Takım değil ‘aile’ gibiler

Rakipleri her sezon kadro yeniledi, Trabzonspor ise 3 sezondur iskeleti korudu, nokta transferler yaptı... Yönetim popülist davranmamaya özen gösterirken, Broos döneminde tek eksik olan 'ruhu' da Şenol Güneş aşılayınca taşlar tamamen yerine oturdu.Elbette

Takım değil ‘aile’ gibiler

Rakipleri her sezon kadro yeniledi, Trabzonspor ise 3 sezondur iskeleti korudu, nokta transferler yaptı... Yönetim popülist davranmamaya özen gösterirken, Broos döneminde tek eksik olan 'ruhu' da Şenol Güneş aşılayınca taşlar tamamen yerine oturdu.

Elbette büyük camialar için tek başarı kriteri şampiyonluk değildir ve her taraftarın niyeti sevinmek için sevmek değildir. Ancak yıllarca İstanbul hegemonyasına kuzeyden, tıpkı Karadeniz’in hırçın dalgaları gibi sert ve dik şekilde karşı duran Trabzonspor’u sevenlerin de ‘sabrın sonu selamet’ niteliğinde bir mutlu sonu dört gözle beklediği, aynı zamanda futbol sevdasından sebep hak ettiği de en az ilk cümleler kadar bir gerçek.

7. harikanın ertelenişi

 

Bölge karakteristiğinden mi bilinmez, ‘aşırı tezcanlılığın’ getirdiği sürekli değişimler, olağanüstü kongreler, Broos’un söylediği ender doğrulardan kabul edebileceğimiz ‘hoca mezarlığına dönüş’ hali, panikle alınan ‘sorun çıkarması kesin’ yıldızlar, tribünlerin başkasına kızıp dilinden anladığı için (!) kendi evlatlarına patlamasıyla sönen değerler... Hayli geciken Trabzonspor’un 7. harikasının en büyük sebeplerinin arasında sayıp, toplamına da ‘istikrarsızlık’ diyebiliriz.

Tribünün katkısı büyük

 

O halde bugün tüm spor kamuoyunun ayakta alkışladığı, futbol anlayışı ve kalitesiyle şampiyonluğun en güçlü adayı gösterdiği Trabzonspor’un sırrının, son 3-3.5 yıldaki ‘kadro istikrarı’, geç de olsa yapılan ‘doğru antrenör seçimi’, tribünlerin de günlük değil uzun vadeli adımların peşinden gitmesi olduğunu söylemek mümkün. Biraz açalım, yakın geçmişe bir uzanalım... Uzanırken uzatmayalım ve bu kadronun temelinin Ersun Yanal’ın Nuri Albayrak’ın son, Sadri Şener’in de ilk görev süreçlerinde attığını ve Şener’in ilk yıl,?“Bu yıl transfer rekortmeni olduk ama sonraki yıllar sadece birkaç takviye yaparak devam edeceğiz” sözlerini hatırlatalım. Şener ve ekibinin de, tam destek verip çalışma prensiplerini benimsediği Yanal’ın önderliğindeki transfer hamlesi bir yeniden yapılanma süreciydi.

Tek hata Hugo Broos

 

Çok büyük bombalar patlamadı, diğer devlerle rekabete girilip ‘yıldız savaşları’ yaşanmadı ama işin ehli kişilerin üzerinde uzlaştığı, gençlerin ağırlıkta olduğu isimler seçildi, ‘saha dışı unsurlar da’ temizlikte ciddi bir etkendi. Sancılı anlar da yaşandı, iç sahadaki olmadık kayıplarla şampiyonluk da kaçırıldı. En büyük hatasını Broos ile yaptığını kendisinin de kabul ettiği yönetim, kriz anlarında soğukkanlılığı ve popülizmden uzak tavrıyla da bilerek ya da bilmeyerek bugünlerin zeminine katkı sağladı.

Ezberlenen bir takım

 

Şimdi futbolla iç içe herkesin ‘sakatlık ve ceza’ dışında bir çırpıda sayabileceği, ‘as’ yedekleri bile ezberlenen ‘ideal’ Trabzonspor kadrosu, tek eksiği olan ‘ruha’ da Şenol Güneş ile kavuşup, ‘çok patronluluktan’ tek yönetene yaptığı isabetli geçişle tavan yaptı. Nokta transfer tabirine çuk oturan (Örneğin Jaja ve Glowacki), ilk görüşte oturmayanları da Güneş’in tamir sonrası oturttuğu (Örneğin milli takıma kadar yükselen Burak ve Engin) isimler, Karadeniz ekibine direkt sağladığı katkıyla rekabeti de artırdı.

Takım değil ‘aile’ gibiler

 

Uzun zamandır birlikte oynayan Onur-Serkan-Egemen-Cale’li savunma, Selçuk-Colman-Yattara-Alanzinho -Ceyhun’lu orta saha ve Umut’un hep assolist olduğu hücum kurgularına, mevki sıralamasıyla, Tolga, Glowacki, Mustafa, Giray, Ferhat, Tayfun, Burak, Engin, Barış Ataş, Sezer, Zafer Yelen ve arıza çıkarana kadar iyi işleyen Teo ile katkı yapan Trabzonspor teknik kadrosu, her hafta düzenlenen yemek organizasyonları, en ciddi sorunların bile kamuoyunda uzamadan çözülmesi, ödeme düzenliliğindeki hassasiyeti de yan faktörler olarak artılar arasına ekledi.

Bu noktada herkesin payı var

Her ne kadar şimdi yeni bir liste hareketliliği ve onun getirdiği ‘gereksiz kavgalar’ olsa da Sadri Şener’in kongreye tek aday girip kazanmasına kesin gözle bakılması da yakın gelecek adına Trabzonspor’un avantajlarının başında geliyor. Bitirmeden şunu da söylemekte fayda var; camianın ‘muhalif’ olarak nitelendirilebilecek kanadının bile ilk kez bu kadar sağduyulu davranması, taraftarın ne istediğini sahaya girmeden (!) sahadakilere anlatması da Bordo-Mavililer’in yükseliş trendinin temel taşları arasında olduğu unutulmamalıdır...

Para ilk yıl harcandı...

 

Şu an ilk 11’de forma giyen oyuncuların tamamı, Nuri Albayrak ve büyük çoğunluğu Sadri Şener döneminde transfer edildi. Bu isimler için yaklaşık 21 milyon?Euro harcandı. Ancak Bordo-Mavililer’in ilerleyen süreçte yakaladığı kadro istikrarı maliyetin her sezon katlanmasının önüne geçti. Glowacki, Barış Ataş, Bora Sevim, Burak Yılmaz, Ferhat Öztorun, Jaja, Teofilo, Sezer Badur, Engin, Tjikuzu ve Gabriç’i kapsayan 2 yıllık süreçte ise 11 milyon Euro’luk limit aşılmadı.

Fenerbahçe’nin son 3 yıl transferleri

 

İlhan Eker, M.Niang, Issiar Dia, M.Stoch, Caner Erkin, Serkan Kırıntılı, Joseph Yobo, Mehmet Topuz, Cristian Baroni, Andre Sandos, Özer Hurmacı, Gökhan Ünal, Fabio Bilica, Burak Yılmaz, Gürhan Gürsoy, Emre Belözoğlu, Daniel Güiza, Josico, Abdülkadir Kayalı, Gökhan Emreciksin, Kerim Zengin

Toplam maliyet: 74.5 milyon Euro

Beşiktaş’ın son 3 yıl transferleri

 

Tuna Üzümcü, Seriç, Yusuf, Sivok, Zapotocny, Ernst, Ekrem Dağ, Uğur İnceman, Erkan Zengin, Tabata, İsmail Köybaşı, Ferrari, Nihat, Onur Bayramoğlu, Erhan Güven, Fink, İbrahim Kaş, Hilbert, Guti, Aurelio, Fatih Tekke, Quaresma, Cenk Gönen, Ersan Gülüm

Toplam maliyet: 48 milyon Euro

Galatasaray’ın son 3 yıl transferleri

 

Serdar Özkan, Mehmet Batdal, Misimovic, Musa Çagiran, Lorik Cana, Juan Pablo Pino, Caglar Birinci, Ali Turan, Emiliano Insua , Ufuk Ceylan, Mustafa Sarp, Gökhan Zan, Leo Franco, Lucas Neill, Abdul Kader Keita, Elano Blumer, Giovani dos Santos, Caner Erkin, Jo Alves, Harry Kewell, Yaser Yıldız, Milan Baros, Alparslan Erdem, Fernando Meira, Serkan Kurtulus, Morgan De Sanctis

Toplam maliyet: 47 milyon Euro

 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler