Trabzon'da miting yapılacak

Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Coşkun Dilber, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmesi noktasında tatmin edici bir açıklama bugüne kadar yapılmadığı için mitingi gerçekleştireceklerini bildirdi. Dilber, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Eğitim-Sen'in a
Trabzon'da miting yapılacak

Türk Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Coşkun Dilber, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmesi noktasında tatmin edici bir açıklama bugüne kadar yapılmadığı için mitingi gerçekleştireceklerini bildirdi.

Dilber, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Eğitim-Sen'in alanlarda olma sözü verdiğini ve bu söz doğrultusunda 13 Mart'ta kuralsız, güvencesiz çalışmaya karşı eğitim çalışanlarının haklarını, kazanımlarını koruyacaklarını bir kere de Ankara'da, muhataplarının kulakları dibinde haykıracaklarını belirtti.

Miting kararlarının daha yapılmadan ses getirdiğini ifade eden Dilber, şöyle devam etti:
''Önce Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Muammer Yaşar Özgül, ardından Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınacağını açıkladı. Türk Eğitim-Sen olarak bu açıklamaların eylem kırmaya yönelik, tepkileri azaltmak amacıyla yapıldığını biz biliyoruz. Bu açıklamalar güzel de büyük bir eksik var. Bu haberi yapan bir çok televizyon kanalı, internet sitesi, gazete bu haberleri 'sözleşmeli öğretmene müjde' başlığı ile verdi. Ancak, hiç birisinin aklına, 'Sayın Çubukçu, siz aynı açıklamayı 9 ay önce de yapmıştınız. Bu açıklamanız önemli ama bu çalışmalarınız hangi tarih aralığında yapılacak, neden bir çalışma takvimi yayınlayarak insanlara güven vermiyorsunuz' diye sormak gelmedi.''

Dilber, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmesi için tatmin edici bir açıklamanın bugüne kadar yapılmadığı için mitingin gerçekleştirileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Esasen, sözleşmeli istihdam, bugün kadrolu olarak çalışan tüm eğitim çalışanlarını da tehdit eden büyük bir tehlikedir ve bugün elimizdeki en önemli kazanımımız iş güvencesi elimizden alınmak istenmektedir. Ancak, birçok eğitim çalışanı bu büyük ve geleceğimizi tehdit eden tehlikenin, bütün uyarı ve açıklamamıza rağmen farkında değildir. Şu an görev yapan 18 bin 500 4/C'li ve Tekel işçilerinin başına gelenler bir çok eğitim çalışanı için bir ders niteliğinde olmamıştır. Bugün pek çok eğitim çalışanı 'bu 4/B'de nereden çıktı' diye düşünmemektedir. 4/B'li istihdam anlayışının geleceğin istihdam modeli olduğu, asal atama şeklini almaya başladığı ve iş güvenceli kadrolu istihdam olan 4/A'ya alternatif bir model olarak düşünüldüğü maalesef, tüm yaşananlara rağmen görülmemektedir.''

Dilber, Anayasa'da yapılacak değişiklikle, çalışan tabiri kullanılarak, kamu çalışanlarının da işçiler gibi iş hukukuna tabi hale getirilmek istendiği, bütün kamu çalışanlarının bir tuzağa doğru çekildiğinin anlaşılamadığını, 'size grev ve toplu sözleşme hakkını verelim, ama bizim de lokavt hakkımız olsun' ifadesinin, iş güvencelerinin ellerinden alınması anlamında olduğunun, pek çok eğitim çalışanı tarafından kavranamadığını savundu.

Anayasanın 128. maddesinin değiştirilmesi halinde, bugün ki anlamda devlet memuru kavramının tamamen değişeceğinin çoğu çalışanın bilgisi dışında olduğunu belirten dilber, şöyle devam etti:
''Türk Eğitim-Sen tüm bu tehlike ve tehditlere dikkat çekmek, bunların yapılması halinde sessiz kalmayacağımızı çok net ve gür şekilde haykırmak için 'Haklarımız ve Geleceğimiz için Büyük Ankara Yürüyüşü ve Mitingi'ni ciddi mali boyutuna rağmen, gözünü kırpmadan kararlaştırmıştır. Adam gibi sendikacılık parolasını, sendikacılık anlayışının merkezine koymuş olan Türk Eğitim-Sen, sendika hüviyetine uygun olarak miting kararını 13 Mart 2010 Cumartesi günü hayata geçirecektir. Saat 10.00'da Ankara Hipodrom'dan başlayacak yürüyüşümüz saat 12.00'de Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı'nda bir mitingle son bulacaktır. Bizler bu akşam saat 19.30'da Ankara'ya otobüslerle hareket edeceğiz ve yarın yapılacak mitinge katılacağız.''

Dilber, mitingde hem yukarda açıklanan hususlara değinilirken hem de Milli Eğitim Bakanlığı, üniversite ve Yurt Kur'da çalışan tüm eğitim çalışanlarının problemleri ile atanamayan 327 bin öğretmen adayının da yaşadığı sıkıntıların dile getirileceğine dikkati çekti.

Özellikle üniversite ve Yurt Kur çalışanlarının sıkıntılarının artık ayyuka çıkmış ve ertelenemez, ötelenemez olduğunu iddia eden Dilber, şunları kaydetti:

''Bu kurum çalışanlarının problemleri özellikle ve öncelikle ele alınmalı ve çözülmelidir. Bir sıkıntınız mı var? Çözüm bu platformdur, Türk Eğitim-Sen'dir. Ya çözümün ya da problemin bir parçası olacaksınız. Evde oturmak ya da haklarınıza, kaybetmeden sahip çıkmak. Karar sizin. Tüm şubelerimiz miting kararını illerinde bütün eğitim çalışanlarına duyurmuş ve mitingimize davet etmiştir. Artık, gönül rahatlığı ile şunu söyleyebiliriz. Biz Türk Eğitim-Sen olarak bize düşeni yerine getirdik, sıra artık üniversite, Milli Eğitim, Kredi Yurtlar Kurumu çalışanlarında.''

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir