Ramazan ayında ağız kokusu nasıl önlenir?

Oruçlunun iftar vakti duası kabul olunacağından, o saatte dua etmesi de sünnettir.

Ramazan ayında ağız kokusu nasıl önlenir?
Oruçlunun iftar vakti duası kabul olunacağından, o saatte dua etmesi de sünnettir.

Nitekim:
İbni Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivayet edildiğine göre, “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) iftar ederken:
ذَهَبَ الظَّمَأُوَابْتَلَّتِالْعُرُوقُوَثَبَتَاْلاَجْرُاِنْشَاءَاللّٰهُ
‘Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşâallâh ecir sabit oldu’ derdi.” (Ebû Dâvûd)
Mu’âz ibni Zühre (Radıyallâhu Anh)dan rivayete göre, “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) iftar ettiğinde:
الَلَّهُمَّ لَكَصُمْتُوَعَلَىرِزْقِكَاَفْطَرْتُ
“Ey Allâh! Senin için oruç tuttum ve senin rızkınla iftar ettim” derdi.” (Ebû Dâvûd)
İbni Abbas (Radıyallahu Anhümâ)dan gelen rivayette ise Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) iftar vakti şöyle dua ederdi:
اَللَّهُمَّ لَكَصُمْناَوَعَلَىرِزْقِكَاَفْطَرْناَفَتَقَبَّـــلْمِنَّااِنَّكَاَنْتَالسّــَمِيعُالْعَـــلِيمُ
“Ey Allâh! Senin için oruç tuttuk. Rızkınla iftar ettik. Öyleyse bizden kabul et, çünkü ziyade işiten ve hakkıyla bilen Sensin, ancak Sen!” (Nevevî, el-Ezkâr)
Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Herhangi bir Müslüman oruç tutar da, iftar anında:
يَا عَظِيمُيَاعَظِيمُاَنْتَاِلٰهِىلٰااِلٰهَغَيْرُكَاغْفِرْلِىالذَّنْبَالْعَظِيمَفَاِنَّهُلَايَغْفِرُالذَّنْبَالْعَظِيمَاِلاَّالْعَظِيمُ
‘Ey büyük (Allah)! Ey büyük (Allah)! Benim ilâhım ancak Sensin. Senden başka hiçbir ilâh yoktur.
Benim için büyük günahlarımı bağışla, zira şu muhakkak ki büyük günahı (Senin gibi) Büyükten başkası mağfiret edemez’ derse, mutlaka annesinin, kendisini doğurduğu gündeki gibi günahlarından sıyrılır.
Bunu çocuklarınıza öğretin, zira muhakkak bu, Allâh-u Te’âlâ’nın ve Rasûlü’ nün sevdiği bir kelimedir. Allâh-u Te’âlâ bununla (dua edenin) dünya ve âhiret işlerini yoluna koyar.” (İbni Asâkir; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl)
Abdullâh ibn-i Amr ibn-i Âs (Radıyallâhu Anhümâ) iftar açarken şu duayı yapardı:
الَلَّهُمَّ اِنىِّاَسْأَلُكَبِرَحْمَتِكَالَّتِىوَسِعَتْكُلَّشَىْءٍاَنْتَغْـــــفِرَلىِذُنُـــوبِى
“Ey Allâh! Her şeyi kaplayan rahmetinle benim için günahlarımı bağışlamanı diliyorum.” (İbni Mâce)
Ebu’l-Âliye (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: İftar vakti her kim:
اَلْحَمْدُ ِللَّهِالَّذِىعَلاَفَقَهَرَوَاْلحَمْدُِللَّهِالَّذِىنَظَرَفَخَبَرَوَالْحَمْدُِللَّهِالَّذِىمَلَكَفَقَدَرَوَالْحَمْدُِللَّهِالَّذِىيُحْيِىالْمَوْتٰى
“Bütün hamdler, yüce olan ve kahreden(; dilediğini zorla da olsa yaptıran) Allâh-u Te’âlâ’ya mahsustur.
Bütün hamdler, (her şeyi) görüp bilen Allâh-u Te’âlâ’ya aittir.
Bütün hamdler, (her şeye) sahip olan ve gücü yeten Allâh-u Te’âlâ’ya mahsustur.
Bütün hamdler, ölüleri dirilten Allâh-u Te’âlâ’ya mahsustur” derse, anasının onu doğurduğu günkü gibi günahlarından çıkar. (Abdülkadir-i Geylânî, el-Ğunye)
Artık bunca müjdeyi duyan oruçlu kul, oruç saatlerini, özellikle de günahlarının dahi yazılmadığı iftara yakın anlarını zikir ve dua ile değerlendirmelidir. Nitekim:
Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ki Allâh-u Azze ve Celle hafeza (yazıcı) meleklerine: ‘Oruçlu kullarıma ikindiden sonra bir günah yazmayın’ diye vahyeder.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl)

ramazan-baslangic.jpg
AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEMEK İÇİN YAPILABİLECEKLER

1. Yumuşak diş fırçaları yerine orta sertlikte diş fırçaları tercih edilmeli2. İftar ve sahurdan sonra mutlaka ağız bakımı eksiksiz olarak yerine getirilmeli. (fırçalama, diş ipi, antibakteriyal gagara)3. Diş fırçalama sırasında bakterilerden arınmak ve ağız kokusunu azaltmak için dili de fırçalamak gerekir.4. Kullanılan gargaranın Alkol içermeyen türden olmasına özen gösterilmeli.5. Çinkolu diş macunu ağız kokusunun önüne geçmekte daha etkilidir.6. Protez kullanan kişilerin protezlerinin temizliğine özen göstererek uyku sürecinde çıkarmaları gerekir.7. Ağız kuruluğu ağız kokusuna sebep olur. Bu yüzden sahurda bol miktarda su tüketilmelidir.8. Maydanoz ve limon nefesi temizler ve ağız kokusunun önüne geçer. Sahurda birkaç dal maydanoz yiyebilir ve limon suyu içebilirsiniz.9. Misvak kullanabilirsiniz.

İFTARIN SÜNNETLERİ

İftarı hurmayla açmak sünnettir. Nitekim Selman ibni Âmir (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Sizin biriniz oruçluysa, hurmayla iftar etsin, hurma bulamazsa, suyla iftar etsin. Çünkü su, temizleyicidir(; susuzluğu giderir ve mideyi yıkar).” (Tirmizî; İbn-i Mâce; Ebû Dâvûd)
Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir:
“Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) namaz kılmadan önce yaş hurmayla iftar ederdi, yaş hurma bulamazsa, kuru hurmayla iftar ederdi. O da yoksa birkaç yudum su içerdi.” (Ebû Dâvûd)

RAMAZÂN-I ŞERÎFTE İFTAR VERMEK

Aç doyurmak, her zaman büyük sevap kazandırmaktaysa da, özellikle ramazân-ı şerîf ayında iftar vermek, iftar verilen kişilerin sevabının bir katını iftar açtırana kazandırmaktadır.
Ayrıca günahların bağışlanması, boyunların cehennemden âzâd olunması, kalp yumuşaklığı, Allâh rızası için ağlayabilme ve Kadir Gecesi Cebrâîl (Aleyhisselâm) ile musâfahalaşma gibi bir çok fazilet bahşeder. Bu husustaki hadîs-i şerîfleri zikredecek olursak:
Hâlid el-Cühenî (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûl-ü Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Her kim, bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar bir sevap vardır. Şu kadar var ki, oruçlunun ecrindende hiç bir şey eksiltilmez.”(Tirmizî, Savm)
Selmân-ı Fârisî (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her kim, o (ramazan ayı)nda bir oruçluyu iftar ettirirse, günahlarına mağfiret ve boynunun cehennemden kurtulmasına vesile olur. Bir de oruçlunun mükâfatından bir şey eksiltilmeksizin, iftar ettirene de onun bir misli verilir.
Allâh-u Te’âlâ, bir yudum süt veya su ile oruçluyu iftar ettirene de bu sevabı verir. Bir oruçluyu doyurana Allâh-u Te’âlâ, benim havzımdan öyle bir şerbet içirir ki, cennete girinceye kadar bir daha susamaz.”(İbni Huzeyme)
Ebû Sa’îd (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Hangi bir Müslüman diğer bir Müslümanı çıplaklığından dolayı giydirirse, Allâh-u Te’âlâ onu cennetin yeşil renkli ince ipeklerinden giydirir.
Hangi bir Müslüman diğer bir Müslümanı açlığından dolayı yedirirse, Allâh-u Te’âlâ ona cennet meyvelerinden yedirir.
Hangi bir Müslüman diğer bir Müslümanı susuzluğu yüzünden içirirse, Allâh-u Te’âlâ ona damgalı cennet şarabından içirir.” (Ebû Dâvûd)
Ancak bu faziletlere erişebilmek için, iftar ettirenin kazancının helâlden olması şartı vardır. Nitekim Selmân (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her kim ramazân-ı şerîf ayında helâl bir kazançtan oruçluyu iftar ettirirse, ramazân-ı şerîfin bütün gecelerinde melekler ona salât eder ve Cebrâîl (Aleyhisselâm) Kadir Gecesi onunla musâfaha eder. Cebrâîl (Aleyhisselâm) kiminle musâfaha ederse, onun kalbi yumuşar ve gözyaşı çoğalır.” (İbnü Ebi’d-dünya, Fedâil-ü şehr-i ramazân)
Ziyafetinde iftar açtığı kimselere dua etmesi de sünnettir. Nitekim Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Sa’d ibn-i Ubâde (Radıyallâhu Anh)ın ziyafetinde ekmek ve zeytinyağı yedikten sonra:
“اَفْطَرَ عِنْدَكُمُالصَّائِمُونَوَاَكَلَطَعَامَكُمُاْلاَبْرَارُوَصَلَّتْعَلَيْكُمُالْمَلآئِكَةُ.”
“Yanınızda oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin ve melekler size salât etsin” diye duada bulunmuştur. (Ebû Dâvûd)


RAMAZÂN-I ŞERÎFTE KUR’ÂN-I KERÎM HATMİ VE MUKABELE

Kur’an-ı Kerîm ramazân-ı şerîf ayında indiği için bu ayla çok yakın münasebeti vardır.
İbn-i Abbas (Radıyallâhu Anhümâ) şöyle demiştir:
“Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hayırda insanların en cömerdiydi. En cömert olduğu zaman da, ramazânda Cibrîl (Aleyhisselâm)ın kendisiyle çokça buluştuğu ve onunla Kur’ân’ı karşılıklı olarak okuyup dinledikleri zamandı. Cibrîl (Aleyhisselâm), ramazânın her gecesinde O’nunla buluşur, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile karşılıklı Kur’ân dersi yaparlardı. Cibrîl (Aleyhisselâm), Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e kavuştuğu zaman, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), hayır bakımından, (eserken engele uğramayan) salıverilmiş rüzgârdan daha cömert olurdu.” (Buhârî)
İşte bu hadîs-i şerîften dolayı bütün ümmet, ramazân-ı şerîf ayında, bir hâfız efendi tarafından okunan Kur’an-ı Kerîm’i takip ederek hatim yapma sünnetini devam ettirmişlerdir ki buna “Mukabele” denmektedir.Bu mübarek ayda, özellikle de gece saatlerinde okunması halinde, Kur’ân-ı Kerîm’in büyük şefaati gerçekleşecektir.
Nitekim oruçla Kur’ân-ı Kerîm’in, dolayısıyla da ramazân-ı şerîf ayı ile Kur’ân-ı Kerîm’in birlikte şefaat edeceklerini bildiren şu hadîs-i şerîf, konumuz açısından aydınlatıcı niteliktedir.
Abdullah ibni Amr (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Oruçla Kur’ân kıyamet gününde kula şefaat edeceklerdir. Şöyle ki, oruç: ‘Ey Rabbim! Ben onu gündüzleri yemekten ve şehvetlerinden menettim, onun için beni, onun hakkında şefaatçi kıl’ diyecektir.
Kur’ân da: ‘Ben onu geceleri uykusuz bıraktım, beni de onun hakkında şefaatçi kıl’ diyecek, böylece ikisi de (o kula) şefaatçi kılınacaklardır.” (Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned)
Yine böylece Kâ’bu’l-Ahbâr (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen:
“Kıyamet günü bir münâdî: ‘Her amel edene amelinin karşılığı fazlasıyla verilecektir. Ancak Kur’ân ve oruç ehli olanlara ecirleri hesapsız olarak verilecektir’ diye nida edecektir.”(Beyhakî, Şu’abu’l-îman) şeklindeki eser de, bu mübarek ayla Kur’ân-ı Kerîm’in münasebetine işaret etmektedir.
Bundan dolayıdır ki Hâfız İbni Hacer (Rahimehullah)ın nakline göre; İmâm-ı Mâlik (Radıyallâhu Anh) ramazân-ı şerîf girdiğinde, hadis rivayetini ve ehl-i ilimle sohbeti bırakır, Kur’ân-ı Kerîm’i mushafa bakarak okumaya yönelirdi.
İmam-ı Şâfi’î (Radıyallâhu Anh) ramazân-ı şerîfte, namaz harici altmış hatim yapardı. Ebû Hanîfe (Radıyallâhu Anh)ın da böyle yaptığı rivayet edilmiştir.
Selefin bazısı terâvîhte üç gecede bir, kimi de yedi gece de bir hatim yaparlardı. Katâde (Radıyallahu Anh) bunlardandır.
Abdurrezzâk (Rahimehullah)ın nakline göre; ramazân-ı şerîf girdiğinde Süfyân-ı Sevrî (Radıyallahu Anh) bütün (nâfile) ibadetleri bırakır ve Kur’ân-ı Kerîm tilâvetine yönelirdi.

RAMAZÂN-I ŞERÎFİN HER CUMASINDA YÂSÎN SÛRESİNİ OKUMAK

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:
“Her kim ramazân-ı şerîf ayının her cumasında Yâsîn Sûresi’ni okumaya devam ederse, Allâh-u Azze ve Celle onu iman takısıyla takılar ve vakar tacıyla taçlandırır. Şahitlerin huzurunda (mahşer günü) bir münâdî:
‘İşte bu, Allâh-u Te’âlâ’nın sana ramazân-ı şerîf ayında Yâsîn Sûresi’ni okumana karşılık sevabıdır’ diye nida eder.”(İsmail Hakkı, Mecâlisü’l-va’z- ve’t-tezkîr, sh:110)
Ramazan ayında ağız kokusu nasıl önlenir?

Uzmanların belirttiği üzere, sahur ile iftar arasındaki uzun süre içinde tükürük akışı azalır ve ağız içerisindeki asit oranı artar.

İftar ve sahur sonrası ağız temizliğini yerine getirmek çok önemlidir. Günlük ağız bakım rütini yemek sonraları gerçekleştirilmelidir. Bakıma antibakteriyel gargara ve diş ipi eklenirse koku oluşmasına sebebiyet veren bakterilerin dezenfektasyonu daha etkili şekilde gerçekleştirilir. Ayrıca Ramazan ayı gelmeden diş hekimine yapılacak bir ziyaretle çürük ihtimalleri ve diş eti hastalıklarının önüne geçilebilir. Böylece koku oluşumu en aza indirgenecektir.

AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEMEK İÇİN NASIL BESLENMELİ?

İftar ile sahur arasında çay, kahve gibi kafein oranı yüksek içeceklerin tüketilmesinin vücutta su kaybını arttırması sebebiyle ağız içi kuruluğunu da tetiklediğini belirten uzmanlar, bu içeceklerden uzak durulmasını salık veriyor. Ramazan ayı boyunca susuzluk için su, taze sıkılmış meyve suları içilmesi, ağız içindeki asidik dengenin korunması açısından mühim.
Ayrıca özellikle sahurda tüketilen baharatlı, şekerli, yağlı besinlerin fiziksel ve kimyasal sindirimi daha zor olduğu için ağız çevresinde bakteri üremesini tetikleyebilir ve sindirim sisteminde gaz birikimine yol açabilir. Ayrıca baharatlı ve tuzlu besinler susuzluğu arttıracağı için sahurda tüketilmemeleri gün içindeki susuzluğun yoğunluğunu azaltacaktır. Bu tip besinler yerine lift, vitamin ve mineral açısından zengin, halsizliği azaltıp enerji verecek ve uzun süre tok tutacak besinlerden olan elma, portakal, brokoli, kabak, pırasa, domates gibi sebze ve meyvelerin tüketilmesi ağız sağlığını korumak ve kötü kokuların önüne geçmek açısından yerinde olacaktır. Ayrıca limon suyu tüketmek ağız kokusuna ket vurur.
AĞIZ KOKUSUNU ÖNLEMEK İÇİN YAPILABİLECEKLER

1. Yumuşak diş fırçaları yerine orta sertlikte diş fırçaları tercih edilmeli2. İftar ve sahurdan sonra mutlaka ağız bakımı eksiksiz olarak yerine getirilmeli. (fırçalama, diş ipi, antibakteriyal gagara)3. Diş fırçalama sırasında bakterilerden arınmak ve ağız kokusunu azaltmak için dili de fırçalamak gerekir.4. Kullanılan gargaranın Alkol içermeyen türden olmasına özen gösterilmeli.5. Çinkolu diş macunu ağız kokusunun önüne geçmekte daha etkilidir.6. Protez kullanan kişilerin protezlerinin temizliğine özen göstererek uyku sürecinde çıkarmaları gerekir.7. Ağız kuruluğu ağız kokusuna sebep olur. Bu yüzden sahurda bol miktarda su tüketilmelidir.8. Maydanoz ve limon nefesi temizler ve ağız kokusunun önüne geçer. Sahurda birkaç dal maydanoz yiyebilir ve limon suyu içebilirsiniz.9. Misvak kullanabilirsiniz.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Gündem