Öncelikle Şenol Güneş’i anlamaya çalışalım...
Evet;
Şenol Güneş, Trabzonspor’un T’sidir..
Şenol Güneş, Trabzonspor’un markasıdır.
Şenol Güneş, Trabzonspor’un sembolüdür.
Şenol Güneş, Trabzonspor’un güneşidir.
Ahmet Suat Özyazıcı ve Özklan Sümer’den sonra en başarılı Teknik Direktördür.
Peki ama Güneşli Trabzonspor neden önce zirveye, sonra da dibe vuruyor?
Bu sorunun cevabını en iyi onunla çalışan başkan ve yöneticiler verebilir.
Ama herşeyden önce Şenol Güneş’i anlamak gerekir.
Şenol Güneş, kendisini en iyi anlayanlarla çalıştığı zaman daha çok başarılı oluyor.
Trabzon’da da onu anlayan dört isim vardır.
Faruk Özak, Kenan İskender, Hayrettin Hacisalihoğlu ve Hasan Yener.
Teknik Direktör ile Başkan veya asbaşkan uyumu elbetteki önemlidir.
Çok iyi biliyorum ki, Şenol hoca “Sadri Şener istiyor” diye Kore’den dönmedi
Trabzon’a..
Faruk Özak ve Kenan iskender’in telkinleriyle, Hayrettin Hacisalihoğlu’nun
asbaşkanlığı ile Hasan Yener’in Genel Sekreterliği onu Trabzon’a getiren en önemli
faktörler oldu.
Şenol hocanın son basın toplantısında kendi yetki ve sorumluluğu ile ilgili
söylediklerini çelişki olarak görüyorum.
Ama kulübün yönetiliş tarzıyla ilgili söylediklerinin altına imzamı atarım.
Ben isterdim ki, Şenol hoca bunları istifa ettikten sonra değil, bir gerekçe olarak
sunupta istifa etmiş olsaydı.
Karabük ve Elazığ yenilgileri olmasaydı, Şenol hoca söylediği bütün bu
olumsuzluklara rağmen görevini bırakacak mıydı?
Elbetteki hayır..
Demek ki, Yabancı futbolcu fazlalığında, hesapsız transferlerde, kulübün borç
batağına sürüklenmesinde, Şenol hocanın da en az Sadri Şener ve yönetimi kadar
sorumluluğu vardır.
Onun için bence istifa ettikten sonra değil, konuştuktan sonra istifa etmeliydi.
Ama her şeye rağmen Şenol Güneş, Trabzonspor tarihinin en başarılı üçüncü teknik
direktörüdür.
Son 20 yılın da en başarılısıdır. 3 şampiyonluğu resmen elinden çalınmıştır.
Trabzonspor’da bugün batan Güneş, yarın yeniden doğacaksa, kesinlikle onu en iyi
anlayanlarla doğsun derim.
Onun dışında Güneş’e “Gel bizi ısıt” demeyelim..
Trabzon Sivas’ı yener mi?
Öncelikle şunu belirteyim ki; Gaziantep galibiyetini Tolunay Kafkas’ın sihirli
değneğinden ziyade, yeni bir teknik direktör değişimine bağlamak daha doğru bir
yaklaşım olsa gerek..
Teknik direktör değişimine uğrayan takımların ilk maçları genelde başarılı geçmiştir.
Colman, son iki sezonun en iyi futbolunu oynadı.
Serkan Balcı’nın ön libero tercihi ve oyunu..
Alanzinho’nun performansı, Halil’in ve Olcan’ın daha istekli ve arzulu görüntüsü
galibiyeti getirdi.
Kaleci Onur’un kurtarışlarını söylemiyorum, çünkü o bunları her zaman yapıyordu.
Tabiki herşeyden önce Tolunay hocanın gazı ve sistemi de galibiyette önemliydi.
Saha içi disiplini, 4-2-3-1 sisteminin iyi uygulanması..
Bordo mavili futbolcuların, topun olduğu her alanda kalabalıklaşması..
Tolunay hocanın gazı ile takım taraftar bütünlüğünün sağlanması..
Bütün bunlar, Avni Aker’de çok güzel hareketlerdi.
Tolunay hocanın Halil’i en uçta, Chech’i solbekte, Serkan’ı orta sahada defansın
hemen önünde oynatması doğru tercihti.
Ama Emerson’u stopere koyması, bana göre çok yanlış bir tercihti.
Nitekim, takımın en sırıtan futbolcusuydu.
Bamba’nın gelişiyle sanırım bu yanlış tercihten vazgeçer.
Zokora ve Bamba’nın da katılımıyla daha iyi bir Trabzonspor’u izleyeceğimizin ilk
sinyalini Antep maçında gördük.
Ben şahsen Tolunay Kafkas’dan umutluyum.
Kendi agresif yapısını futbolculara aşılarsa, saha içinde daha agresif ve daha mücadeleci bir takım ortaya çıkacaktır.
Çünkü Türkiye’de saha içinde agresif olmazsan, müğcadele etmezsen maç kazanman imkansız gibi.
Bordo mavili futbolcular rakibe faul yapmaktan bile korkar olmuştu.
Hakemlere ititraz etmekten çekinir haldeydiler..
Bu görüntü değiştikçe, sonuçlara da yansıyacaktır.
Bunun için sabır ve destek gerekli..
Sivasspor kendi sahasında çok mücadele eden ve direnen bir takım görüntüsünde..
Emeramo gibi önemli bir silahının olmaması Trabzonspor için önemli avantajdır.
Ayrıca, Fenerbahçe galibiyeti de onlarda bir rehavet yaratabilir.
Trabzonspor bunlardan iyi yararlanmalıdır.
Yeni Trabzonspor’un da bu avantajlardan yararlanacağını bekliyorum.
(Tahmin:%60:2 %40:0)
Galatasaray- Antalyaspor (Tahmin:1)
Elazığspor- Beşiktaş (Tahmin:2)
Mersin İdmanyurdu- Fenerbahçe (Tahmin:%60:0 %40:2)
Karabükspor- Bursaspor (Tahmin:%55:2 %45:0)
Gaziantep- Kasımpaşa (Tahmin: %60:0 %40:2)
Gençlerbirliği- Eskişehirspor (Tahmin:0)
Kayseri- Orduspor (Tahmin:0)
İstanbul BB- Akhisar Belediyesi (Tahmin:1)