Temel Fıkrada var Trabzon'da yok

Ünlü Tarihçi Doç. Dr. Erhan Afyoncu bugünkü yazısında Karadenizde kullanılan isimleri inceledi.Afyoncu'ya göre "Tarihi kaynaklar, Karadeniz fıkralarının simge isimlerinin Karadeniz Bölgesi'nde nadiren kullanıldığını ortaya koyuyor "İşte Erhan Afyoncu'nun

Temel Fıkrada var Trabzon'da yok

Ünlü Tarihçi Doç. Dr. Erhan Afyoncu bugünkü yazısında Karadenizde kullanılan isimleri inceledi.

Afyoncu'ya göre "Tarihi kaynaklar, Karadeniz fıkralarının simge isimlerinin Karadeniz Bölgesi'nde nadiren kullanıldığını ortaya koyuyor "

İşte Erhan Afyoncu'nun bugün yayınlanan yazısı:

Trabzon'un Arsin Belediyesi, geçtiğimiz günlerde Karadeniz fıkralarının simge isimleri olan Temel, İdris ve Fadime'yi çocuklarına verecek aileleri ödüllendirme kararı aldı.

Fıkralardaki isimler tarihte nadiren kullanılmış

Tarihi kaynaklara baktığımızda Karadeniz fıkralarının simge isimlerinin bölgede çok yaygın kullanılmadığını görüyoruz. Osmanlı arşivleri mahalli araştırma yapmak için bize çok geniş malzeme veriyor. Trabzon tarihini arşivlere dayanarak aydınlatan Hanefi Bostan, 15, 16 ve 17. yüzyıllarda Temel ile İdris isimlerinin Trabzon ve ilçelerinde görülmediğini söylüyor. Dursun ismi ise çok nadir kullanılmış. Bu dönemde bölgede sık kullanılan isimler, Mehmet, Mustafa, Ali, Hasan gibi Osmanlı döneminde ve günümüzde de yaygın olarak kullanılan isimler.

Mehmet, Ali, Mustafa Trabzon'da en çok kullanılan isimlerdi

Trabzon'un 1834 yılına ait nüfus defteri Sezgin Demircioğlu ve arkadaşları tarafından yayımlandı. Bu deftere göre Trabzon'da 1834'te yaşayan 14.620 Müslüman erkek nüfustan 174'ü Temel, 12'si Dursun, 6'sı ise İdris adını kullanmış. Bu üç isim de bölgede en çok kullanılan ilk 15 isim arasında değil. Temel ismi bölgede en çok kullanılan isimler arasında ancak 18. sırada kendisine yer bulurken, İdris ve Dursun ise kullanılan ilk 50 isim arasına girememiş. 1834'te Trabzon'da en çok kullanılan 10 isim ise şöyle: Mehmet (3441), Ali (2243), Hasan (1962), Osman (1940), Mustafa (1929), Ahmet (1911), Hüseyin (1367), İbrahim (854), Ömer (848), İsmail (809). İlk 10'daki isimlere baktığımızda bunların çoğunun dinî kökenli isimler olduğunu görüyoruz. Mehmet ismini bölgede yaşayan erkek nüfusunun yaklaşık dörtte biri kullanılıyor.

Mehmet ismi Of'ta da birinci

Yine Sezgin Demircioğlu ve arkadaşları tarafından yayımlanan 1834 tarihli Of ve köylerine ait nüfus defteri de benzer sonuçlar veriyor. 1834'te bölgede yaşayan 18.590 Müslüman erkek nüfustan 402 kişi Temel, 12 kişi Dursun adını kullanmış. İdris ismi ise hiç kullanılmamış. Fıkralarda çokça geçen Cemal ismi de bu dönemde 2 kişiyle az kullanılan isimlerden. 1834'te Of ve civarında en çok kullanılan 10 isim ise şöyle: Mehmet (3640), Mustafa (3059), Ahmet (2846), Ali (2151), Hasan (2071), Hüseyin (1468), İbrahim (1198), İsmail (1094, Salih (1066), Ömer (1010). Of ve köylerinde kullanılan isimlerin yüzde 19,5'u Mehmet'ken, bölgede kullanılan erkek isimlerinin sadece yüzde 2.1'i Temel.

Tirebolu'dan Rize'ye her yerde Mehmet ismi kullanıldı

Ayhan Yüksel'in yakında yayımlayacağı 1840'lı yıllara ait Giresun'un Tirebolu ilçesine ait nüfus defterine göre en çok kullanılan isimler ise şöyle. Mehmet (2264), Ali (1948), Hasan (1739), Hüseyin (1696), Mustafa (1247), Halil (1146). Bölgede yaşayan 3731 Müslüman erkek nüfusun içinde Dursun ismi 72, Temel 55 defa kullanılmış. İdris ismi ise hiç kullanılmamış.

Muhammet Safi tarafından yayımlanan 19. yüzyılın ortalarına ait Rize defterinde ise baba ve oğullarının en çok kullanılan isimleri şöyle: Ali (1148), Ahmet ( 916), Mustafa ( 872), Hasan (778), Osman (680), Mehmet (626), Ömer (588), Memiş (545), Hüseyin (429), Mahmut (306), İbrahim (282). Temel ismini 49, Dursun ismini 29, İdris ismini ise 12 kişi kullanmış. Memiş isminin Mehmet isminden bozulma olduğu göz önüne alındığında Rize'de de en çok kullanılan isim Mehmet oluyor.

İktisat tarihçiliğimizin efsane ismini kaybettik

Osmanlı iktisat tarihçiliğinin en önemli isimlerinden Prof. Dr. Halil Sahillioğlu hocamızı kaybettik. 1924'te Antakya'da doğan Halil Sahillioğlu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra iktisat tarihi sahasında uzmanlaşmıştı. Osmanlı para tarihi üzerine doktora ve doçentlik tezleri hazırladı. İktisat tarihçiliğimizin kurucusu rahmetli Ömer Lütfi Barkan'ın yaptığı birçok yayında Halil Sahilloğlu'nun emeği vardır. Rahmetli Sahillioğlu hocamız, arşivlere dayanan makale ve kitaplarıyla Osmanlı İktisat Tarihi konusunda büyük bir üne kavuştu. Osmanlı para tarihi, bütçeler, kölelik, Osmanlı sanayii, ödeme araçları, esnaf, tüccar kervanı, narh sistemi, gümrükler gibi değişik konular üzerinde orijinal yayınlar yaptı. Divan-ı Hümâyun kararlarını ihtiva eden ve tarihçiler için çok önemli olan mühimme defterlerinin ilkini yayımladı. Rahmetli hocamızın en ilginç yayını ise "Sıvış Yılı Buhranları"dır. Osmanlılar vergileri güneş yılına göre toplarken, diğer mali uygulamalarında hicri takvimi kullanıyorlardı. İki takvim arasındaki 11 günlük fark yüzünden 32 miladi yıla 33 hicri yıl karşılık geliyordu. Bunun sonucu olarak da 32 yıllık gelir elde edilmesine rağmen 33 yıllık harcama yapılıyordu. Bu durum Osmanlı maliyesinde krize yol açtığı gibi siyasi buhranlar da yaşanıyordu.

Rahmetli hocamız yayınlarının yanı sıra Osmanlı arşivlerinde araştırma yapan genç araştırmacıların elinden tutarak arşivin zorluklarının üstesinden gelmelerine yardımcı olurdu. Son 50-60 yılda Osmanlı Arşivi'nde araştırma yapıp da rahmetli hocamızın yardımını görmeyen kimse yoktur. Hem yardımseverliği hem de bilimsel araştırmalarından dolayı bütün tarihçilerin saygı duyduğu bir isimdi. Türkçe, İngilizce ve Arapça yayımlanmış kitaplarından bazıları şunlardır: Koca Sinan Paşa'nın Telhisleri, Studies on Ottoman Economic and Social History, Topkapı Sarayı Arşivi H.951-952 Tarihli ve E-12321 Numaralı Mühimme Defteri, el-Binyetü'l-iktisadiyye ve'l-ictimaiyye li-medineti Dımaşk fi'l-karni's-sabi' aşer (Şam şehrinin XVII. asırda sosyal ve ekonomik yapısı). Rahmetli hocamızın yayımlanmamış araştırmaları ise İş Bankası Kültür Yayınları tarafından neşredilecek.

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Tahrir defterleri

Osmanlı arşivlerinde bulunan ve 15-17. yüzyıllara ait "tahrir defterleri" bir bölgede yaşayan hane reisi erkekleri ve yetişkin bekâr nüfusu tek tek verir. Bir bölgede kullanılan şahıs isimlerini ortaya çıkarmak için kullanılacak en önemli kaynaktır. Yılmaz Kurt'un öncü çalışmalarıyla tahrir defterleri bu alanda kullanılmaya başlanmıştır.

Nüfus defterleri

1831'den itibaren askere alma işleminde kullanılmak için nüfus defterleri kullanılmaya başlanılmıştır. Nüfus defterleri soy araştırmalarında ve şahıs isimlerinin tespitinde kullanılacak en önemli tarihi kaynaklardır. Mahalli idarelerin desteğiyle bu defterlerin tamamının yayınlanması gerekiyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler