Avrupa'daki bazı kişi ve grupların sık sık eleştiri konusu yaptığı Türkiye'de inanç özgürlüğü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da katıldığı bir konferansla Almanya'nın Köln kentinde masaya yatırıldı. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) düzenlediği "AK Parti hükümetinde, Türkiye'de din, inanç ve vicdan hürriyetinin gelişimi" konulu bir konferans Köln'deki Barcelo Hotel'de yapıldı. Konferansı çok sayıda davetli izledi.

Konferansta son konuşmayı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptı. "Siyaset kavga etmek değil, sorun çözmek için yapılır. Siyaset hizmet üretmektir." diyen Arınç, Anadolu medeniyetinin çok kültürlü bir medeniyet olduğunu hatırlatarak, "Bizim medeniyetimiz bunu taşımış. Çokluk içinde teklik bir zenginliktir. Laik bir devlet inançla ilgilenmez." dedi. Hükümetlerin görevinin toplumların taleplerini karşılamak olduğunu vurgulayan Arınç, Lozan anlaşmasıyla azınlık statüsüyle tanına her kese kuruluşa haklarını vermek durumunda olduklarını belirterek, Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı olanlara bu hakkın verilmesinin asli bir durum olduğunu dile getirdi.

Arınç, Türkiye'de hükümet olarak göreve geldiklerinde bu yana hizmete ağırlık veren bir hükümet olduklarını belirterek, "Sağlık hizmetlerinde büyük devrimler yaptık. Eğitime önem verdik her ilde üniversite kurduk. Demiryollarını yeniliyoruz. Yüksek hızlı tren kullanılıyor. Türk lirasından altı sıfır atıldı.'' diye konuştu.

İnanç ve hürriyetin özgürlüğü konusunda açıklama yapan Bakan Arınç Antakya'yı örnek gösterdi ve Antalya'da tüm dinlerin bir arada yaşadığını belirtti. Arınç, "Herkes kendi inancının gereğini yerine getirebilse ne güzel olur. Bizim topraklarımız buna örnektir. Devlet inançlara müdahale etmemelidir." dedi. Azınlıkların durumlarının iyileştirilmesi için Vakıflar Yasası'nı yaptıklarını, bu yasayı meclisten geçirmenin de kolay olmadığını belirten Arınç, yasa ile vakıf mallarının iade edilmeye başlandığını, vakıf mallarından vergi alınmadığını, çok ileri haklar getirildiğini kaydetti. Hristiyan cemaatlerin kendi din adamlarını yetiştirmelerinin önünde anayasal engel olduğunu bildiren Arınç, bu konuda da çalışmalar yürüttüklerini kaydederek, bu şekilde milli birlik ve beraberliği güçlendirdiklerinin altını çizdi.

Alevilerin durumunun düzeltilmesi için 7 çalıştay ve birçok çalışma yürütüldüğünü belirten Arınç, bunların sonucunda Aleviliğin Din Kültürü dersi müfredatına girdiğini, Sivas'taki Madımak Oteli'nin kamulaştırıldığını hatırlattı. Arınç, "Toplumsal barışı kurmak yönünde önemli adımlar attık. Toplumsal Barış insanlar arasındaki ayrımcılığı kaldırmakla olur. Herkesin düşüncesine saygılı olmakla olur. Üç özgürlük çok önemlidir. Din ve inanç özgürlüğü, fikir ve düşünce özgürlüğü ve fikir ve teşebbüs özgürlüğüdür." şeklinde konuştu.