Başaran Ulusoy TRABZON'da

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Başkanı Başaran Ulusoy, ''Bu ülkeye borcumuz var. Bu ülkenin Kurtuluş Savaşı'nı verdik, ekonomik savaşını da vermek zorundayız'' dedi.Ulusoy, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği basın toplantıs
Başaran Ulusoy TRABZON'da

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Başkanı Başaran Ulusoy, ''Bu ülkeye borcumuz var. Bu ülkenin Kurtuluş Savaşı'nı verdik, ekonomik savaşını da vermek zorundayız'' dedi.

Ulusoy, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, doğduğu yer olan Trabzon'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, ''Hemşehrilerimle birlikte aynı havayı teneffüs etmek, Karadeniz'in çilekeş, yağmuru çetin, güneşi üvey, ürünü yetim olan ama insan ve gönül zenginliği en üst seviyede olan insanıyla buluşmak çok güzel'' diye konuştu.
Türkiye'nin, ''Dört Tek''in bir arada olduğu yegane yer olduğunu ifade eden Ulusoy, ''Bayrağımız tektir, sancağımız tektir, askerimiz tektir, bu değerleri değer yapan vatanımız tektir. Gökten zembille inmedi bu ülke. Hudutları, gökten inen zembillerle çizilmedi. Kurtuluş Savaşı'nı verdiğimiz günlerden beri aynı değerlerle, aynı hassasiyetle geldik bu günlere. Gencecik şehitlerimizin, fidanlarımızın ruhları şad olsun. Onlar bizler için canlarını verdiler. İşte şimdi bizim de bu ülkeye borcumuz var. Bu ülkenin Kurtuluş Savaşı'nı verdik, ekonomik savaşını da vermek zorundayız'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE'NİN ÇİMENTOSUNDA KARADENİZLİ'NİN EMEĞİ ÇOK''-

Birliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacın olduğunu, Karadeniz'in de bu noktada önemli görevler üstlendiğini dile getiren Ulusoy, şöyle devam etti:
''Münferit olayların Trabzon'a, Karadeniz'e mal edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Biz, iş yaparken, kız alırken, kız verirken ne doğduğu yere bakmışız ne de nüfus kağıdına bakmışız. Baktığımız tek olay, Türkiye Cumhuriyeti'nin ay yıldızlı bayrağını cebinde taşıyıp taşıyamadığıdır. Bu da nedir, kimliğimizdir. Bu kimliğin ne altı vardır ne de üstü. Bu, Atatürk'ün bize bırakmış olduğu Cumhuriyetin eseridir. Türkiye'nin çimentosunda bizim çok emeğimiz var. Bizler geziyor, bizler tanıtıyor, bizler bu ülkeyi birbirine bağlıyoruz. Doğum yerimiz Türkiye. Bu ülkenin topraklarını Çanakkale'de savunan dedelerimiz birbirlerine nereden geldiklerini sormamışlardı. Bu vatan toprağı için savaşmışlardı. Bizim temsilcilerimiz de aynı şekilde çalışacaklardır.''

TÜRSAB'ın ulusal ve uluslararası arenada önemli görevler üstlendiğine dikkati çeken Ulusoy, ''Yapıştıran, birleştiren, bağdaştıran, Türkiye'nin tanıtımını yurt dışında en iyi yapan bizleriz. Bu ülkenin tanıtımında, pazarlanmasında, politikalarının üretilmesinde varız. Biz TÜRSAB'ız. Biz Türkiye'nin dünyaya açılan penceresiyiz'' dedi.

-''KARADENİZ'İN TURİZME İHTİYACI VAR''-

Türkiye'nin geleceğinin turizm olduğunu, ülkede işsizliği ortadan kaldıracak sektörlerin başında turizmin geldiğini vurgulayan Ulusoy, şunları söyledi:
''Karadeniz de bu yapılanmada önemli bir nokta. Trabzon'a yapılacak 4 otel 18 bin kişiye bakacak. Rize'de açılacak 2 otel 9 bin kişiyi. Karadeniz'in yaylalarında gezmenin iyi olduğunu, gezmemenin kayıp olduğunu bilmeliyiz. Bu kaybı ve ayıbı temizleyerek, ülkeyi sosyoekonomik açıdan birbirine bağlayacak olan bizleriz. Karadeniz'in turizme ihtiyacı var. Ama bir şartla, yaylalarının, doğasının tahrip edilmeyeceği bir anlayışla. Yüzlerce ev vardır ama göremezsiniz. Ağaçların içerisinde kaybolurlar. İlave kat yapacakları zaman yukarıya değil, aşağıya doğru yaparlar. Karadeniz'de çatı katları aşağıya doğru yapılır. Çünkü arazi yapısı bu.''

Cumhuriyetin temel değerlerini bilen bir toplum yapısına sahip olunduğunu belirten Ulusoy, ''Öyle bir Türkiye bırakmış ki Atatürk, bir tarafta ezan sesi, diğer tarafta İstiklal Marşı. Bir tarafta Kuran-ı Kerim, bir tarafta pozitif ilim. Bir tarafta ilahiler, bir tarafta Türk musikisi. Bunları çok iyi ayırt edip kullanılmasını bilebilen bir toplumuz.''

-''AVRUPA'NIN KAŞIMASINA İHTİYACIMIZ YOK''-

Avrupa'nın, aklına geldiği zaman ''kaşımasına'' Türkiye'nin ihtiyacı olmadığını savunan Ulusoy, ''Bizim okşanmaya ihtiyacımız vardır. Kaşıyanları biz kaşırsak onlar rahatsız olurlar. Biz doğunun sınırıyız. Doğudan almışız bu kültürü, batıya da ihraç eden biz olmuşuz. Medeniyet bizdeydi, biz onlara öğrettik. Avrupa'nın sınırı okyanustur. Onlardan olsa olsa yüzme şampiyonu olur'' dedi.

-OLASI SINIR ÖTESİ OPERASYON-

Ulusoy, gazetecilerin, olası bir sınır ötesi operasyonun turizmi etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruları üzerine, ''Sınır ötesi operasyon turizmi etkilemez. Biz kırılganlığımızı attık. Bu ülke için gerekirse kuru ekmek de yeriz. Bu ülke bizim. Bugünü değil, yarınları düşünmek zorundayız. Sınır ötesi harekat aşağıdadır. Ordumuz ve güvenlik güçlerimiz bunun üstesinden gelebilecek güce sahiptir'' diye konuştu.

-KAZ DAĞLARI YORUMU-

Gazetecilerin, turizmde yararlanılabilecek alanların korunmasına ilişkin sorusu üzerine de Ulusoy, öncelikle yaşayanların yörelerindeki yıkımlara, tahribata karşı çıkması gerektiğini söyledi.

Ulusoy, dağların delinmesini istemediğini belirterek, ''Benim dağlarım kazılacak dağlar değil. Kaz Dağları'ndan alacağınız 6,5 milyar dolardır. Kaz Dağları benim olsun, altınlar yerin altında kalsın. Altın, ekmek yediğiniz topraktır. Gümüşü, altını bulursunuz ama bu toprağı bulamazsınız'' diye yanıtladı.

Basın toplantısının ardından, Başaran Ulusoy başkanlığındaki TÜRSAB yönetim kurulu üyeleri ve 81 il temsilcisi, turizm sektörüyle ilgili değerlendirme toplantıları yapmak üzere Uzungöl Beldesine gitti.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir