Karadeniz ölüyor mu?

1995 Karadenizin İklim Değişimine Karşı Direncinin Kırıldığı Yıl

Şu evrende ve yaşadığımız dünyada ölmeyen veya değişmeyen canlı, cansız hiçbir şey yoktur.

Karadeniz de bunlardan biri.

Bölgesel iklim değişimi veya daha geniş anlamda küresel iklim değişimi etkilerini 1960 yılından itibaren belirtmeye başlamıştır.

Karadeniz’in kendine özgü, Karadeniz’e hayat veren 50m derinlikte 8 dereceden daha ‘Soğuk Kuşak’ 1960 yılından sonraki yıllarda denizin yüzey sularını serin tutamaz hale gelmeye başlamıştır.

Ancak 1995 yılından sonra ‘Soğuk Kuşağın’ soğutma kapasitesi ani bir şekilde düşerek sıfıra yaklaşmış, bu nedenle Karadeniz’in yüzey sularında 50 yılın ortalamasının üzerinde ısınmalar başlamıştır. 

Sonuç olarak denizdeki ısınmaya karşı karada yaz ayları yağış, sel ve heyelanlarda önemli artışlar görülmeye başlanmıştır.


Bölgesel iklim değişimi Karadeniz’in ekolojik dengesini bozarak karada aşırı yaz yağmurları, sel ve heyelanların artışına neden oluyor.

Avrupa Birliği Bilim Merkezine göre Karadeniz’in iklim değişikliğine bağlı geleceği oldukça kaygı verici.

Son yapılan bilimsel araştırmalar Karadeniz’in ekolojik dengesinin 1970 yılından itibaren kirlilik, aşırı avlanma ve bölgesel ısınma nedeniyle bozulmaya başladığını ortaya koymuştur.

1995 yılından itibaren ise Karadeniz’in bir bakıma kliması diyebileceğimiz yaklaşık 50m derinlikteki ‘Soğuk Ara Kuşağının’ soğutma kapasitesi azalmaya başlamıştır (şekil 1).

Bu nedenle bölgesel ısınmanın etkileri daha da belirgin hale gelerek günümüzde Karadeniz’in yüzey sularında mevsim normallerinin üzerinde önemli artışlar oluşmaya başlamıştır.

Karadeniz’in 50m derinlikte ve 8 dereceden daha soğuk olan  ‘soğuk ara kuşağı’ soğuk kış mevsimlerinden etkilenmekte ve Avrupa’dan Karadeniz’e giren büyük nehirlerin soğuk suları ile beslenmekteydi.

Ancak bu özellik 1995 yılından itibaren bölgesel iklim değişikliği nedeniyle önemli bir şekilde azalmıştır. Bu nedenle ‘Soğuk Ara Kuşağının’ yazın yüzey sularını ısıtma kapasitesi sıfıra yaklaştığından Karadeniz’in yüzey sularında önemli ısı artışları oluşmuştur. 

Geçmiş yıllara göre daha fazla ısınan Karadeniz’in yüzey suları buharlaşarak yükselmekte, atmosfer dengesini bozarak Doğu Karadeniz’in kuzey yamaçlarına aşırı yaz yağışları bırakmaktadır.

Bu nedenle Doğu Karadeniz Bölgesinde önümüzdeki yıllarda daha az kar fakat daha fazla yağmur, buna bağlı sel ve heyelan gibi daha fazla doğal afetler yasabileceğiz.  

Karadeniz’de yaşanan bu olumsuzlukların yanında Karadeniz’e komşu olan ülkelerin bölgesel ısınmaya karşı izleyecekleri politikalar bir bakıma Karadeniz’in geleceğini belirleyecektir.


 
Şekil 1: Karadeniz ölüyor mu? 1960-1995 yılları arasında Karadeniz’in 50m derinliğindeki soğuk olan ara kuşağı yazın üstteki daha sıcak deniz suyunu kısmen serin tutuyordu. Bölgesel iklim değişimi nedeniyle 1995 yılında sonra 2015 yılına kadar ara kuşak ısınarak soğutma kapasitesi sıfıra yaklaşmıştır. Bu nedenle Karadeniz’in yüzey sularında son yıllarda önemli artışlar yaşanmıştır. Isınan yüzey suları da buharlaşarak yükselmekte ve yaz yağmurları ve sellere neden olmaktadır. Bu nedenle Doğu Karadeniz Bölgesinde önümüzdeki yıllarda daha az kar fakat daha fazla yağmur, buna bağlı sel ve heyelan gibi daha fazla doğal afetler yasabileceğiz.  

İlk yorum yazan siz olun
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri