Sağlıklı bir kişi oruç tuttuğu zaman, bunun sağlığa olumsuz etkisinin ziyade, sağlığa birtakım faydaları olacaktır.

 

Herkes oruç tutma gücüne sahip olmayabilir. Kimileri oruç tutarken hiç etkilenmezken ve rahat olurken, kimileri ise, oruç tutarken oldukça halsiz ve bitkin hissedebilmektedir. Özellikle hamile kadınlar, diyabet hastaları ve kilo olarak çok zayıf olan kişiler, oruç tutarken sağlık açısından zorlanabilirler. Fakat, sağlıklı bir kişi oruç tuttuğu zaman, bunun sağlığa olumsuz etkisinin ziyade, sağlığa birtakım faydaları olacaktır.

 

Oruç tutmak, kilo vermeye yardımcı olmakla birlikte, kandaki insülin düzeyini dengelemeye yardımcı olmaktadır. Oruç tutmak, sindirim sistemi organlarının dinlenmesini sağlarken, metabolizmayı geliştirir ve düzenler. Daha uzun ömürlü yaşama ihtimalini destekleyen oruç, açlık hissini kontrol etmeyi sağlamaktadır. Oruç tutmak, beyin fonksiyonlarının gelişmesine yardımcı olurken aynı zamanda, bağışıklık sisteminin güçlenmesini de desteklemektedir. Ruhsal açıdan meditasyon etkisi gösteren oruç, cilt sağlığını da korur ve akne oluşumunu engeller. Kalp hastalılarına karşı koruyucu kalkan olan oruç, ülserli kolit hastalığını sakinleştirir ve tansiyonu dengeler. Ruhsal açıdan oruç tutmak, stres seviyesini düşürür ve depresyonu engeller.

 

 

Kilo vermenin en güvenli yöntemlerinden biri olan oruç, vücudun yapı taşı olan hücrelerdeki yağların yakılmasına yardımcı olmaktadır. Özellikle aralıklı günler ile oruç tutmak, düzenli olarak yapılan diyetlere göre çok daha etkin olarak kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Oruçluyken, hücrelerde bulunan yağ, şekerin yerine, enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.

 

 

Oruç tutmanın insülin hassasiyeti üzerinde pozitif etkileri bulunmaktadır. Kandaki şeker (karbonhidrat) seviyesini tolere etmeye yardımcı olan oruç, kan değerlerini düzenlemektedir. Yapılan araştırmalara göre, oruç sonrası kişiler gözlenmiş ve bu kişilerin kanlarındaki glikoz düzeyinin çok daha normal seviyelerde olduğu saptanmıştır.

 

 

Özellikle aralıklı şekilde tutulan oruç, sindirim sisteminin dinlenmesini sağlamaktadır. Dinlenmiş olan sindirim sistemi ise, besinlerden alınan kalorilerin daha etkin şekilde yakılmasına yardımcı olur. Böylece metabolizma güçlenmiş ve hızlanmış olur. Bağırsak faaliyetlerinin daha sağlıklı şekilde ilerlemesine yardımcı olan oruç, sindirimi düzenler ve metabolizmayı geliştirir.

 

 

Herkesin kabul edemeyeceği bir doğru düşünce vardır ki o da, ne kadar az yerseniz o kadar uzun süre yaşayacağınız düşüncesidir. Yapılan birtakım araştırmalara göre, bazı kültürlerde bulunan insanların ömrü, beslenme alışkanlıklarından dolayı uzamaktadır. Buna göre az yemek tüketildiğinde, sindirim sistemi organları daha az yorulmakta ve metabolizma daha hızlı çalışmaktadır. Bu gibi etkenler ise, daha uzun ömürlü olmak için yardımcı etkenler olmaktadır. Oruç, metabolizmayı ve sindirim sistemini desteklediği için, vücudun daha genç kalmasını sağlamaktadır.

 

 

Gerçek anlamda 3 ya da 4 saat boyunca aç kaldığınızda neler hissettiğinizi hatırlıyor musunuz? Tabi ki de oldukça zorlandınız ve acıkmanın nasıl bir şey olduğunu fark ettiniz. Fakat asıl ve gerçek açlık hissi, 12 ile 24 saat arasında değişen süreç boyunca aç kalmak ile fark edilmektedir. Oruç tutulduğunda, gerçek açlık hissinin ne olduğu tecrübe edilmektedir ve vücut açlığa karşı direnç göstermeye alışmaktadır.

 

 

Oruç tutmak beyin fonksiyonlarının daha etkin gerçekleşmesine yardımcı olur çünkü, oruç tutmak beyin-kökenli nörotrofik faktör (Brain Derived Neurotrophic Factor) adı verilen bir proteinin üretilmesini sağlamaktadır.

 

Beyin-kökenli nörotrofik faktör aktiviteleri, beyin sapında bulunan hücrelerin yeni sinir hücreleri içinde (nöronlar içinde) dönüşümünü sağlamaktadır. Beyin-kökenli nörotrofik faktör aktivitesi aynı zamanda, nöron sağlığını destekleyen, birçok kimyasal maddenin üretilmesini sağlamaktadır. Üstelik bu protein, Alzheimer ve Parkinson hastalığına sebep olan beyin hücrelerinin aktivitelerini de önlemektedir. Bu durumda, oruç tutmak beyin ve sinir hücrelerinin sağlığını korumaktadır.

 

 

Özellikle aralıklı şekilde tutulan oruç, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Çünkü, aç kalmak ve oruç, vücudun serbest radikaller ile mücadele etmesini kolaylaştırır ve serbest radikallerin vücuda zarar vermesini önler. Oruç, iltihap oluşumunu engeller. Son olarak oruç, kanserli hücrelerin yapısını bozar ve çoğalmalarını önler.

 

 

Hayvanlar üzerinde yapılan deneylere göre, hayvanlar hasta olduklarında, yemeyi bırakıp, dinlenmeye geçmektedirler. Bu davranış şekli temel bir içgüdü davranış şeklidir ve stres azaltıcı etki göstermektedir. Bu nedenle oruç tutmanın da, stres azaltıcı etkisi olduğu düşünülmektedir.

 

 

Oruç tutmak cildin temizlenmesine ve dezenfekte edilmesine yardımcı olmaktadır. Çünkü, oruç tutulduğunda sindirim sistemi geçici olarak serbest bırakılmış olur. Bu durum ise, vücuttaki diğer sistemlerin canlanmasına ve yenilenmesine olanak sağlamaktadır. Böylece, vücut içerisinde oluşan ve biriken toksinler temizlenmiş olur. Ayrıca, karaciğer, böbrekler ve diğer organların faaliyetleri de düzenlenmiş olur. Böylece cilt de rahatlar ve akne oluşumu önlenmiş olur.

 

 

Oruç tutmak vücudun uzun süre aç kalması anlamına gelmektedir. Bundan dolayı oruç, gereksiz yere acıkmadan yemenin ve tıkabasa dolu dolu yemenin önüne geçmektedir. Böylece günlük alınması gereken kalori miktarının üzerine çıkılmamış olunur ve fazladan yemek yemenin önüne geçilmiş olunur. Bu durum ise sağlık açısından önemli bir hareket olacaktır.