Haklarında "vatana ihanet"ten suç duyurusu

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) dilekçe yazan bir vatandaş, vatana ihanet suçlarından haklarında soruşturma açılması talebiyle savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Muammer Akkaş’tan şikayetçi oldu. Naciye Kılınçarslan isimli bir vatandaş, 17 A

Haklarında "vatana ihanet"ten suç duyurusu
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) dilekçe yazan bir vatandaş, vatana ihanet suçlarından haklarında soruşturma açılması talebiyle savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Muammer Akkaş’tan şikayetçi oldu.
 
Naciye Kılınçarslan isimli bir vatandaş, 17 Aralık tarihinde başlayan soruşturmalarla ilgili İstanbul Bakırköy Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’tan şikayetçi oldu.
 
Kılınçarslan şikayet dilekçesinde gerekçe olarak, 17 Aralık operasyonunda "insan hak ve hürriyet ihlalleri, hukuk ve soruşturmanın gizliliği ihlalleri, sansasyonel ve şov amaçlı gözaltılar ile Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Hükümetini içte ve dışta itibarını kasıtlı olarak sarsmak, siyasi ve ekonomik istikrarı bozmak, ekonomiye şuursuzca zarar verip borsa ve ekonomi dengelerinin alt üst edilmesi"ni gösterdi.
 
Bir kamu bankası olan Halk Bankası’nın çok önemli bir anlaşma aşamasında itibarını ve güvenirliğini yok ederek Kuzey Irak ham petrolünün ticaretinin kalbi olma hakkının kaybettirildiği belirtilen dilekçede, Zekeriya Öz’ün Dubai seyahati ve beyanları da gerekçe olarak gösterildi.
 
"HÜKÜMET VE BAŞBAKAN HEDEF ALINDI"
 
Dilekçenin açıklamalar kısmında ise, "adaletin simgesinde yer alan terazinin atılarak kılıcın ise ilgili savcılar tarafından alınarak kime, neye, ne şekilde hizmet ettiklerini hesaplamadan savurdukları" öne sürülerek, 23 gün boyunca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Başbakanı’nın hedef alınarak Türkiye’nin içte ve dışta itibarının zedelendiği ileri sürüldü. Dünya piyasalarının çok kırılgan olduğu bir dönemde yapılan bu operasyon ve gözaltıların yerli ve yabancı yatırımcıları ürküttüğünü kaydeden Kılınçarslan, Türkiye’nin 104 milyar dolar zarara uğradığını, borsada işlem gören şirketlerin ise 49.4 milyar dolar değer kaybına uğradığını, bu operasyonun Türkiye’ye faturasının 155 milyar dolar olduğuna değindi. Ayrıca da Kuzey Irak ham petrollerinin akreditiflerinin Halk Bankası tarafından alınması engellenerek yıllık 70 milyar doların başka bir bankaya aktığı da ifade edildi.
 
"VATANA İHANET SUÇUNDAN SORUŞTURMA BAŞLATILMALIDIR"
 
İki şok operasyonun dikkat çekici bir zamanda gerçekleştiğini belirten Kılınçarslan, yargı vesayeti ve terörünü kabul etmediğini açıklayarak adı geçen savcılardan şikayetçi olduğunu bildirdi. Tüm bu nedenlerle ülke ekonomisinin 150 milyar dolar zarara uğradığını ifade eden Kılınçarslan, belirtmiş olduğu nedenlerden dolayı adı geçen savcıların haklarında kamu adına vatana ihanet suçundan soruşturma açılması talebinde bulundu. Bu savcıların haklarında hemen inceleme başlatılmasını isteyen Kılınçarslan, görevlerinden de azledilmeleri gerektiğine yer verdi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler