Trabzon'da denetim karmaşası yaşanıyor
Trabzon Lokantacılar Odası Başkanı Kemal Kadakal, lokantacılığın gelişi güzel yapılacak bir meslek olmadığını dile getirerek lokantalarda denetimlerin yapılması halinde Trabzon’daki lokantaların yarısından fazlasının kapatılması gerektiğini söyledi.Trabzo

Trabzon Lokantacılar Odası Başkanı Kemal Kadakal, lokantacılığın gelişi güzel yapılacak bir meslek olmadığını dile getirerek lokantalarda denetimlerin yapılması halinde Trabzon’daki lokantaların yarısından fazlasının kapatılması gerektiğini söyledi.
Trabzon’da son dönemlerde artan tavuk dönerciliği ve çiğ köfte işletmelerine tepki gösteren Kadakal, parası olanın merdiven altlarını lokantaya dönüştürdüğünü belirtti. Kadakal, “Ülkemiz ve şehrimiz son yıllardaki hızlı değişim ve gelişim yaşıyor. Bakıyoruz ki her önüne gelen her işi yapıyor. Bilip bilmemesi de çok önemli değil. Kanun kapsamında olması gerekiyorsa da parası olan her işi yapıyor. Trabzon’da yaklaşık irili ufaklı 400’e yakın lokantamız var. Fakat denetlediğimiz zaman belki de 100 tanesi, ruhsatlı, insana yararlı hizmet edecek yer olarak kalacak. Geri kalanlar ise merdiven altları, birçoğu ruhsatsız veya uydurma ruhsat alarak bu işi yapıyorlar” dedi.
“DENETİM KARMAŞASI YAŞANIYOR”
“DENETİM YAPILSA LOKANTALARIN YARISI KAPATILIR”
Trabzon’da lokantalarda denetim yapılması durumunda lokantalarının yarısının kapanacağını vurgulayan Kadakal, şunları söyledi:
“İyi denetim yapılsa şuanda mevcut lokantaların yarıdan fazlasının kapatılması gerekir. Ama ne yazık ki insanlar ekmek derdine düşmüş. Şehrimizdeki Maraş Caddesi, Meydan ve diğer yerlerde tavuk döner adı altında birçok iş yapılıyor. Son dönemlerde çiğ köfteciler de çoğaldı. Önüne gelen çiğ köfte yapmaya başladı. Kimi etli, kimi etsiz bunun standardını kontrol edecek kim var onu da çok merak ediyorum. İnsanlar tutuyorlar bir köşe başı; çiğ köfteci, tavuk dönerci dükkanı açıyor. Ben bu işe bulaşıkhaneden başladım. Bu tavuk döneri 3,5 liraya nasıl satıyorlar çok merak ediyorum. Alan insan da hiç gidip sorgulamıyor; 'bunun kaç gramını bana veriyorsun' diye. Tüketici aldığı malın ne olduğunu sorgulaması lazım. Halkımızın bilinçli olması lazım. Yeme içme bir kültürdür.”