Karadeniz'deki afetlerin nedeni!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ömer Yüksek, derelerde yaşanabilecek taşkınlara karşın en önemli önlemin, dere havzasının iç kesimlerinde tensip bendi yaparak, dere ağızlarının zaman içinde tıkanmasına ne
Karadeniz'deki afetlerin nedeni!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ömer Yüksek, derelerde yaşanabilecek taşkınlara karşın en önemli önlemin, dere havzasının iç kesimlerinde tensip bendi yaparak, dere ağızlarının zaman içinde tıkanmasına neden olan rusubat (tortu, çökelti) gibi malzemelerin bu noktaya ulaşmasını engellemek olduğunu söyledi.


Prof. Dr. Yüksek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde Doğu Karadeniz bölgesinde meydana gelen sellerde, derelerin denize dökülen bölümlerinin, rusubat, kum, taş, ağaç kökleri gibi malzemelerin yığılmasıyla daralması ya da kapanması konusunun gündeme geldiğini, bu tür olaylarda dere ağızlarına konsantre olmamak gerektiğini belirtti.
Derelerin denize dökülen bölümlerinin temizlenmesinin kolay olduğunu ifade eden Yüksek, ''Derelerin döküldüğü yerde geçici olarak önlem alırsınız. Orada biriken malzemeyi alır, atarsınız. Önemli olan yukarıdaki malzemeyi tutmaktır'' dedi.

Dere ağızlarına rusubat ya da diğer malzemeler daha yukarılardan geldiğini vurgulayan Yüksek, ''Akarsularla ilgili düzenlemeleri yapan DSİ, gerekli çalışmaları yapıyor. Ancak her derenin çalışması bitirilmiş değil. Bu işler parayla alakalı. Derelerin taşma olayına ilişkin derenin döküldüğü yere konsantre olmamak lazım. Dere havzasının tamamına bakmak, daha yukarıda önlem almak lazım. İlgili kurumlarca çalışma yapıyorlar, ama yeterli değil'' diye konuştu.

Derelerde yaşanabilecek taşkınlara karşın en önemli önlemin, dere havzasının iç kesimlerinde tensip bendi yaparak, dere ağızlarının zaman içinde tıkanmasına neden olan rusubat gibi malzemelerin bu noktaya ulaşmasını engellemek olduğunu belirten Yüksek, şöyle devam etti:
''Havzayı bir bütün olarak ele almak lazım. Havza bazında tek tek önlem geliştirmek gerekir. Bizim, derelerin denize döküldüğü alanlarda gördüğümüz malzeme 50-60 kilometre yukarıdan geliyor. Malzeme yukarıda tutulduğunda, belli aralıklardan oradan alınır. Kum çakıl olan bu malzemenin ekonomik değeri de var, bir şekilde değerlendirilebilir. Bütün mesele o malzemeyi, orada utmaktır. Aksi halde aşağıya gelince sadece dere ağzını kapatmıyor, köprü ayaklarına birikiyor, su köprünün üzerinden aşıyor. Akarsuyun doğal akış kesiti, bu durum karşısında doğal olarak küçülüyor. İlgili kurumlarca dereler üzerine tensip bentleri yapılıyor, ancak imkanlar kısıtlı olduğu için bu çalışmalar yetersiz kalıyor.''

-''TAŞKINA MARUZ KALACAK YERLERİ TESPİT ETMEK ZOR DEĞİL''-

Havza bazında düzenleme yapmanın daha verimli olacağına dikkati çeken Yüksek, ''Bölgemizin doğal afet olarak en önemli sorunu derelerin taşmasıdır'' dedi.
Dere yakınlarında bulunan ve taşkına maruz kalabilecek yerleri tespit etmenin zor olmadığını ifade eden Yüksek, ''Bu alanlara da yerleşimlere izin vermemek lazım. Uygulamaya gelince yerel yönetimler olsun herkes biliyor ki buralarda izin vermemek lazım. Türkiye gerçeğinde genelde oralara izin veriliyor. Vatandaş ruhsatsız yapılaşma yapıyor sonra 'devlet nerede' diye bağırıyor. Oraları tespit edip yerleşime izin vermemek lazım. Bu teknik bir şey değil, iradi ve siyasi problem. Bu problemin teknik olarak çözümü var ve çok zor değil'' diye konuştu.
''Taşkından insanların ölmesi hakikaten çok geri kalmışlığın göstergesidir'' diyen Yüksek, şunları söyledi:

''Taşkın bir kaç saatte meydana geliyor, deprem gibi anlık değil. Bu sürede önlem almak lazım. Ülkemizde kesinlikle taşkın koordinasyon kurulları oluşturulması lazım. Bölge hatta havza bazında komisyonlar kurarak çalışma gerçekleştirmek lazım. Acil müdahale planları, erken uyarı sistemleri devreye konulmalı. Taşkın olmadan önlem almak lazım. Yaşanabilecek herhangi bir afette acil kurtarma planları oluşturulmalı.''

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir