Türkiye'nin en önemli tarımsal ihraç ürünlerden olan fındığın yetiştirildiği alanlar, destekleme alımlarının başladığı 1964 yılından bu yana yüzde 191 arttı.
A.A muhabirinin derlediği bilgilere göre, ihracatından Türkiye'ye en çok döviz kazandıran tarım ürünü olan fındık, iklim koşullarına bağlı olarak rekoltesi değişmekle birlikte yılda ortalama 650 bin ton civarında üretiliyor.
Üretilen kabuklu fındığın, fiyata bağlı olarak 50 ile 80 bin tonu Türkiye'de tüketilirken, 400 ile 500 bin ton kadarı ihraç ediliyor. Geriye kalan bölüm ise depolarda stoklanıyor.
Türkiye'de fındıkta destekleme alımlarına 1964 yılında başlanırken, bu desteklemeyle birlikte üretiminin cazip hale gelmesi, fındık üretim alanlarının hızla büyümesine neden oldu. Bu da, üretimin klasik fındık bölgesi dışına taşmasına, satılabilenden daha fazla üretime ve ürün deseninin bozulmasına neden oldu.
Türkiye'de fındık üretim sahaları destekleme alımlarının başladığı 1964 yılında 220 bin hektar iken, sonraki 10 yıl içerisinde yüzde 60 artarak 356 bin hektara ulaştı.
Günümüzde ise fındık üretilen alanlar, resmi kayıtlara göre 1964 yılına nazaran yüzde 191 artarak 641 bin hektara ulaştı. Fındık alanlarının gerçek büyüklüğünün ise kadastro geçmemiş alanlar ile kaçak dikim alanları da göz önünde bulundurulduğunda 700 bin hektardan fazla olduğu ifade ediliyor.
-ÜRETİM ALANLARI DOĞU KARADENİZ'DEN BATIYA DOĞRU KAYIYOR-
Türkiye'de fındıkla ilgili mevcut politikaların sürdürülmesi halinde verim farklılığı ve üretim yapılabilecek yeni alan faktörleri göz önünde bulundurulduğunda, gelecek 10 yıl içinde klasik fındık bölgesinin diğer bölgeden daha az fındık üretiyor duruma geleceği vurgulanırken, fındık sanayisinin de batıya kayacağı ve bunun getireceği ekonomik, sosyal olumsuzlukların, Doğu Karadeniz'de daha büyük problemler yaratacağı ileri sürülüyor.
Doğu Karadeniz'de verim bir dönümde 80-100 kilogram, batıda ise 150-200 kilograma kadar çıkarken, her iki bölgede fındık aynı fiyattan işlem görüyor.
Ülke genelinde, devlet destekleme alımlarının amacından uzaklaşması sonucunda, fındık yetiştirilen il sayısı da 3'ten 30'a, yıllık 80-90 bin ton olan üretim ise 700-800 bin tonlara ulaştı. Destekleme alımlarına ise olumsuzlukların tespit edilmesi üzerine 1994 yılında son verildi.
Yüzde 90'ı ihraç edilen küresel bir ürün niteliğindeki fındığın ihracatında bir aksaklık olması halinde, yurt içinde tüketilme şansı bulunmadığı, bu nedenle de ancak ihracat artışı sağlamayı hedefleyen politikaların ısrarlı bir şekilde taviz verilmeksizin sürdürülmesi ile başarıya ulaşılabileceğinin bir realite olduğu vurgulanıyor.
-SANAYİCİ VE İHRACATÇILARIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ-
Fındık ürününün işlenerek ihraç edilmesi için yatırımlar yapan, Türkiye'de olduğu gibi dünyada da sektöründe güçlü bir endüstri haline gelen ve istihdam sağlayan Türk fındık sanayicileri ve ihracatçılarının durum tespiti ve çözüm önerileri ise şöyle:
''Türkiye'deki dikim alanlarını kontrol altına alarak büyümesini engelleyecek düzenlemeler yapılmalı. Hem Türkiye, hem de rakip ülke üretimlerini teşvik etmeyecek ve ihracat ile iç tüketimde sürekli bir artış trendi yakalanmasına imkan verecek fiyat oluşmasına yönelik bir politika sürdürülmeli. Fındığı kullanılarak değerlendirilmesini sağlayan, gerek Türkiye, gerekse ithalatçı ülkelerdeki sanayiciler, bu politikanın uzun vadeli olacağına ikna edilmeli.''