Trabzonspor benim öz evladım

Trabzonspor Kulübü kurucularından merhum Ruhan Öngür'ün eşi Bayan Komisyonu Başkanı Eşay Öngür, Trabzonspor'un kendi öz evlatlarından farksız olduğunu söyledi. Kulübün kuruluşundan beri her evresinde yer alan Öngür, bayan taraftarları tekrar tribünlere çe

Trabzonspor Kulübü kurucularından merhum Ruhan Öngür'ün eşi Bayan Komisyonu Başkanı Eşay Öngür, Trabzonspor'un kendi öz evlatlarından farksız olduğunu söyledi.

Kulübün kuruluşundan beri her evresinde yer alan Öngür, bayan taraftarları tekrar tribünlere çekmek için yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi.

İşte Öngür'ün Trabzonspor Dergisi'nden Nuri Bekar'ın sorulana verdiği cevaplar.

Öncelikle size bayan komisyonunu sormak istiyorum. Bu oluşum hakkında verirmisiniz?

Bayan komisyonu yönetim kurulumuzun bana teklif yapması sonucu kuruldu. Hedef kulübe üye olan bayanları bu oluşum altında toplamaktı. Ben de Sadri Bey'le görüşüp teklifi kabul ettim. Bu görevi üstlenmem sonucu yönetimdeki diğer arkadaşlarımla birlikte yaptığımız çalışmada 600 bayanın kulübe üye olduğunu tespit ettik. Öyle sanıyorum ki bu üyelerin çoğu başkası tarafından üye yapılmış. Mesela bir yönetici çevresindeki ve yanında çalışan bayanları kulübe üye yapmış. O nedenle gerçek üye sayısı oldukça az. Amacımız o az sayıdaki bayan üyeleri bir araya toplamak. Ben 70 yaşındayım. İstiyorum ki arkamda kalıcı bir şeyler bırakayım. Üyeleri bir aya getirdiğimizde kendileriyle toplantılar yapacağız, sonra görüşlerini alıp geleceğe yönelik neler yapabileceğimizi konuşacağız. Eşim ve arkadaşlarının Trabzonspor'u kurduğu zaman bu kuruluşa bayanların etkisi de bir hayli yüksek olmuştur. Trabzonspor kurulduktan sonra Akrenas takımına Söğütlü'deki evimde bir yemek verdik. 45 kişilik kafileye Sögütlü'de bulunan bayanların imece usulü hazırladıkları yemekleri sunduk. Eşim öldükten sonra Akrenas yönetimi bana başsağlığı telgrafı gönderdi. Bunda yemekleri hazırlayan bayanların çok büyük bir rolü var. Onun için bayanlarla birlikte çok büyük işler başaracağız.

Bildiğim kadarıyla çocuklara yönelik de bir projeniz var.

Evet. Çocuklara yönelik bir projemiz var. En çok bu konu üzerinde duruyoruz. Yeni nesil şampiyonluklardan uzak kalınınca başka takımlara yönelmeye başladılar. Çocuklara Trabzonspor sevgisini aşılamamız gerekiyor. Valiliğin de bu konuda bir AR-GE çalışması var. O çalışmanın neticesine göre harekete geçeceğiz.

Futbolun toplum üzerindeki etkisini nasıl görüyorsunuz?

Bu şehir Trabzonspor'la yaşıyor. Şu an gazetelere baktığınızda ülke sorunları bir yana bırakılmış Yattara manşete çekilmiş. Demek ki halk bunu istiyor. Mesela ben 25 yıldır eczacıyım ama insanlar beni sporla tanıyor.

Trabzonspor'un kuruluşundan bahsettiniz. İlk günden bu zamana sürecin kısa bir değerlendirmesini yaparmısınız?

Çok büyük olaylar sonrası bir efsane doğdu. Kuruluş sonrası Trabzonlu oyunculardan bir takım oluşturuldu. O dönem benim eşimin eczanesi Numune Hastanesi'nin yanında olduğu için mahallede oturan Ali Kemal, Hüseyin ve diğer futbolcular bize yakındı. Tam bir aile havası vardı. Oyuncular maçlara giderken mutlaka onlara çikolata verirdim. Bu bir alışkanlık haline gelmişti. Tabi zaman ilerledikçe kulüp içerisinde farklılıklar da yaşanmaya başladı. Zannediyorum 1982 yılında yine otobüse çikolata götürdüm malzemeci dönüp bana “Eşay abla daha çikolata getirme. Bunlardan artık o eski sporcular değil” dedi. Futbola çok bağlıydım. Ta ki 7-1 mağlup olduğumuz Beşiktaş maçına kadar. O maç benim için kopma noktasıydı. Eski Trabzonspor'un bittiğini o an anladım. Sonrasında Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzonspor'da da artık fedakarlıkların azaldığını gözlemledim. Trabzonspor basamak olarak kullanılmaya başlandı. Bu mantalite tüm kulüplere yayıldı. Buna rağmen şu dönemde diğerlerine oranla daha iyi durumda. Yeni yönetimi çağdaş buluyorum.

Bu saydığınız etkenler şampiyonluğun uzun süredir gelmemesinde neden olmuşmudur?

Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Zamanında alınan şampiyonluklar döneme damgasını vurmuştu. Bu başarı sonrası Türkiye'de bize karşı cephe alınmış olabilir. Kulüp iyi yönetilmemiştir. En önemli unsur yönetmektir. Çok fedakarca davranmanız gerekir. Bir de şehirle futbol takımının koptuğunu görüyorum. Oyuncuların bana göre toplumun içinde olması gerekir. Bu şehir onları bağrına basar. Tüm bunların yanında şehrimizde muhalefet ön planda. İnsanların birbirine biraz dana hoşgörülü davranıp ortak payda Trabzonspor'da birleşmesi gerekir.

Başarının yanı sıra bayanların da tribünlerdeki sayısının azaldığı görülüyor.

Evet belli bir dönem sonrası Türkiye genelinde bayan taraftarların sayısında bir hayli azalma oldu. Bunda tribünlerde yaşanan şiddet olaylarının etkisi var. Taraftar gruplarının daha sakin olması lazım. Geçmişe baktığımızda benim babam 1929 yılında Trabzon'da tenis oynarmış. Trabzon çok modern bir şehirdi. Ama zamanla bir farklılaşma meydana geldi. Şimdi biz yaptığımız çalışmalarla tekrar bayanları tribünlere çekmek istiyoruz.

Trabzonspor'un doğuşundan beri içindesiniz. Geriye dönüp baktığınızda unutamadığınız bir anınız var mı?

Trabzonspor benim öz evladım. İnanın onu çocuklarımdan ayırmıyorum. Bizim bu takımla yaşadığımız çok büyük anılar var. Ama bana göre en önemlisi Liverpool maçı. Deplasmanda oynanan müsabaka öncesi gurbetçi taraftarlarımız bir araya gelerek bize destek oldular. Stada gittiğimizde ise çok ilginç bir görüntüyle karşılaştım. Tribünde oturan 6-7 zenci kız Ali Kemal diye bağırıyordu. O zaman şimdiki gibi iletişim yoktu. Nasıl olmuştu da Ali Kemal'i tanımışlardı. Çok şaşırmıştım. Güzel bir müsabakaydı. O maç sonrası Trabzonspor ismi Avrupa'da herkes tarafından bilinmeye başladı.

Bu sene maçları takip edebiliyormusunuz?

Önceleri televizyondan izliyordum ancak şimdi stada gidiyorum. Şu ana kadar maç kaçırmadım. Takımımızı da çok beğeniyorum. Biraz daha kaynaşmaları gerekiyor. Ersun Yanal çok kaliteli bir teknik adam. Oyuncularda da bir ruh olduğunu düşünüyorum. Böyle devam edersek başarılı olmamamız için hiçbir neden yok.

Bayan üyelerin yanı sıra futbol takımına yönelik bir projeniz var mı?

Bu konuya oldukça önem veriyoruz. Oyuncular ve özellikle eşlerini yakından tanımak istiyoruz. En kısa sürede ailelerini evlerinde ziyaret etmek niyetindeyiz. İstiyoruz ki bir sorunları varsa çözmelerinde yardımcı olalım. Şehri tanımalarına, hoşça vakit geçirmelerine katkıda bulunalım. Bunlar çok önemli. Eğer çalıştığınız ortam huzurluysa orada başarılı olma olasılığınız daha yüksek. Arkalarında bütün bir şehrin olduğunu bilmeliler. Bu memleketi ve Trabzonspor'u çok seviyorum. Eşimden bana kalan emanet gibi. Şimdi Ali Kemal, Hüseyin ve diğer oyuncuları gördüğümde gözlerim doluyor. Onlar nişanlılarıyla sonra eşleriyle benim evime gelip zaman geçirir ve denize girerlerdi. Şimdi de aynısını uygulamak niyetindeyiz.

Kaynak: Trabzonspor Dergisi

Röportaj: Nuri Bekar

İlk yorum yazan siz olun
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri