16 milyarlık hüsran

Karşılıksız çeke hapis cezasının kalkması, suistimalleri patlattı. Esnaf en önemli finans kaynağını kaybederken, bankalara mahkûm hale geldi. Merkez Bankası ve Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM) verilerine göre, ibraz edilen karşılıksız çek tutarı

16 milyarlık hüsran
Karşılıksız çeke hapis cezasının kalkması, suistimalleri patlattı. Esnaf en önemli finans kaynağını kaybederken, bankalara mahkûm hale geldi.
 
Merkez Bankası ve Bankalararası Takas Odaları Merkezi (BTOM) verilerine göre, ibraz edilen karşılıksız çek tutarı 2012 yılında 16 milyar 217 milyon 436 bin lira oldu. Karşılıksız çeklerin bu yılın ilk 6 ayındaki tutarı ise 7 milyar 46 milyon 315 bin liraya ulaştı. Ocak-haziran dönemindeki karşılıksız çek adedi 305 bin 571 oldu.
 
Tahsilat imkânı kalmadı
 
Karşılıksız çeke hapis cezasının uygulandığı, 2010 ve 2011 yıllarında ortalama yıllık 8 milyar lira olan karşılıksız çek miktarı, yeni çek kanunda hapis cezasının kalkmasıyla bir yıl içinde iki katına çıkarak 16 milyar lirayı aştı. Konuyu değerlendiren TUSKON Başkan Yardımcısı Ahmet Ciğer, karşılıksız çeke hapis cezasının kalkmasının suistimalleri arttırdığını söyledi.
 
Esnaf bankaya döndü
 
Eskiden çek veren insanlar sıkıntıya düşse bile gerekirse mal varlığını satıp ödemesini yaptığını belirten Ciğer, “Çek tamamen güvenirliğini yitirdi. Çek karşılıksız çıkmışsa kolay kolay tahsil edemezsiniz” dedi.
 
Çekin, daha önce piyasanın kendi içinde kullandığı çok önemli bir finans kaynağı olduğu tespitini yapan Ciğer, şöyle devam etti: “Çeke güvenin kaybolmasıyla bankalara daha fazla ihtiyaç ortaya çıktı.
 
Kredi kartlarındaki taksitlendirmede patlama oldu. Sadece bireysel kullanıcı değil, ticari kredi kartı kulllanıcıları da taksitlendirmeye yöneldi. Tabi bankalardaki faiz piyasa şatlarına göre çok daha yüksek.”
 
Piyasada sıkıntı var
 
TOBB Başkanvekili Halim Mete ise karşılıksız çekte tek sebebin istismar olmadığını söyledi. Piyasada ciddi nakit ve ödeme sıkıntısı olduğu belirten Mete, “Küçük esnaf kredi kartı ile idare eder hale geldi” dedi. Mete, özellikle sahil bölgelerinde bir yıllık naylon şirketler kurulduğu uyarısı yaparak, bankaların daha kazanmak için herkese çek dağıtmasını eleştirdi.
 
İSTİSMARCILARA YARADI
 
Güngören Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Avukat Mehmet Katar, çek kanunun değişmesiyle, borcunu ödeyemeyenler dışında bir de kötü niyetli insanların çek meselesini istismar etmeye başladığını söylüyor. Katar şöyle devam ediyor: “Yasal müeyyide kalmadığı için kötü niyetli insanlar naylon şirket kurarak piyasaya o şirketin çeklerini dağıtıyor. Bankalar da bunları kontrol etmeden çek dağıttığı için, bunlardan mağdur olmuş binlerce esnaf var. Çekleri dağıtıp malı toplayıp ortadan kayboluyorlar. Yasal olarak alacaklının yapabileceği hiçbir şey yok.”
 
‘AVAL’ ÖNERİSİ
 
Batan şirketlere ait çeklerde, o şirketin mal varlığı yoksa tahsilatın mümkün olmadığını söyleyen Katar, bunun için esnaf ve işadamlarına, aldıkları çeke ‘aval’ adı verilen, şirket yetkili isimlerinin şahsi imzalarını istemelerini öneriyor. Yani çekteki şirket kaşesi ile yetinmeyip, gerçek kişinin de imzasının olması önemli. En azından çekin karşılıksız çıkması durumunda alacak o kişiden tahsil edilebilir.
 
TAZYİK HAPSİ
 
Avukat Mehmet Katar, problemin çözülmesi ve piyasanın rahatlaması için, İcra İflas Kanunu’nda bulunan tazyik hapsinin, çek kanununa da getirilmesini öneriyor. Bunun süresinin 3 ay olduğunu belirten Katar, tazyik hapsinin borcu kapatmadan veya alacaklının şikâyetten vazgeçmeden düşmediğini hatırlatarak, bunun çok caydırıcı bir ceza olacağını vurguluyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem