Artık onlar Türkiye’ye muhtaç

ürkiye bugün 426 milyon dolarlık son taksiti de ödeyerek IMF’ye olan kredi borcunu tümüyle kapatıyor. Ayrıca Türkiye, küresel krizde ihtiyaç duyulacak yeni kaynaklar için IMF’ye borç taahhüdünde bulunan bir ülke haline de geldi. IMF’nin kurucu ortaklarınd

Artık onlar Türkiye’ye muhtaç
ürkiye bugün 426 milyon dolarlık son taksiti de ödeyerek IMF’ye olan kredi borcunu tümüyle kapatıyor.
 
Ayrıca Türkiye, küresel krizde ihtiyaç duyulacak yeni kaynaklar için IMF’ye borç taahhüdünde bulunan bir ülke haline de geldi.
 
IMF’nin kurucu ortaklarından Türkiye, bugün itibariyle örgüte borçlarını sıfırladı. 1947’de başlayan üyelik, 1961’de ilk stand-by anlaşmasıyla borçlu-alacaklı ilişkisine dönüşüyor. Aradan geçen yarım asırda IMF ile toplam 19 stand-by anlaşması imzaladık, yaşanan her ekonomik krizde IMF’nin kapısına gittik.
 
Artık onlar Türkiye’ye muhtaç
 
Turgut Özal döneminde ara verilen ilişkiler, 1994 kriziyle tekrar başladı. Bugün itibariyle Türkiye, 19’uncu stand-by anlaşmasından kalan 426 milyon dolarlık borcunu ödeyerek, borçlu ülkeler listesinden çıkacak. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün itibariyle ödeme talimatının verildiğini duyurdu. Türkiye’nin borçları, özellikle 1999- 2001 krizleriyle 50 milyar dolara kadar çıkmıştı. IMF ile olan ilişkilerin birçok aşamasında bulunan bakan ve üst düzey bürokratlar, gelinen noktayı BUGÜN’e değerlendirdi:
 
* Eski Devlet Bakanı Işın Çelebi: 1986 ile 1994 arasında ANAP’ın bakanıydım. O dönemde IMF ile çalışmadık. IMF’nin uyguladığı daraltıcı ve kısıtlayıcı politikaların krizİ tetiklediğini ve daha sonra da depreme yol açtığını hep söylüyorduk. Şimdi Türkiye’nin IMF defterini kapatması çok yerinde olmuştur. Çünkü, 2008’den bu yana IMF zaten iflas etmiştir. Bundan sonra IMF Türkiye’ye muhtaç olacaktır.
 
* Eski Hazine Müşteşarı Faik Öztrak: 2001 krizi patladığında Kemal Derviş’le birlikte göreve geldim ve Nisan 2003’e kadar çalıştım. IMF ile yapılan stand-by anlaşmasını kendi modelimizle uyguladık. Bu model yüklerin sadece çalışana yıkılması değil, tüm paydaşlarla eşit paylaşılmasıydı. Başarıdaki sır da budur. Bugün iktidarın IMF ile çalışmaması iyi ama 337 milyar dolar dış borca sahipken ‘defteri kapattık’ diyemeyiz. Ayrıca Türkiye, IMF anlaşmasının 4’üncü maddesine göre her 2 senede bir IMF’nin izlenim raporuna muhatap olacaktır.
 
Ekonomik gelişmeye katkı 
 
* 2006-2011 dönemi Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz: IMF, Türk kamuoyunun çok sıcak bakmadığı bir kurum olsa da, Türkiye örgütün kurucu ortağıdır. Bugün yakaladığımız ekonomik seviyede 18 ve 19. stand-by anlaşmalarının önemli katkısı vardır. Çünkü Türkiye özellikle 90’lı yıllarda mali disiplinsizlik, kamudaki israf, aşırı borçlanma ve yaşadığı siyasi istikrarsızlıkla denizi bitirdi ve IMF’ye muhtaç hale geldi. Şimdi yapılması gereken geçmişten ders çıkarmak ve tekrar aynı duruma düşmemektir.
 
Mali açıdan çok önemli
 
991-1993 arası Hazine Müsteşarı olan Tevfik Altınok, IMF ile gelinen noktanın Türkiye açısından tanık olunmayan bir durum olduğunu söyledi. Altınok, “Mali açıdan çok çok önemli bir aşama. Türkiye IMF’den kaynak alan değil bu örgüte kaynak sağlayan bir ülke haline gelecek. Biliyorsunuz, istenilmesi halinde 5 milyar dolar vermeyi de taahhüt ettik. Umarım bu şekilde devam eder” dedi. Altınok, borcun sıfırlanmasının sembolik de olsa diğer mali piyasalar üzerinde moral etkisi olacağını vurguladı.
 
Komşuda maaşı IMF ödeyecek
 
Ekonomik kriz nedeniyle AB ve IMF’den 240 milyar euro yardım sözü alan Yunanistan’a verilecek paranın 7,5 milyar euroluk kısmı daha serbest bırakılacak. Atina, gelecek bu parayla kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşları ile bono faizlerini ödeyecek. Brüksel’de biraraya gelen AB maliye bakanları, Rum k esimi için vadedilen paranın 3 milyar euroluk ilk paketini de gönderme kararı aldı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler