Anahtar Deliği 22.10.2020

Anahtar Deliğinden Bakmaya devam edeceğiz. 22.10.2020

Anahtar Deliği 22.10.2020

25 MAHALLE ATIK SUYUNU SERA GÖLÜ’NE BOCA EDİYOR!

Trabzon Sera Gölü’nde her yıl bir iki defa böyle simsiyah, içinden sanki zift akarcasına bir hal alıyordu. Bu da çevredeki vatandaşlar tarafından gerek fotoğraf çekerek gerek video çekerek WhatsApp ihbar hattımızla her defa paylaşılıyor. 
Neden böyle olduğunu bir uzmana sorduk. 
Uzman görüşüne göre, bu normal bir şey… 
Bu zaman zaman oluyor.
Farklı bir nedenden dolayı böyle değil. Farklı besin kaynaklarının suya karışması da bir neden. Buna ‘dip patlaması’ deniyor. Dönem dönem oluyor. Konuyla alakalı bilimsel araştırmalar yapılıyor bir de Orman Genel Müdürlüğü “Türkiye’de Havza Bazında Hassas Alanların ve Su Kalitesi Hedeflerinin Belirlenmesi Projesi” hazırlanmış ve uygulanacakmış. 
Sera gölünde bu her yıl yaşanan bir doğal olay, çözüm ile ilgili yapılacak çok kapsamlı şeyler yok. 
Ama bir konu var ki bu çok çok önemli.
Bu göle yaklaşık 25 tane mahallenin atık suları akıyor. Kanalizasyon işlemlerinin toplanarak ana bir kanalizasyondan devre dışı bırakılması gerekiyor. Böyle bir çalışmayı TİSKİ yapmış ancak bağlantısı yapılmamış. Göle giren küçük derelerin ise ıslah edilmesi gerekir! Derelere akan evsel atıkların ve tarım atıklarının kontrol altına alınması gerekir. Derelerin kenarlarına moloz dökülmemesi için gerekli önlemler alınmalı, dereler ıslah edilmeli ve kanalizasyon sisteminin aktif hale getirilmesiyle göle atık ve kanalizasyonun gelmesinin önlenmesiyle sorunun çözülmesine katkıda bulunulmalıdır.
Sera Gölü’nde doğal nedenlerden dolayı evet kirlenme var ama bir de insanların yaptığı kirlenme var. 

OSMAN DURMUŞ’UN TRABZON ZİYARETİ AKILLARDA KALDI

Sağlık eski Bakanı Osman Durmuş Ankara’da geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hayata gözlerini yumdu.
Merhuma Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diliyoruz. 
 Osman Durmuş’un birçok anısı vardır. 
Türk siyasi tarihine geçecek anları vardır. 
Ama o meşhur Trabzon gezisi unutulmaz!
O dönemin Numune Hastanesi Başhekimi Mehmet Usta’yı makamından kovmuştu.
Trabzon’a geldiğinde Numune hastanesi başhekimliğine giden Bakan Durmuş, Mehmet Usta ile sürtüşme yaşamış, bir birlerine laf artmışlardı. Bakan Durmuş, Başhekim Usta’yı koymuştu. Sonra bu sürtüşme Türkiye gündemine oturdu.
Medya üzerinden de bir birlerine günlerce laf soktular.
Bu anı da Türk siyasi tarihinde unutulmaz arasında yerini aldı. 

BİRİLERİ MAKAM PEŞİNDE KOŞTUĞUMU SÖYLÜYORMUŞ!

Zorlu Grand’ın eski müdürü Ali Şahin, geçtiğimiz günlerde aradı.
Nerededir, ne yapıyordur..
Nasıldır diye aklımızdaydı.
Trabzon kentinin kulis köşesinde hep vardır Ali Şahin.
Bu nedenle hatırımızdadır da bir türlü bu ara görüşmedik.
Geçenlerde aradı konuştuk.
Sağolsun biz aramadan o aradı.
“Kalp kalbe karşıdır!” derler ya..
Önce nasılsın falan muhabbeti döndü ve ardından şöyle dedi, “Beni bir yerlere oynuyor, bir yerlerden makam peşinde gibi konuşuyorlarmış! Öyle diyorlarmış! Asla!… Öyle bir derdim yok aksine sivil toplum kuruluşlarındaki görevlerimi de bu senin sonuna kadar bırakacağım.”  
Bu açıklamasını bir süredir köşeye taşıdığımız turizm sektöründeki sorunlarla bağlantılı yada konuşmalarla bağlantılı olarak yorumladık.
Birilerine sıkı gönderme yapıyor anlaşılan.
Fazla lafı uzatmadık “Hay hay” dedik.
Diğer konulara daha sonra gireriz.

CANTÜRK GÜMÜŞ ARAŞTIRMASINI PAYLAŞTI UYARILARINI BAKIN NASIL YAPTI? 

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Cantürk Gümüş, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yollar, HES ve dere ıslahı projelerinin seller ve taşkınlar üzerine etkileri konusunda araştırmasını Haber61 ile paylaştı. 
Prof. Dr. Cantürk Gümüş’den Doğu Karadeniz’deki taşkınlarla ilgili korkutan uyarı; “Doğaya öyle zarar verdik ki Tarih artık tekerrür etmeyecek! Çok daha yüksek debilere hazır olun.”
Araştırmanın en can alıcı noktaları şu şekilde;
* Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, artık sel ve taşkının önüne geçmek oldukça zordur. 
* Bundan önceki yağış ve taşkın debi miktarlarını dikkate alan senaryolardan vazgeçilmelidir.
* Tarih artık tekerrür etmeyecektir. Çok daha yüksek debilere hazırlıklı olmalıyız. 
*  Dere ıslahı çalışmaları çok hatalıdır. Bunlardan vazgeçilmelidir.
Araştırmanın sonuç kısmı ise şöyle; ”Bölgemiz sel ve taşkınlar açısından artık geçmişten çok farklı bir safhaya geçmiştir. Bundan sonra yaşanacaklar geçmişte yaşananları aratacaktır. Bu yeni safhanın çok daha farklı olacağı konusunu birisi küresel iklim değişimi diğeri de özellikle yapılan yol ve diğer kamu-özel projelerin doğal alanlarda yarattığı tahribattan kaynaklanacağı görülmektedir. Özellikle iklim değişikliği sürecinde sel olaylarıyla karşılaşmamız artık sürpriz olmayacaktır. 
Sıcak hava dalgaları ve bunun arkasından gelecek lokal ve aşırı yağışlar geçmişle kıyaslandığında daha can yakıcı olacaktır. Doğu Karadeniz Bölgesinde son 30-40 yıl içerisinde yörenin doğal yapısının tahrip edilmesi ile sonuçlanan projelerin de artık geri dönülmez noktalara gelmiş olması da bundan sonra yaşanacakların habercisidir.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, artık sel ve taşkının önüne geçmek oldukça zordur. Bundan sonraki süreçte yapılması gerekenler konusunda çok az seçenek vardır. Bunlardan birisi sel ve taşkın meydana geleceği zaman yapılması gerekenlerle ilgili olmalıdır. Bunun için acil durum senaryoları hazırlayarak, halkın sel ve taşkın olasılığına karşı alması gereken önlemler konusunda eğitilmesini sağlamak gerekir.
Bundan önceki yağış ve taşkın debi miktarlarını dikkate alan senaryolardan vazgeçilmelidir. Tarih artık tekerrür etmeyecektir. Çok daha yüksek debilere hazırlıklı olmalıyız. Yerleşim yerleri çeşitli yağış ve taşkın dereceleri dikkate alınarak hazırlıklara acilen başlamalıdır. Yukarı havzada daha fazla yol yapılması veya başka amaçlarla doğal alanlarda bir takım yırtık veya bozulmaların ortaya çıkması engellenmelidir. Özellikle orman sınırı üstüne herhangi bir nedenle dokunmamak gerekir. Su ayrım hattından itibaren doğaya her bir dokunuşun deniz kıyısına kadar etkisi olacaktır. Yol yoğunluğunun artırılması, hemen her ev veya yayla alanına yol yapımı uygulamalarından artık vazgeçilmelidir.
Yol yapımı ile ilgili kamu kurumlarının dere yataklarını daraltacak ve yamaç stabilizasyonunu ortadan kaldıracak uygulamaları sonlandırılmalıdır. Dere ıslahı çalışmaları çok hatalıdır. Bunlardan vazgeçilmelidir. Bunlara ayrılacak kaynak ile yukarı havzalarda erozyon kontrol çalışmaları yapılmalıdır.
Dere yataklarının daraltılmak zorunda kalındığı alanlardan hemen sonra suyun akış hızını azaltacak mühendislik projeleri uygulanmalıdır. HES’lerin bu şekliyle doğaya verdiği zarar elde edilen faydanın çok üzerindedir. Doğanın olduğu gibi korunmasından daha önemli kamu yararının olmadığı artık görülmelidir.”

