluşturan bütün etnik grupların, yani etnik anlamda Türk, Kürt, Arap, Arnavut, Laz, Gürcü, Çerkez, Rum, Boşnak, Acem, Ermeni veya Yahudi, vb olarak adlandırılan insanların ortak vatandaş kimliğidir. Yapılacak Anayasa da, bütün bu insanları bir araya getirecek, birleştirecek bir toplumsal sözleşme olmak zorundadır. Anayasasında adı söylenemeyen, inkar edilen bir millet olamaz. Aksi takdirde şu soru cevapsız kalacaktır. 'Siz, bu Anayasayı hangi millet için hazırlıyorsunuz.' Olası bir halk oylamasıyla hangi milletin onayına sunmayı düşünüyorsunuz?"

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler