TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'nin son yıllarda her alanda ciddi değişim ve dönüşüm yaşadığını, her alanda olduğu gibi spor alanında da geliştiğini söyledi.
Şahin, Trabzon'da yerel yayın yapan ''Zigana'' televizyonunda katıldığı programda, 2006 yılında Avrupa Gençlik Olimpiyatları'na talip olduklarını hatırlatarak, ''Şimdi önümüzdeki yılın 23-30 Temmuz tarihleri arasında bu organizasyona Trabzon ev sahipliği yapacak. Benim Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olduğum dönemde alınmıştı. Tabii bu Türkiye'nin bir talebiydi, tabii biz vasıta olduk, Trabzonlular da bunu çok istediler'' dedi.
Trabzon'a böyle bir organizasyon kazandırmaktan dolayı bahtiyar olduğunu dile getiren Şahin, şunları söyledi:
''Trabzonlu kardeşlerimizi bu çalışmalar çok mutlu etmiş olacak ki, aramızda bir gönül bağı var. Halkımız en ufak düzeyde de olsa hizmeti unutmaz, takdir eder. Biz de elimizden geldiği kadar ülkemizin her yerine, bu arada Trabzon'a da hizmet etmeye gayret ettik. Önümüzdeki Temmuz ayında inşallah başarılı bir organizasyon gerçekleştireceğiz.
Bütün bu organizasyonlar spor tesisi eksikliğini tamamlamamıza yol açıyor. Trabzon yüklü miktarda yatırım aldı. Şimdi 40 bin kişilik bir stadyum inşaatı gündemde. Ayrıca, 7 bin 500 kişilik spor salonu bitmek üzere. Yılbaşında devreye girecek, çünkü Avrupa Gençlik Olimpiyatları'nın salonda yapılması gereken müsabakaları orada yapılacak. Bu bölge için de son derece önemlidir. Çünkü uluslararası federasyonlar uluslararası birtakım organizasyonları vermek için standartları yüksek saha arıyorlar. Trabzon'un bu tür tesislere kavuşmasıyla artık birçok organizasyonu buraya almaya imkan sağlamış olacak.''
Olimpiyatların 9 branşta yapılacağını anlatan Şahin, ''Bunlar önemli branşlardır. 4 bine yakın sporcu genç gelecek buraya. Bunlar da ileride büyükler kategorisinde uluslararası müsabakalarda ülkelerini temsil edecekler belki. Yani 50 ülkeden genç sporcular gelecek, burada müsabakalar yapacaklar. İleride bu sporcular da profesyonel sporcu olduğunda Trabzon hep belleklerinde olacaktır. Trabzon'un tanıtımı Türkiye'nin, Türk insanının tanıtımı açısından önemli. Bunda tabii Sayın Başbakanımızın önemli destekleri olduğunu, onun önümüzü açtığını ifade etmek isterim. Çünkü Türkiye son yıllarda her alanda ciddi değişim ve dönüşüm yaşıyor. Her alanda Türkiye gelişiyor. Spor alanında da gelişmekte'' diye konuştu.
Uluslararası müsabakalar bittikten sonra bu salonların değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Şahin, ''Gençleri yetiştirmek için bu salonları en iyi şekilde kullanmamız, sporun her dalında başarılı sporcular yetiştirmemiz gerekiyor'' dedi.
Sunucunun Trabzon'un Söğütlü mevkisinde yapılması planlanan stadyum projesini hatırlatması üzerine de Şahin, ''Stat yapalım dediğinizde hemen uygun bir yer bulunması gerekir ki başlayabilesiniz. Trabzon'da stat, tesis yapılması gereken yer bulmak o kadar zor ki. Şimdi deniz dolduruluyor. Onun üzerine stat yapılacak. Başka yerde bire mal olan tesis, burada ikiye mal oluyor. Buna rağmen Trabzon bütün yatırımları hak ediyor'' diye konuştu.
TBMM Başkanı Şahin, bir soru üzerine, Karadeniz Ekonomik İşbirliği örgütünün, 18 yıl önce İstanbul'da Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin bir araya gelerek kendi aralarında bir organizasyon gerçekleştirmeyi düşünmeleri sonucu kurulduğunu ifade etti. Türkiye'nin, bu organizasyonun öncülüğünü yaptığını belirten Şahin, şöyle devam etti:
''1992'li yıllarda Karadeniz Ekonomik İşbirliği örgütü diye bir örgüt kuruldu. Bu örgüte üye ülkeler arasında ekonomik alanda işbirliğini artırmak ve böylece bölgede istikrarı, refahı ve barışı artırmak amaçlı bir örgütlenme. En önemli organı da dışişleri bakanları konseyidir. Yılda 2 defa dışişleri bakanları bir araya gelirler. Kendi aralarındaki ilişkileri geliştirmek için kararlar alırlar. Hatta bu örgütün bankası da var. Üye ülkelere ve oradaki iş çevrelerine krediler verir. Kurulduğu andan bu yana 2 milyar doların üstünde kredi vermiştir. KEİPA, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Üyesi ülkelerin parlamentolarından oluşan birliktir.''
-''TÜRKİYE DÜNYADA DİKKAT ÇEKEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ''- TBMM Başkanı Şahin, Cumhuriyet'in ilanının 87. yıldönümünün kutlandığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
''87 yıl içinde savaş falan görmedik. Mesela Avrupa'da başta Almanya, Fransa olmak üzere İkinci Dünya Savaşı'nı yaşadılar ama biz yaşamadık. 87 yıl önemli zaman dilimi. Biz bu süre içinde dünyanın en başta gelen ekonomilerine sahip bir ülke olabilirdik. Gerçi almış olduğumuz mesafeyi küçümsemiyoruz. Önemli mesafe aldık ama şu anda dünyanın 16. büyük ekonomisine sahibiz. Türkiye'nin bulunması gereken yer burası değildir. Mutlaka Türkiye dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasında yer almalıdır. Cumhuriyet kurulurken de hedef zaten çağdaş uygarlığı yakalama, hatta onun önüne geçme hedefiydi. Şu anda bu hedefin biraz uzağındayız ama bu hedefi yakalamak için Türkiye'nin şu anda ciddi bir ivme yakaladığını görüyoruz.''
Özellikle 2002'den sonra Türkiye'nin yakaladığı siyasi istikrarın her alanda Türkiye'nin dünyada dikkat çeken bir ülke haline geldiğini gösterdiğini vurgulayan Şahin, şöyle dedi:
''Bölgesinde ağırlığı gittikçe artan, dünyadaki saygınlığı gittikçe gelişen bir ülkeyiz. Bölgemizde uluslararası birçok ihtilafta görüşüne başvurulan, aracı olması arzu edilen ve görüşleri tasdik gören bir ülke haline geldik. Ekonomik olarak dünya bir kriz yaşadı. Bundan biz de etkilendik ama kısa sürede bu krizin etkileri atlatıldı. Türkiye yeniden büyüme trendine girdi. Mutlaka dünyanın en gelişmiş ekonomisine sahip 10 ülkesi arasına girmemiz gerekir. Hükümetin de, devletimizin de hedefi budur. Bunun için öngörülün süre 2023, yani Cumhuriyetimizin ilanının 100. yıldönümüdür. Türkiye'nin, önümüzdeki 5-10 yılların flaş ülkesi olacağını hissediyorum.
Türkiye, dışarda çok dikkatle takip ve takdir ediliyor. Ben de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bundan gurur duyuyorum. Belki biz içerde Türkiye'nin geliştiğini, büyüdüğünü pek fark etmiyor olabiliriz ama Türkiye gerçekten ciddi bir gelişim halindedir, daha da gelişmelidir, daha da gelişmeye ihtiyacı vardır. Tabii devletiyle, milletiyle el ele kol kola biz Türkiye'yi önümüzdeki süreçte layık olduğu yere çıkarmalıyız.''
Sunucunun, son dönemlerde ''eksen kayması''ndan bahsedildiğini söylemesi üzerine Şahin, ''Eksen kayması denilirken ne kastedildiğini doğrusu bilemiyorum. Türkiye, daha da gelişmeye, zenginleşmeye ve büyümeye doğru kayıyor ve gidiyor. Bunun dışında Türkiye yerinde duruyor, herhangi bir yere kaydığı yok. Türkiye'nin birtakım hedefleri, değerleri var, benimsediği ilkeler var. Bu çerçevede Türkiye, büyümeye devam ediyor. Eksen kaymasıyla ifade edilen, 'Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden Türkiye uzaklaşıyor' düşüncesiyle söylenmişse bunu kabul etmek asla mümkün değildir. Cumhuriyet, muasır medeniyeti, çağdaş uygarlığı yakalamak için kurulmuştur. Türkiye buna doğru gidiyor. Geriye doğru gitmiyor, o nedenle ben bu tür değerlendirmeleri pek isabetli bulmuyorum'' diye konuştu.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''Başkanlık sistemine Türkiye ne zaman geçer, ben bunun çok yakın bir zamanda gerçekleşeceği kanaatinde değilim'' dedi.
Şahin, Trabzon'da yerel ''Zigana'' televizyonunda katıldığı canlı yayın programında, Anayasa değişikliğinin Türkiye'de demokrasiyi daha da güçlendirdiğini, sosyal ve ekonomik alanda atılacak adımları daha da kolaylaştırdığını söyledi.
Anayasa değişikliğinde halkın onaylayarak yürürlüğe koyduğu maddelerin hiçbirinin Türkiye'yi geriye götürmeyeceğini ifade eden Şahin, ''Hepsi ileriye götürecek maddeler. Anayasa değişikliğinin tamamen yürürlüğe girebilmesi için bu değişikliğin mutlaka birtakım uyum yasalarıyla bir an önce tamamlanması gerekiyor. Anayasa değişikliği kabul edildi, ama bazı maddelerin yürürlüğe girebilmesi, uygulama kabiliyeti kazanabilmesi için mutlaka bu değişikliğe paralel kanunların da çıkartılması gerekiyor. Hükümet bu konuda bu kanunları meclise sevk etmeye başladı'' diye konuştu.
Halkın sağduyusuyla değerlendirdiği referandum sürecinde anayasa değişikliğinin kabul edilmesinin Türkiye'ye dışarıda itibar kazandırdığını gördüğünü ve hissettiğini belirten Şahin, ''Anayasa değişikliği hiçbir partinin tekelinde bulunmayacak kadar önemlidir. Karşı çıkanlar, beğenmeyenler olmuştur, ama halkımız bütün bunları değerlendirmiştir. Artık hepimizin malıdır. 'Hayır' diyenlerin de anayasasıdır. Bu değişen maddeler, onların da yararlanacağı maddelerdir. Sanıyorum ileride daha mükemmelini yapmak bu parlamentoya nasip olur diye düşünüyorum'' dedi.
-BAŞKANLIK SİSTEMİ-
Şahin, başkanlık sisteminin uzun süredir Türkiye'de tartışıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Farklı başkanlık sistemleri uygulanıyor. Fransa, ABD var. Şu anda tartışılma aşamasında. Başkanlık sistemine Türkiye geçecekse ne zaman geçer, bunun zamanlaması son derece önemli. Bunu iyi inceleyip faydalarını, mahsurlarını da değerlendirerek... Bunun Anayasa değişikliği ile gündeme geleceğine göre halkın da gerçekten tasvibini alacak geniş bir uzlaşma zemini yakalayarak böyle yeni bir başkanlık sistemine geçmenin daha yararlı olacağını düşünüyorum. Çünkü ciddi bir yönetim değişikliğidir başkanlık sistemi. Ne zaman geçer, ben bunun çok yakın bir zamanda gerçekleşeceği kanaatinde değilim kişisel olarak. Ama bu tartışılmalıdır. Bunu bilim insanları, anayasa hukukçuları tartışmalıdır. Bunu uygulayan ülkelerden örnekler getirilmeli. Orada incelemeler yapılmalı. Faydaları, mahsurları yan yana konmalı. Gerçekten Türkiye için yararlı olacaksa bu sisteme geçilebilir. Benim kanaatim dört başı mamur olarak, zincirleme faydaları ve mahsurlarını görerek bir değerlendirme imkanına sahip olmadığım için bir kanaat belirtmiyorum. Ama tartışılabilir, gerekli görülürse Türkiye'ye kazandırabilir. Ama gerçekten dokuz düşünüp ondan sonra karar vermenin daha isabetli olacağı kanaatindeyim.''
-TAKSİM'DEKİ TERÖR SALDIRISI-
İstanbul Taksim'de önceki gün düzenlenen terör saldırısının zamanlamasına değinen Şahin, ''TBMM'de bugün siyasi partilerimizin grup toplantıları vardı. Burada liderlerin değerlendirmeleri de aşağı yukarı bu noktadaydı. Bu olayın zamanlamasına hepsi dikkat çektiler'' dedi.
Türkiye'nin bölgede gittikçe ağırlığı artan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin ağırlığının artmasını hazmedemeyen, bundan rahatsız olanlar da olacak. Bunlar böyle terör örgütlerini kullanırlar. Bölücü terör örgütünün ben haklarını savunduklarını iddia ettiği Kürt asıllı vatandaşlarımızın haklarını korumak amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğu kanaatinde değilim. Kurulduğu andan beri en büyük zararı bu bölgede yaşayan kardeşlerimize vermişlerdir. O nedenle bu terör örgütü dış bağlantılıdır ve Türkiye'nin güçlenmesini arzu etmeyen ve bundan rahatsız olan birtakım odakların maşalık görevini yapmaktadırlar. Bu eylem de bunun bir uzantısıdır diye düşünüyorum.''
''Bölücü terör örgütü artık tabanda da desteğini kaybetmeye başlamıştır'' diyen Şahin, ''Silahla ve terörle Türkiye Cumhuriyeti devletiyle baş etmenin mümkün olmadığını onlar da artık sanıyorum görmeye başladılar. Belki terör örgütü şimdi strateji, yöntem değiştiriyor. Silahla amacına ulaşamayacağını anlayınca başka yollar, metotlar peşinde koşuyor olabilir. Eylemsizlik kararı filan aldı. Bunun arkasında bu tür düşünceler ve değerlendirmeler yattığı kanaatindeyim'' diye konuştu.
-''TÜRKİYE, MEYVELİ BİR AĞAÇTIR, ZAMAN ZAMAN TAŞ ATANLAR OLACAKTIR''-
TBMM Başkanı Şahin, eylemi gerçekleştiren veya arkasında kimin olduğu ile ilgili başta Cumhuriyet savcıları olmak üzere emniyet birimlerinin ciddi çalışma içerisinde olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
''Bu canlı bombanın kimliği tespit edildi. Nerede bu tür terörist eylemleri yaptı veya nerede yetişti, Türkiye'ye hangi amaçla geldi, bununla ilgili sanıyorum önümüzdeki günlerde sağlıklı değerlendirmeler yapılıp kamuoyu ile paylaşılır, ama ilk açıklamalara göre Kuzey Irak'ta Kandil'de yetiştiği, isim değiştirerek Türkiye'ye girdiği ve bu eylemi gerçekleştirdiği zannediliyor. Her ne kadar PKK terör örgütü bu saldırıyı üstlenmese de bu teröristin oradan geldiği ilk belirlemelerde ortaya çıktığına göre ya bölücü terör örgütü üstlenmekten çekindiği için öyle bir açıklama yaptı veya bölücü terör örgütü içinde birtakım farklı fraksiyonlar var. Onlar kendi başlarına birtakım eylemler yapıyorlar. Onun bir uzantısıdır diye de değerlendiriyorum. Gerçeği mutlaka yetkili birimler, kuruluşlarımız ortaya çıkaracaklar ve kamuoyunu aydınlatacaklar diye düşünüyorum. Çok şükür hayatını kaybeden vatandaşımız, emniyet mensubumuz olmadı. Yaralılarımıza acil şifa diliyorum. İnşallah bu tür eylemlerle Türkiye bir daha karşılaşmaz. Ama Türkiye, meyveli bir ağaçtır, zaman zaman taş atanlar olacaktır.''