TABAKHANE DÖNÜŞÜMÜNDE HUKUK SAVAŞI VE YANKILARI

Trabzon’da Tabakhane Kentsel Dönüşüm’ü nedeniyle yıllardır hukuk savaşı veren Mustafa Öksüz’ün dramını, çaresizliğini, nasıl ezilmek istendiğini Türkiye gündemine getirdik! 
O sadece evine karşılık ev istiyordu! Ama ev yerine para teklif ettiler. Vazgeçmedi Tabakhane’deki evini boşaltmadı. Mahkemeye gitti. Halen daha mahkeme sürüyor. 2 kardeşi, darısı ve 2 oğlu için savaşıyor.
Yayınladığımız haber inanılmaz ilgi gördü. Herkes Mustafa abiye hak verdi.
Hatta anlattıklarına şaşıp kaldılar.
82 yaşındaki bir ninenin 2-3 katlı evinin kamulaştırılıp 60-70 bin lira verilerek kapı dışarı edilmesini dinledi Türkiye gözyaşlarıyla. 
Haberimizin ardından bütün medya kuruluşları Mustafa abinin kapısını çaldılar. Yakında her platformda bu mücadeleyi anlatacak. Ayrıca Tabakhane’de kamulaştırma adı altında 700’e yakın konutun sahibi olan vatandaşların nasıl hakkının yendiğini anlatacak. Yani yapanların yanına kar kalmayacak! Ayrıca Trabzon’a yapılan TOKİ konutlarından kamulaştırılarak evlerinden çıkarılıp fakat buna rağmen söz verildiği halde TOKİ konutlarından ev alamayan, ev vermemek için kırt türlü zorluk çıkaranları da anlatacak. 
TOKİ konutlarında kimler oturuyor? 
O kadar insan ev alamadı! Kimler o binalarda oturtuldu?
Onla o daireleri verenler, yerleri yada konutları kentsel dönüşümde kamulaştırılmadı halde TOKİ konutlarından nasıl ev alabildiler?
Al garibandan ver ensesi kalına!
Al garibandan ver cüzdanı bol olana!
O vidansızları da Tabakhane mağdurları Allah’a havale etti bile.

Mustafa Öksüz’ün haberlerine gelen bazı yorumlar var.
Onları da derledik.
Buyrun;

Kemal SAKA

Gerçek bir gazetecilik başarısı, bir mesleğin halka hizmet esaslı yapılması kadar saygıdeğer başka ne olabilir. Kutluyorum, bu hikayeye mikrofon tutan elleriniz dert görmesin. Konu özelinde kanaatim odur ki, bu görüntüler bir bütün olarak "kentsel dönüşüm mağduriyeti"
başlığı altında incelenemez daha gercekçi ifadesi "kentsel çöküntü mağduriyeti" dir. Şöyleki biz burada aslında "dönüşememiş bir kent" ve ameliyat esnasında 12 yıl boyunca hastanın midesinde bırakılan paslanmış bir makas görüyoruz. Bu makas bu şehrin silüetini bozmakla ve görüntü kirliliği yaratmakla kalmıyor ne kadar ilginç ki bundan şehrin yöneticileri değilde sadece makasın sahibi müzdarip hissediyor.

Burada gerçek sorun neydi?
-Gerçek sorun projeye konu hissedarların %100'ü ile anlaşma yapılmaksızın aplikasyon krokisi üzerinde ortaya böyle bir ucube kent görüntüsü çıkabileceğini gayet net görerek bu işe başlamamak gerekirdi. Bana göre mağdur 5 daire istiyorsa gayet makul. Onunla zamanında orda ilk kazma vurulmadan anlaşılması gerekirdi.
-Sorunu besleyen zihniyet kalıpları:
-Kervan yolunda dizilir düşüncesinin burada doğru bir düşünce olmaması.
-Sonradan mecbur kalır, pazarlık şansı giderek zayıflar, pes eder mantığı ile vatandaşı köşeye sıkıştıran "kentsel dönüştürememe bürokrasi" düşünce sistemi.
-Kentsel dönüşümün hissedarları arasında "%100 kentsel barış ve rıza" içermeksizin asla başarılı bir proje olarak görülemeyeceğinin fikriyet kazanamaması.
-Süreç yönetimini sadece vatandaşın mağduriyeti üzerinden izleyebilen ve hissedebilen kamu otoritesi zihin dünyası(nasıl proaktif olunur?).

Bu saatten sonra ne yapılabilir?
12 yıl bu bina cesedi ve görüntüsünü şehir insanına seyrettiren, "yarım kalmış ve içinde makas unutulan hastanın yetkililere karşı düşündürücü olabilmesi için yapılması kereken, viyadükten okunabilecek puntoda binanın tam cephesini kaplayacak büyüklükte, KENTSEL DÖNÜŞÜM SONRASI KONUT
yazısının asılması bütün kabahati anlaşmıyor bahanesi altına yazıp işten sıyrılmaya çalışanlara hitaf etmek, diğer sessiz ve meçhulde bırakılan hemşerilerimin sesi-sözü olmakla kalmayacak aynı zamanda bizatihi Trabzon şehrinin dile gelen sözü olacaktır.
Saygılarımla,

TEKİN; 
 
Bizimde Pazarkapı'da yol üstünde dairemiz bir hiç uğruna gitti. Dava edildi ama neticede apartmanı yıktılar. Üç kuruş para verdiler aynı standartta bir daire alamadık. Daha ucuz yollu bir daire alabildik. Merkeze 5 dk yürüme mesafesinden 1 saatlik mesafeye taşındık. Şimdi oraya iş yeri yapıyorlar. Bir gün bu yaptıkları haramiliğin hesabını verecekler. Allaha havale ediyorum.

BAHAR
 
ARSA AÇISINDAN DEĞERLİ BİR YER ORDA EVİ DEĞİL ARSASI DEĞERLİ KAMULAŞTIRMA YAPANLAR UYANIK DEĞERLİ YERDEN ÇIK ALSANA TOKİ KONUTU VİCDAN YOK KANUNLAR GÜÇLÜDEN YANA PELİTLİ ANAYOLDA GARİBA İNSANLARI ÇIKARIP MİLYON DOLARLIK İŞYERİ YAPIP SATANLAR SİZLERDE BU KUL HAKKINDA BOĞULACAKSINIZ BİRDE KANUNİ BULVARI İÇİN 18 MİMAR UYGULAMASI YAPARAK BEDELSİZ ALIP YOL YAPTIK DİYE ÖVÜNENLER SİZLERDE AH ALANLARDANSINIZ.

SALİH ÖKSÜZ
 
Burası bizim tapulu arazimiz biz ev istiyoruz evet ama aradaki fark olan milyonlar istiyorlar bunu bile kabul etmemize rağmen bizi hala mahkemeye veriyorlar.

ALİ
 
Değerli yorumcular kimi arkadaşlar gecekondu, yeşil alan farklı yorumlar yazmış o mahallenin 30 yıllık sakini olarak devlet yer tapusu, ev ruhsatı olmayan yere para vermez, boş ahmak yorumlar yapmayın, buradaki durum devlet kamu gücünü kullanarak belediyeler aracılığıyla insanları mağdur etmesi. Toki Konutlarında ne kadarı kentsel dönüşümden insanlar oturuyor. Kimler bu rantı yedi, kimler mağdur edildi. 

ONUR BERAN

Dışarıda oturanlar konuşmasın, bence. o zaman da şimdi değişen birşey yok herkese hakkını versinler kimse şerefsizlik yapmasın kimsenin hakkı yenmesin.

ERSAN KORKMAZ

Kızmaya gerek yok yine evini alacaktır boş kalmayacak bende Antalya’da oturuyorum buralarda aynı oldu ama süper olmuş bir tane eski bina yok

HASAN PEKGÖZ

Adam sadece ev istiyor çokmu geldi adalet. 

EROL YILMAZ

Bu halkın kanayan yarası evet milletin yüzde 90 nı nı mağdur ettiler 400 bin TL ye TOKİ konutu satarken milletin evlerini 50 60 bin TL ye yıktılar sonrada milleti madur edip kamulastrma vay efendim yol v ya kentsel dönüşüm yaplyor millet madur millet

ERDEM SATIR

O evin kaşısında idi evimiz. Belediye bedavaya aldı mahalleyi. Simi bu abi iyi para alacak.

ALTAN ASLAN

Toki yenicumadaki evimizi yesil alan yapilcak diye kandirdi o yetmedi burda ev yapilacak yikilan evinize karsi ev verilecek demedi verdigi uc kurus parayla evinizi aldi zorla mahallemden baska mahalleye tasinmamiza neden oldu yaptigi evleri dunyanin parasina satti simdi adam orda evini yikmiyo has yapiyo yikmasin bunlarin yatacak yerleri yok oteki tarafta hesabini soracam

MEHMET KARADENİZ

Toki sanki gasp mafyası olmuş.Adam haklı,adamın üç katlı evi var adam orada oturuyor,hiç bir şikayetide yok,eğer toki olarak sen adamın evini alıp orada farklı bir proje yapacaksan o zaman adama aynı ölçülerde verdiği daire kadar daire vermen gerekir,adalet bunu gerektirir

SERKAN ŞAHİNER

O ev benim buyugudugum cocuklugumun geçtiği ev

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler