Trabzon'da Ramazan'ın o farklı telaşını gönül rahatlığıyla yaşayabilirsiniz.

Eski Ramazanların tadı kalmadı desek de her yıl, yine de Ramazan farklılığını hissettirir Trabzon'da.

Akşam saatlerine doğru meydan bir anda kalabalıklaşır.
Kunduracılar, Uzunsokak, Maraş Caddesi'nde bir koşuşturma devam eder ezan saatine kadar. Meydan Parkı'nda yine gazete okuyan, sohbet eden insanlarla doludur.

Dolmuşlar tıklım tıklım olur. Trafik alabildiğine…
İşten çıkış saati koşuşturmalar yemek üzerinedir.
Kimi tatlısını alır, kimi sebzesini, kimi etini, kimi balığını.
Ramazan ayında Trabzon'un en kalabalık mekanlarından biri de Moloz ile Bitpazarı arasıdır. Kadınlar Hal'i denilen yer Trabzon'un sebze-meyve ihtiyaçlarını karşıladığı yerdir.
Balık sezonu da açıldı ki vatandaş iftar hazırlığını büyük bir keyifle yapar.

Ekonomik açıdan bakıldığında ise durum tam tersidir. Bir ramazan alışverişine çıkalım dedik okurlarımız adına…

Bir sofra donatalım…

Hesap baya kabarık çıktı. Kadınlar Hal'ine girişte cebinizde eğer 20 YTL'niz var ise şanslısınız. İki kişiyseniz eğer rahatlıkla doyarsınız.

2 YTL'nin altında hiçbir ürün yok.

İstavritin kilosu; 4 YTL

Palamutun tanesi küçük 5 büyük 6 YTL

Tavuğun kilosu 5 YTL

Marulun bir bağı 2 YTL

Sarımsak 2 YTL

Limonun 3 tanesi 2 YTL

Domates 2 kilosu 2 YTL

Elma 2 YTL

Fiyatlar böyle vatandaş mecbur alıyor…

Hal esnafı fiyatların yüksek olmasından şikayetçi tabi… Vatandaşın alım gücünün düşük olması onları da etkiliyor ama 'mecburiyetleri' hal esnafının biraz rahatlatıyor.

Hatta serzenişte bulunuyor bizlere hal esnafı, “ Fiyatlar düşük olduğunda, hal esnafı sinek avlarken bir kere bizim sesimizi dinlemediniz, şimdi fiyatlara ramazan zammı uyguladık, gelip çekersiniz değil mi” diyerek.



Balık fiyatlarını çok yüksek bulan Ayşe Hanım 1 kilo istavrit alıyor. Ve şöyle diyor, “Eskiden pazara geldiğimizde poşetler dolusu yemeklik, sebze, meyve gibi mutfağımızın ihtiyaçlarını alıyorduk. Ancak artık bir poşetle evimize gidiyoruz. Her şeye zam geliyor, ancak maaşlar artmıyor. Günümüz şartlarında geçinmek artık bir mucize”

Umutlar ise fındık parasına endeksli… Vatandaş fındık parasına güveniyor… Konuştuğumuz vatandaşlar fındığını mecburen satacağını dile getiriyor. Öyle milletvekillerinin dediği gibi 'fındığımızı saklayamayız' diyor vatandaş.

Hal böyle iken bir ramazanda ekonomik sorunlarla geçip gideceğe benziyor…



Mehmet Sadıkoğlu'ndan bahsetmeden geçemeyeceğim. Kadınlar Hal'ine giderken Kemeraltı girişinde eski mi eski bir dükkan. Raflar toz içinde…
Damga pulu satılıyor bu dükkanda... Bir de kolonya…
İçeride gözlüklerini takmış, ayaklarını uzatmış Kur-an okuyan yaşlı bir amca.
Müşterisi hiç yok. Belli ki iftar saatini bekliyor. Kur-an okurken bir fotoğrafını çekmek istedim.
'Tabi kızım buyur” dedi. Şöyle bir gerinerek, 'Bana Tonyalı Hacı Mehmet derler'… Ben zamanında çok zengindim dedi.
Mehmet Amca meğer Kanberoğlu Otobüs şirketlerinin kurucusu imiş. Ekonomik krizler bu hale düşürmüş Mehmet Amcayı… Şimdi küçücük dükkanında kolonyağı ve posta pulu satıyor.