Çam ağacının üstüne ev yaptılar

Köylerindeki arazilerine bir yazlık yapmaya karar veren Neriman İskender (59) ve eşi Orhan İskender (65), dağ yamacındaki arazilerinde düz alan bulunmadığı için ilginç bir yönteme başvurdu. Bina yeri açmak için arazilerindeki çam ağaçlarını kesmeye kıyama

Çam ağacının üstüne ev yaptılar
Köylerindeki arazilerine bir yazlık yapmaya karar veren Neriman İskender (59) ve eşi Orhan İskender (65), dağ yamacındaki arazilerinde düz alan bulunmadığı için ilginç bir yönteme başvurdu.

Bina yeri açmak için arazilerindeki çam ağaçlarını kesmeye kıyamayan İskender çifti, evlerini, 3 çam ağacının üzerine kurmaya karar verdi.

Yerden 8 metre yükseklikte küçük bir ev kuran İskender çifti, misafirlerinin artması üzerine, aşağıya doğru evlerine ilave kat yaptılar.

Böylece, dublekse dönüşen ve 70 metrekare alana sahip evde, bir oturma odası, bir yatak odası, iki adet misafir odası, mutfak, banyo ve tuvalet bulunuyor.

İskender çifti, çam ağaçlarına zarar vermemenin yanı sıra, evin orta bölümüne denk gelen telefon direğini bile kaldırmadı. Telefon direği, odanın orta kısmından geçiyor.
Neriman İskender, sıkça meraklılar tarafından ziyaret edilen eviyle ilgili şu bilgileri verdi: "Projesi bana ait evin inşaatını eşim yaptı. Evimiz ağaçların üzerinde, 8 metre yükseklikteki 3 çam ağacının üzerine monte edilmiş durumda. Zayıf olan noktalardan, yıkılmaması için tahta direklerle destekler verdik, güçlendirdik. Evimizi yaptığımız çam ağaçlarının ortalama yüksekliği 15 metre. Biz ağaçların üzerinde, temelsiz, havada bir ev inşa ettik. Yazları, bu doğal güzellikleri içinde barındıran evimizde, konuklarımızla güzel vakit geçiriyoruz."

Evlerinin, orman, dağ, deniz ve Gürcistan'ın Batum kenti manzaralı olduğunu belirten İskender, "Manzaramız muhteşem. Buradan ayrılamıyoruz. Çok seviyoruz. Havadar, ferah, önü açık, çam kokusu, kuş sesiyle uyanıyoruz. Evimizin içine kadar sincaplar giriyor. Evimizde pınar suyu içiyoruz" dedi.

Bu huzur dolu ortamın kendilerini rahatlattığını ve gençleştirdiğini ifade eden İskender, "Eşim ve ben, şuana kadar bir hastalıktan dolayı doktor gitmiş değiliz. Çok da sağlıklıyız. Gelen misafirlerimiz, evimizi çok ilginç buluyorlar ve bizi tebrik ediyorlar. Bizim yerimizde olmak isteyen çok fazla tanıdığımız var" diye konuştu.

Bazı arkadaşlarının eve müşteri olduklarını, satın almak istediklerini ifade eden İskender, "Ancak bu mümkün değil. Bu evin parasal değeri yok. Biz buna gönül verdik. Burayı çok seviyoruz. Bize İstanbul'un en lüks semtinde, belki boğazda bir yalı verseler, biz yine bu evi değişmeyiz. Bu manzara bu doğa hiçbir şeye değiştirilmez" dedi.

Yılın yaklaşık 10 ayını bu evde geçirdiklerini, çok kar yağınca ilçeye gittiklerini bildiren İskender, şunları anlattı: "Bütün bunlar Karadeniz zekasının, eşimin zekasının bir ürünü. Rüzgar estiği zaman evimiz sallanmıyor. Dört bir etrafı sağlam tutturuldu. Güvenlik için her şey düşünüldü. Bir problem yaşamıyoruz. Komşularımız gelinde ahşap olduğu için yürüyünce biraz ses çıkıyor. Onlar korkuyor. Deprem olduğunu zannedenler oluyor. Biz sallantıdan hoşlanıyoruz. Romantik oluyor. İnsanı rahatlatıyor."

Orhan İskender de, kendisinin inşa ettiği evinin tamamen havada durduğunu, temeli olmadığını belirterek, "Burada yaşamak çok keyifli. Eşimle burada çok mutluyuz" dedi.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bölgesel