Trabzon'da Tarih Kokan Camiler

Adını, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in annesinden alan Gülbahar Hatun Camisi, Trabzon'da yapılmış ilk Osmanlı eseri olarak biliniyor.AA muhabirinin, çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, tarihi ve mimari değeri büyük olan, halk arasında ''

Trabzon'da Tarih Kokan Camiler

Adını, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in annesinden alan Gülbahar Hatun Camisi, Trabzon'da yapılmış ilk Osmanlı eseri olarak biliniyor.

AA muhabirinin, çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, tarihi ve mimari değeri büyük olan, halk arasında ''Valide Camisi'' olarak da anılan Gülbahar Hatun Camisi, Trabzon'un 1461'de Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinden sonra inşa edilen en önemli eser.

Trabzon'da 1489 ile 1512 yıllarında yaşayan Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, yanında kalan ve 1506 yılında Trabzon'da vefat eden annesi Gülbahar Hatun'un anısına saygı gereği, padişahlığı dönemine denk gelen 1514 yılında Gülbahar Hatun Camisi'ni inşa ettirdi.

Trabzon'da yapılan ilk Osmanlı eseri olan Gülbahar Hatun Camisi, yer aldığı Atapark mevkisini de içerisine alan mahalleye adını verdi.

Atapark'taki cami ile türbe, Gülbahar Hatun adına yapılan külliyeden günümüze ulaşabilen yapılar olarak dikkat çekiyor.

-OSMANLI MİMARİSİNDE ''ZAVİYELİ CAMİLER'' GRUBUNDA-

Gülbahar Hatun Camisi, erken devir Osmanlı mimarisinde ayrı bir plan tipi oluşturan ''zaviyeli camiler'' grubuna girmektedir.
İstanbul'da Sultan Selim, Edirne'de İkinci Bayezit dönemi eserlerini anımsatan caminin mimarisi, kare bir plan üzerinde şekillendirilmiştir. Pandantife oturan bir kubbe ile örtülmüş olan cami, büyük kubbeyi taşıyan yuvarlak ve dairevi kemerlere sahiptir.
Zaviyeli camiler grubuna girmekle birlikte, Gülbahar Hatun Camisi'nde, zaviyeli camilerde olan avlu kısmı yoktur. Yan odalar küçük ebatlı kubbelerle örtülmüş, bu odaların bölme duvarları kaldırılarak ana mekana katılmışlardır.
Caminin aydınlatması, sivri kemerli alçı pencerelerle sağlanmıştır. Çokgen kubbe kasnağında da üç pencere bulunmaktadır.
Özenli bir işçiliğe sahip Gülbahar Hatun Camisi'nin duvarları yaklaşık 120 santimetre kalınlığındadır. Pencerelerde, son cemaat mahallinde ve minarede beyaz taş, bazı yerlerde de kara taş kullanılmıştır.
Beyaz taşların, cami yapılırken Ordu ilinden develerle getirtildiği bilinmektedir.
Ortadaki büyük kubbeyi taşıyan kemer bağları, taş yapıdan oluşmaktadır. Bu kubbenin batı ve doğusunda, son cemaat yerindeki kubbelerin büyüklüğünde küçük destek kubbeler yer almaktadır.
Ana ve iki yan kapı olmak üzere toplam 3 kapısı bulunan caminin son cemaat yeri, baklava başlıklı altı sütun kemer üzerine oturan beş kubbeden oluşmaktadır.
Kubbelerin içleri 1905 yılında yapılan onarım sırasında kalem işleriyle bezenmiş, çatı saçakları sütunlara dayanan payandalarla desteklenmektedir.
Saçak üzerleri ise eskiden oluklu kiremit kaplıyken 1960 yılında kurşunla örtülmüştür.
Caminin orijinal süslemeleri, geçen yıllar içerisinde kaybolmuş, bugünkü süslemeler ise son onarımlarla birlikte süsleme ustaları tarafından yapılmışlardır.

-TURİSTLERİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR-

Gülbahar Hatun Camisi, sahip olduğu tarihsel değerle, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor.
Caminin atmosferini merak eden turistler, cami görevlilerinin refakatinde, camiyi gezerek yetkililerden bilgi alıyor, cami ve çevresinde fotoğraf çekiyorlar.
Caminin dış kısmındaki park ise hem dinlenme alanı olarak, hem de namaz vaktini bekleyenlerin soluklanabileceği alan olarak vatandaşları ağırlıyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler