Süleyman Soylu: ''Sandık taşıma bir güvenlik meselesidir''

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir tv programında soruları yanıtladı.

Süleyman Soylu: ''Sandık taşıma bir güvenlik meselesidir''

İçişleri Bakanı ve AK Parti MKYK Üyesi Süleyman Soylu, katıldığı bir TV programında soruları yanıtladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ''Türkiye'de Tayyip Erdoğan bir siyaset modeli kurdu, bunu iyi anlamak gerekir. Psikolojisini de, nerede devreye gireceğini de en iyi kendisi biliyor. Uzun yıllardır büyük birikime, tecrübeye sahip. Bu iş, partisini de iyi tanımak ister. Kendi kurmadığınız siyasi parti ile ilgili yetenek ortaya koymak zor olur.'' dedi.

''16 yıl bir siyasi partiyi iktidarda tutmak mucizedir. Sürekli yenileyeceksiniz, sürekli moral vereceksiniz, bir de çalıştıklarınız kenara çekilince onların motivasyonu bozulmayacak. Bu kolay değil. Bunları yaparken sürekli farklı fikirlere sahip olanları bu meseleye katacaksınız.'' diyen Soylu, ''AK Parti'yi herkesin beklentisini karşılayacak bir parti olarak görmek yanlış olur.'' dedi.

"HERKESİN BEKLENTİSİNİ KARŞILAMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Soylu, ''Herkesin beklentisini karşılamak mümkün değil. AK Parti'ye herkesin isteklerini karşılayabilecek bir parti olarak bakmak yanlış olur. AK Parti kendisini Türkiye'nin dününden bugününe, bugününden yarınına adayan bir parti. Masada yazılmış bir siyasi parti değil. Doğal ve sürekli hareket eden bir siyasi parti.'' ifadelerini kullandı.

SEÇİM GÜVENLİĞİ

24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde taşınmasına karar verilen sandıklara ilişkin eleştiriler ile bu konudaki değerlendirmesi sorulan Soylu, "Bunu en son (Kemal) Kılıçdaroğlu'nun eleştirmesi lazım. Kılıçdaroğlu'nun oralarda hiçbir bilgisi, iddiası da yoktur. Bu bir güvenlik meselesidir. Güvenlik meselesi derken, Doğu'da güvenliksiz bir durum mu var? Doğu'da bir sandık birleştirme söz konusu. Bu geçen seçimde de vardı. Şimdi yeni çıkan kanunlarda bir taşıma ortaya konuldu." şeklinde konuştu.

Bazı köylerde 2, 3, 4 oy kullanıldığını, buralara sandık kurulu üyelerinin gittiğini anımsatan Soylu, buradan sandıkların merkeze ya da en yakın köye taşınması, birleştirilmesine yönelik bir adım atıldığını anlattı.

Bu birleştirmede okul içerisinde ve daha kolay ulaşılabilir bir noktaya taşımanın söz konusu olduğunu aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLAMAZ"

"Bu konunun Doğu ve Güneydoğu'da tercih edilmesinin temel sebeplerinden bir tanesi de buralarda, bu üst bölgelerde, terör örgütünün kendine ait birtakım baskıları söz konusu olabilir. Silahlı terör örgütleri değil, sözde milisleri vasıtasıyla. Elinde silah olan değil, köy içerisinde PKK'ya, HDP'ye müzahir olanlar vasıtasıyla 'Aman ha, hangi oyu nereye atacağınızı biliyoruz. Dikkat ediyoruz. Bu sandıktan bu kadar oy çıkmazsa bunun hesabını sorarız.' deniyor. Bizim görevimiz, özgür ve hür bir seçimi oluşturmak. Seçim güvenliğiyle ilgili hem biz hem de Adalet Bakanımız Milli Güvenlik Kurulunda sunumlar gerçekleştirdik. Burada şöyle bir tablo çıkıyor. Bir yerleşim yerinde 100 oy kullanılıyor, bu 100 oy, ilgili siyasi partiye... Böyle bir şey söz konusu olamaz, o köy içerisinde başka insanlar da var. Eğer taşındı, yine aynısı yapılacaksa onu da bir görelim. Buradaki mahalle baskısını da ortadan kaldırarak, herkesin rahat bir şekilde oy tercini kullanabilmesini temin edebilmek için gerçekleştiriliyor."

DEMİRTAŞ'A TAHLİYE İSTEĞİ

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi için Millet İttifakı'ndaki cumhurbaşkanı adaylarının çağrılarının hatırlatılması üzerine Soylu, ideolojik aktarımların dışında, bölge insanın derdinin, isteğinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Bunun da Ankara'da plazalarda oturarak birilerinin söylemesiyle bilinemeyeceğini ifade eden Soylu, "Ömründe, hayatında kimin yakasına bir kadın yapışmış da, 'Sen devletin adamısın, benim kızım dağa çıktı. Onu kurtar.' demiş. Ankara'dan söylemek kolay." dedi.

Bölgedeki belediye başkanlarının partisinin eş genel başkanının kim olduğunu soran Soylu, şunları söyledi:

"Bu belediyeler kime bağlıydı? Demirtaş'a. Bu belediyeleri kim idare ediyordu? PKK. Demirtaş PKK ile birlikte belediyeleri idare ederken teröre giden paralar, teröre giden araçlar... Belediyeler ve HDP'nin merkezleri dağa adam alma teşkilatı olarak çalışıyor. Teslim olan PKK'lılara nasıl katıldığını soruyorsun, 'Ben HDP parti binasına gittim. Sıkıntım vardı. Dediler ki, seni hemen dağa gönderelim. Beni hemen bir araçla birisi aldı, şu şu hattan götürdü.' Böyle yüzlerce ifade var. Şimdi bütün bunların içerisinde Muharrem İnce veya Akşener veya rahmetli Erbakan'ın partisinin şu anda başında bulunanlar bunları bilip de mi yoksa bilmeden mi konuşuyorlar?"

"MİLLET Mİ ADAY GÖSTERİYOR, ÖYLEMİ ZANNEDİYORSUNUZ?"

"Selahattin Demirtaş'a şu veya bu oranda bir oy çıksa da mı sizin söyledikleriniz böyledir?" şekilde bir soruya karşılık Soylu, "Suçun oy oranıyla silinebilme gibi bir etkisi dünyanın hangi hukuk sisteminde var? Millet mi aday gösteriyor? Öyle mi zannediyorsunuz? Selahattin Demirtaş'ı millet mi aday gösterdi? Selahattin Demirtaş'ı PKK aday gösterdi. Sözlerinden bir gün çıkamazlar. Adım atamazlar." ifadelerini kullandı.

Oradaki vatandaşımız bir tek şeyden korkuyor, ''Buradan çıkmayın, bize sahip çıkın diyorlar." diyen Soylu, ''Terörle mücadelede illa yapılan haksızlıklar ve yanlışlar olmuştur. Öyle şeylerle karşılaştık ki. Bizim devletimiz güçlü bir devlet. Bir de başka bir şey var. Biz oraya Türkiye'nin en iyi kaymakamlarını gönderdik, teker teker seçtik.'' ifadelerini kullandı.

HUKUK DEVLETİNDEN BAŞKA SIĞINILACAK BİR ŞEY YOK

''Benim, sizin, devletin hukukundan başka sığınacağı bir şeyi yok. Bu bölgelerde huzur var. Suçun oy oranı ile silinebilme sistemi dünyanın neresinde var?'' diyen Soylu, ''Demirtaş'ı millet mi aday gösteriyor, öyle mi zannediyorsunuz? Demirtaş'ı PKK aday gösterdi. Sözlerinden çıkamazlar, adım atamazlar. O eski günleri getirmek için çaba sarf ederler." ifadesini kullandı.

Soylu, "Gaziosmanpaşa'dan geldim. Vatandaş diyor ki 'Allah sizden razı olsun. DHKP-C geliyordu bizden haraç alıyordu ama şimdi alamıyor'. Biz model oluşturduk.'' dedi.

SEÇİMDEN SONRA İTTİFAK SÜRER Mİ?

Soylu, ''Bahçeli, Türkiye'nin geleceği için olumlu bir sürece imza atmıştır. O seçimlerden sonra düşünülecek iştir. Bugün o kadar uyumlu, o kadar karşılıklı anlayış işleri içerisinde geçiyor ki, bu Erdoğan'ın devlet ve siyaset tecrübesinden ve Bahçeli'nin tecrübesi, Türkiye düşüncesinden kaynaklanıyor. Devam edip etmemesi yarının işidir. Yarın her ihtiyaç duyulduğunda doğalında da  böyle gidebilir farklı da olabilir.'' cevabını verdi. Soylu, ''Biz kaçakçılığı bitirdik. Şimdi yöre halkının ticaretini geliştirmek lazım.'' dedi.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE: AVRUPA'DA ÜRETİLİYOR ORTADOĞU'YA GÖNDERİLİYOR

Uyuşturucu ile mücadeleye değinen Soylu, ''Plazalardan başka yerlerden ahkam kesmek kolay. Biz nasıl bir noktadayız. Uyuşturucu meselesi önemli bir mesele. Biz Avrupa'nın saldırısı altındayız. Orada üretiyorlar ve Türkiye'den Ortadoğu'ya gönderiyorlar. Afganistan'dan da var. Afganistan kimin elinde, Amerika. Ben hükümet olarak tedbirimi almam lazım. 9 ton benim üzerimden geçecek. Kimyasal uyuşturucu ve doğal uyuşturucunun baskısı altındayız.'' bilgilerini paylaştı.

Soylu, ''Uyuşturucu meselesinde 2016'da sadece 86 bin operasyon yapıldı ve 117 bine çıkarıldı. 2018'in ilk 5 ayında ise 58 bine çıkarıldı. Sürekli olarak bu devam ediyor. Sahada uyuşturucu satıcısı bırakmıyoruz. Bütün bunları o kadar pratik bir şekilde arkadaşlarımız gerçekleştiriyorlar ki, terör ve uyuşturucu haritalarımız var elimizde.  Onları okulların etrafından uzaklaştırdık. Şimdi parklara, sokak aralarına gittiler. Baronlarını da yakalıyoruz. Uyuşturucu konusunda geçen yıldan bu yıla çok daha iyiyiz. Acımasız davranıyoruz.''ifadelerini kullandı.

''ÖNCE İRAN'DAN SANDIK, BAKTIK GÖÇ AFGANİSTAN'DAN GELİYOR''

Soylu, ''Polis sayısı az, 15 Temmuz geçirmişiz. Bir Afgan göçü başladı. Biz ilk olarak İran'a kabahat bulduk, baktık ki bu Afganistan'dan geliyor. 'Bu sağanağı durdurmamız lazım.' diye konuştuk. Avrupa ile de konuştuk. Avrupa kendi dayağı yemediği sürece hiçbir şeye itibar etmiyor. Avrupa para ile ego arasına sıkışmış bir dünya olmuş. Afganistan'daki Amerika Büyükelçisi kim. 15 Temmuz'daki Türkiye elçisi, bitti. Hiçbir şey tesadüf olmaz. Yok böyle bir şey. Şöyle bir şeye getireceklerdi bizi; Suriyeliler bir taraftan, Afganlar bir taraftan ne oluyoruz? Biz 15 bin Afganı, Afganistan'a gönderdik ve baskı durdu.'' dedi. 

ENERJİ BAKANI BERAT ALBAYRAK KONUSU

Enerji Bakanı Albayrak ile arasında sorun olup olmadığı sorusuna, ''İyi arkadaşım. Aynı zamanda da Türkiye'de arkadaşım olması bir tarafa, bir de hakkını teslim etmek lazım. Türkiye'nin bir enerji meselesi olduğunu duyurdu. Enerjide meselenin peşinden koşmaktan, planlayan ve yapan hale geldik. Türkiye bir enerji geçiş coğrafyasında. Bunu yapan başarılı bir arkadaşım. Bu kadar işle uğraşan insanlar bunlarla da meşgul olursa yanlış olur. Biz ikimiz de Trabzonluyuz, aynı deredeniz." ifadelerini kullandı.

SORUŞTURMADAN AKLANIP ATANAMAYAN POLİSLER

Soylu, ''Bu kardeşlerimize de şunu söylemek istiyorum. 15 Temmuz öncesi de sonrası da oldu. Bizi bağışlasınlar. Polislik çok önemli bir meslek. Burada bu tespitleri ve tercihleri yaparken çok dikkatli olmalıyız. Karlov cinayetini yaşadık, ben çok sarsıldım. O da bir polisti. Biz çok dikkatli olmalıyız. Lütfen yanlış anlamasınlar bu meseleye böyle baksınlar.'' cevabını verdi

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem