Karadeniz Bölgesi avantajlı

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Çelik, Serbest Ticaret Anlaşması ile ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişeceği beklenen Gürcistan ve Türkiye arasında demiryolu bağlantısının mutlaka ku

Karadeniz Bölgesi avantajlı

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Çelik, Serbest Ticaret Anlaşması ile ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişeceği beklenen Gürcistan ve Türkiye arasında demiryolu bağlantısının mutlaka kurulması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile Gürcistan arasında 21 Kasım 2007'de bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalandığını ve bu anlaşmanın 1 Kasım 2008'de yürürlüğe girdiğini anımsatarak, bu gelişmenin, özellikle Karadeniz bölgesindeki illeri yakından ilgilendirdiğini, iş dünyasının, bu anlaşmanın fırsatlarından yararlanması gerektiğini vurguladı.

Anlaşmaya göre, Türkiye Cumhuriyeti ve Gürcistan menşeli ürünlerde ithalattaki ve ihracattaki tüm gümrük vergilerinin ve eş etkili vergilerin kaldırıldığını belirten Çelik, şu bilgileri verdi:
''Hiçbir yeni gümrük vergisi veya eş etkili vergi konulmayacak. Ayrıca, ihracat ve ithalattaki kota, ithalat yasağı gibi tüm miktar kısıtlamaları ve eş etkili önlemler kaldırılmıştır ve yenileri konulmayacaktır. Bu önlemler sanayi ürünlerinin tamamına uygulanmaktadır. Tarım ürünlerinin ise bir kısmında gümrük vergileri kaldırılmış, bir kısmında ise indirimler yapılmıştır. Ancak, anlaşma tarım ürünlerinin tamamında dış ticaret kısıtlamalarını kaldırmamaktadır. Tarım ürünleri ile ilgili anlaşma eki olarak listeler hazırlanmış ve protokoller imzalanmıştır.''

Çelik, anlaşmayı geliştirmek ve anlaşmazlıkları çözmek için bir ortak komite oluşturulduğunu ifade ederek, ''Komite en az yılda bir kere toplanacak. Gerek olursa, ülkelerden birinin çağrısı ile fazla sayıda toplantılar yapabilecek. Anlaşmanın 15. maddesine göre bir ülkeden alınan mallar, o ülkenin kısıtlama uyguladığı bir başka ülkeye yeniden ihraç edilemeyecek. Türkiye'nin Gürcistan'a ihraç ettiği bir malı, Gürcistan Türkiye'nin kısıtlama uyguladığı bir ülkeye satamayacak. Aynı şekilde bunu Türkiye'de yapamayacak'' dedi.

-''KARADENİZ BÖLGESİNİN EN BÜYÜK AVANTAJI GÜRCİSTAN'A YAKIN OLMASI''-

Anlaşma yapılırken AB ile olan ilişkiler ve Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) olan yükümlülüklere aykırı olmamasına özen gösterildiğine dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:
''Gürcistan zaten 14 Haziran 2000 tarihinden beri DTÖ üyesidir. Yapılan anlaşma bu kapsamdadır. Anlaşmada birçok konu, 1994 tarihli DTÖ anlaşmasına dayandırılmakta. Damping, sübvansiyon, fikri mülkiyet hatları, devlet tekelleri, kamu alımları, ticarette teknik engeller, hizmet ticareti gibi konularda DTÖ anlaşmalarına uyulacak. Bunlar DTÖ kapsamında zaten yapılması gerekenlerdir. Ancak, sanayi ürünleri ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılması ve tarım ürünlerinde karşılıklı tavizlerin bir an önce verilmesi iki ülkeyi ve özellikle de Karadeniz bölgesinin ekonomisini olumlu etkiler. Türkiye, Gürcistan'ın dünya ile yaptığı dış ticarette AB'den sonra yüzde 14'ler seviyesinde ikinci büyük durumunda. Anlaşma ile bu oranın daha da artacağını söylemek yanlış olmaz. Serbest Ticaret Anlaşması ile ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişeceği beklenen iki ülke arasında demiryolu bağlantısı mutlaka sağlanmalı. Ucuza, hızlı ve zamanında taşınamayan malların ticareti yapılamaz. Bu mallar ticaret dışı kalır. Aslında Karadeniz bölgesinin en büyük avantajı Gürcistan'a yakın olması ve taşıma maliyetlerinin düşük olmasıdır. Demiryolu olursa, bu avantaj daha da artar.''

Çelik, anlaşmanın, Karadeniz bölgesinin ekonomik gelişmesi için bir fırsat olduğunu vurgulayarak, ''Bu fırsatları kara dönüştürmek ise bölgemizin girişimcilerine ve girişim güçlerine bağlıdır. Hükümetler karşılıklı olarak, üzerine düşeni yapmış ve girişimcilere zemin hazırlamıştır. Hem ihracat hem de ithalat yaparak, zamanla karşılıklı olarak ortak yatırımlar yaparak ekonomik refahı artırmak lazım. İlk zamanlar kar getirmese bile gidip Gürcistan'da ofisler açmak, distribütörlükler vermek, Trabzon'da veya Batum'da, Tiflis'de, Gürcüce konuşan nitelikli bazı elemanları işe almak lazım. Avrupa, Amerika, Japonya ve Çin'deki iş adamları böyle yapıyor ve kazanıyorlar'' diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler