Hastalığı süresince kendinden saklanan gerçekleri öğrenen ünlü isim, ismini paylaşmadığı bir arkadaşı tarafından sedyeden düşürüldüğünü anlattı.

Mehmet Ali Erbil, dört yıl önce evinin banyosunda ayağının kayması sonucu düşmüş ve kırılan kaburgaları akciğer zarını yırtarak iç kanamaya neden olmuştu. Kaçış sendromu (Kılcal damarlardan sıvı sızıntıları sonucu kan basıncında hızlı düşüş ile ilişkili akut ve şiddetli tekrarlayan ataklar) hastalığı da nükseden ve bu süreçte ekranlardan uzak olan Mehmet Ali Erbil, başarılı geçen tedavisinin ardından eski günlerine geri dönmüştü.

Erbil, son zamanların en fenomen uygulaması TikTok'ta da hesap açmıştı. Erbil'in canlı yayına giriş yaparken dilini çıkarıp sallaması, "TikTok'çu geldi hanım" diye bağırması sosyal medya gündemine bomba gibi düşerken; birçok takipçisinden eleştiri de almıştı. Kanal D Haber'de eleştirilere yanıt veren Erbil, "Allah Allah, ben 50 yıldır böyleyim kardeşim, bilmiyor musunuz yani? Beni böyle sevdiniz, böyle kabullendiniz. Çarkıfelek'teki gibi seyirciyle göz göze gelmeyi özlemiştim... O tarafımı tatmin ediyorum" demişti.

Önceki haftalarda 5'inci Best Of Turkey Awards ödül törenine katılan Erbil, "TikTok diye diye nazar değdirdiniz. Üç haftadır ödeme yapmıyorlar. Ne göz varmış sizde. Sizin yüzünüzden para alamıyoruz. Göze geldik. Benim hayatımda sadece TikTok yok. Hayatını TikTok'a bağlayanlar düşünsün" diye konuşmuştu. Hastalığıyla ilgili sıkıntılarını atlattığını belirten 65 yaşındaki sanatçı, "Çok şükür kötü günleri atlattık. İki sinema filmi çektik. Her şey yolunda. YouTube'ta 'Çarkıfelek'i başlatıyoruz. Yine ben sunacağım. Her törende bir bomba patlatıyorum. Bu gece de hazırlıklı olun" diyerek, sahnedeki yerini almıştı.

Son olarak ünlü bir restoranda düzenlenen etkinliğin sunuculuğunu üstlenen 65 yaşındaki Erbil, hastalığı süresince kendinden saklanan gerçekleri öğrenince yaşadıklarını anlattı.

Adını açıklamadığı arkadaşı tarafından sedyeden düşürüldüğünü açıklayan şovmen, şu ifadeleri kullandı: Hastanede 3 ay boyunca koltuklarda uyuyup yanımda kalan kişinin hem beni sedyeden düşürdüğünü, hem de evinden kovulduğu için yanımda kaldığını öğrendim. Ben de ‘Beni ne kadar çok seviyor, en vefalı dostum’ diye düşünmüştüm. Meğer ev sahibi evden kovduğu için hastanede kalıyormuş.