Rus - Türk Savaşı çıkar mı?

Haber61 – Gündem – Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın “Rusya ile Türkiye arasında Suriye yüzünden savaş çıkma riski var” açıklamasına Moskova’dan “Konunun bu şekilde gündeme getirilmesini uygunsuz buluyoruz” yanıtı geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladi

Haber61 – Gündem – Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın “Rusya ile Türkiye arasında Suriye yüzünden savaş çıkma riski var” açıklamasına Moskova’dan “Konunun bu şekilde gündeme getirilmesini uygunsuz buluyoruz” yanıtı geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus basını için düzenlediği brifingde, “Rusya ile Türkiye arasında savaş çıkabilir mi?” sorusunu yanıtladı.

Peskov, “Problemin bu şekilde ortaya konması biraz uygunsuz kaçıyor. Çünkü Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürtlerin yanı sıra Suriye ordu birlikleri de Türkiye tarafından açılan ateşe maruz kalıyor. Rusya olarak Türkiye’nin bu tür davranışlarının kabul edilemez olduğunu dile getirdiğimizi hatırlatmak isterim” dedi.

RUSYA’DAN ‘ERMENİSTAN’ HAMLESİ

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, Ermenistan’da konuşlandırdığı savaş uçaklarının sayısını artırarak, Mart ayından itibaren bölgede devriye uçuşlarına başlanacağını açıkladı.

Rusya Savunma Bakanlığı Güney Ordu Birlikleri Sözcülüğü tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Ermenistan’ın başkenti Erivan’daki “Erebuni” Rus hava üssüne önceki gün, modernize edilmiş MİG-29 savaş uçaklarıyla Mİ-8MT helikopterleri nakledilerek, mevcut envantere takviye yapıldı.

'TÜRKİYE VE RUSYA ARASINDA SAVAŞ RİSKİ VAR'

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 'Ankara'nın Suriye krizinde dahlini artırmasının Türkiye ve Rusya arasında savaş riski yarattığını' söyledi. Öte yandan Hollande, Moskova'nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın arkasında durmayı bırakması gerektiğine vurgu yaptı.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande "Suriye’nin kuzeyinde Türk bombardımanı yüzünden Türkiye ile Rusya arasında bir savaş riski var" dedi.

France Inter radyosuna konuşan François Hollande, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin operasyonları yüzünden Türkiye ile Rusya arasında gerçek bir savaş riski olduğunu söyledi.

Bu risk yüzünden, Birleşmiş Milletler güvenlik Konseyi’nin şu anda toplantıda olduğunu söyleyen Hollande, Suriye’nin kuzeyinde uçakların aynı insanları bombalaması yüzünden bunun "direkt" bir savaş değil, endirekt bir savaş olacağını belirtti.

Olayların tırmandırılmaması ve derhal siyasi bir çözüm bulunması için çok ciddi bir çağrı yaptığını söyleyen François Hollande, Türklerin "olmamaları" gereken bir yerde müdahale  etmemeleri, Rusların ise "terörizm ile mücadele" adı altında Başer El Esad rejimini korumamaları gerektiğini ifade etti.

HOLLANDE RUSYA’YI UYARDI

Rusya’nın tek taraflı olarak Esad rejimini savunarak bu işin altından kalkamayacağını açıklayan François Hollande, "çözümde Rusya’yı kenara bırakmak istemiyorum ama hem çözüm bulmak için masaya oturmak hem de sivilleri bombalamaya devam etmek kabul edilemez" dedi.

BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDEN RUS TASARISINA ‘HAYIR’

Türkiye’nin Suriye’ye kara operasyonu düzenleme ihtimali olduğunu ileri sürerek, dün BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) bir karar tasarısı sunan Rusya, beklediği desteği alamadı.

BMGK’nın Suriye toplantısı öncesi ABD’nin BM Büyükelçisi Samantha Power, gazetecilerin “Rusya’nın Türkiye’yi eleştiren karar tasarısının geleceği var mı” sorusuna kesin bir dille, “Hayır. Rusya, sunduğu bu karar tasarısıyla dünyayı oyalıyor” şeklinde karşılık verdi.

Fransa’nın BM Büyükelçisi François Delattre de “Karar tasarısının bir geleceği yok. Rusya’nın yaptığı tehlikeli bir tırmandırmadır” dedi.

BMGK’nın şubat ayı dönem başkanı Venezuella’nın daimi temsilcisi Rafael Ramirez Carreno ise toplantı ardından yaptığı açıklamada, üye ülkelerle istişarelerde bulunup tasarı üzerinde konuştuklarını belirterek, “Şu an bir anlaşma yok. Yarın (bugün) belki bu konuda bir toplantı olabilir” diye konuştu.

Rusya Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova, dün Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verecek herhangi bir eylemi durdurma çağrısı yapan tasarıyı BMGK’ya sunmayı amaçladıklarını söylemişti.

CARRENO'NUN AÇIKLAMASI TARTIŞMA YARATMIŞTI

Carreno'nun, BM Güvenlik Konseyi’nde geçtiğimiz günlerde Rusya’nın talebi üzerine düzenlenen oturumun ardından yaptığı açıklamalar tartışma yaratmıştı.

Türkiye’nin 13 Şubat’tan beri terör örgütü PKK bağlantılı YPG mevzilerine düzenlediği topçu atışlarının değerlendirildiği oturumla ilgili konuşan Carreno, “Bazı üyeler aynı derecede endişe duymasa da, Türkiye’nin müdahalesinin BM ilkelerinin ihlali olduğu ve bombalamanın durdurulması yönünde tüm üyeler görüş birliğine vardı. Konsey üyeleri, Türkiye’nin, Suriye’ye yönelik top atışına son vermesi, devamından endişe duyulduğu konusunda ortak görüşe vardı” açıklaması yapmıştı.

RUSYA'DAN BM GÜVENLİK KONSEYİ'NE 'TÜRKİYE' ÇAĞRISI

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni Türk hükümetinin Suriye'ye olası bir kara operasyonu konusundaki açıklamalarını ele almak üzere bugün toplantıya çağırmayı düşündüklerini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Rusya'nın Suriye'nin egemenliğini zayıflatan hareketlere son verilmesini talep eden bir BM Güvenlik Konseyi kararını gündeme getirmeyi planladığını da söyledi.

RUSYA'NIN 'İSRAİL' RAHATSIZLIĞI

Öte yandan Haaretz gazetesi, Rusya’nın, son zamanlarda yaşanan Türkiye-İsrail yakınlaşmasından rahatsız olduğunu bildirdi.

Gazete, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un bu rahatsızlığı, Moskova’daki görüşmede İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Dore Gold’a ilettiğini yazdı.

BM GÜVENLİK KONSEYİ'NDEN İKİNCİ 'TÜRKİYE' AÇIKLAMASI: HERHANGİ BİR KARAR YA DA BELGE YOK

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin şubat ayı dönem başkanı Venezuela Büyükelçisi Rafael Ramirez Carreno, önceki günkü oturumda Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik top ateşini durdurması yönünde ortak görüşe vardıkları açıklamasına açıklık getirdi.

Carreno oturumla ilgili “Endişelerimizi ifade ettik, bir metin söz konusu değil” dedi.  BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın talebi üzerine düzenlenen, Türkiye’nin 13 Şubat’tan beri terör örgütü PKK bağlantılı YPG mevzilerine düzenlediği topçu atışlarının değerlendirildiği oturumla ilgili konuşan Carreno, “Bazı üyeler aynı derecede endişe duymasa da, Türkiye’nin müdahalesinin BM ilkelerinin ihlali olduğu ve bombalamanın durdurulması yönünde tüm üyeler görüş birliğine vardı. Konsey üyeleri, Türkiye’nin, Suriye’ye yönelik top atışına son vermesi, devamından endişe duyulduğu konusunda ortak görüşe vardı” açıklaması yapmıştı.

DEĞERLENDİRİYORUZ

Öğleden sonra Irak’taki gelişmelerle ilgili değerlendirme toplantısı sonrası bir gazetecinin ‘‘Sabahki oturumun ardından Türk askerinin uluslararası hukuka uymasına yönelik çağrınızda hata mı yaptınız’’ sorusuna cevap veren Carreno şunları söyledi: “Hayır, ben toplantıda konuşulanları aktardım ve duyulan kaygıyı dile getirdim. Birçok konu hâlâ çok karışık ve bu konuda bir döküman üzerinde çalışmıyoruz sadece değerlendiriyoruz”.  Fransa’nın BM Daimi Temsilciliği’nden AA muhabirine yapılan açıklamada “Büyükelçi Ramirez’in açıklamaları toplantının içeriğini doğru bir şekilde yansıtmamıştı, ancak Büyükelçi daha sonra basına tekrar konuşarak o sözlerini düzeltti” dendi.

Bilgi notu

BMGK, karar alma süreçlerinde çeşitli yöntemler kullanarak ortaya metinler çıkarıyor. Bunlar önem sırasına göre, “karar (resolution), başkanlık bildirisi (presidential statement), basın bildirisi (press statement) ve basına açıklama (element to press)” şeklinde. Önem derecesi en yüksek olan karar. Yaptırım gücü bulunuyor. Karar çıkartmak için 15 üyeden dokuzunun lehte oy vermesi, daimi üyeler olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dan herhangi birinin veto etmemesi gerekiyor. Oturuma katılan BMGK geçici üyeleri ise şunlar: Angola, Mısır, Japonya, Malezya, Yeni Zelanda, Senegal, İspanya, Ukrayna, Uruguay ve Venezüella.

DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU'NDAN 'KARA OPERASYONU' AÇIKLAMASI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sadece Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriye'ye dönük bir kara operasyonu yapmasını beklemenin gerçekçi olmadığını ve böyle bir harekatın olması halinde ortak bir operasyon olması gerektiğini söyledi.

Reuters ile yaptığı söyleşide Çavuşoğlu, "Kara operasyonu konusunu çok ciddi tartışmadı koalisyon. Karşı çıkanlar oldu ya da kendisi katılmayacak ama Türkiye yapsın ya da şu ülke yapsın gibi arzularını dile getirenler oldu" dedi ve şöyle devam etti:

"Biz, Suudi Arabistan ve bazı batı Avrupa ülkeleri kara operasyonunun gerekli olduğunu söyledik. Fakat bugüne kadar koalisyon içinde bir karar alınmadı. Bir strateji yok. Suudi Arabistan böyle bir durumda (asker) gönderebileceğini söylüyor. Ama o konuda da alınmış bir karar yok. Suudi Arabistan'ın incirlik hava üssüne uçak göndermesi konusunda bir prensip kararımız var. Henüz uçaklar gelmedi. Bu da yine koalisyon içinde uçaklar gelecek.

"Daha önce de başka ülkelerin uçakları geldi, ne için geldi, DAEŞ ile mücadele kapsamında. Dolayısıyla DAEŞ'e karşı hava mücadelesine katılmak için Suudi Arabistan da uçak göndermek istedi, biz de buna prensip olarak evet dedik ama henüz uçaklar gelmedi. Başka bir ülke diyelim İtalya göndermek istedi, biz buna da yardımcı oluruz. Çünkü hepimizin ortak amacı yanı başımızdaki bir terör örgütünü yok etmek. Yani ikili bir anlaşma çerçevesinde değil. Kara operasyonu konusunda böyle alınmış bir karar yok ama koalisyon içinde bir uçak gönderme kararı. Bunu net bir şekilde söyleyelim çünkü içerde ve dışarıda yanlış bir şekilde tartışılıyor."

SADECE ÜÇ ÜLKENİN SORUNU DEĞİL"

Suriye'de Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın birlikte bir kara operasyonu yapıp yapmayacağı sorusuna Çavuşoğlu, "DAEŞ Türkiye'ye doğrudan tehdit oluşturuyor ama sadece Türkiye'ye değil. Koalisyon içinde 65 ülke olmasının sebebi bu" dedi ve şöyle devam etti:

”Tüm boyutlarıyla yüzden fazla ülkeyi etkiliyor. Dolayısıyla böyle bir mücadelede kara operasyonu yaparken sadece Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın katılması söz konusu değil. Yani bu sorun sadece üç ülkenin sorunu değil ki. Bu sorun hepimizin sorunu. Niye koalisyon içindeki 65 ülke de katılmıyor? O nedenle ortak bir operasyon olması lazım, olacaksa. Irak'ta da yine ortak bir operasyonla DAEŞ'e karşı mücadele çalışması var. Peşmerge var, Bağdat unsurları var, orada bazı ülkelerin güçleri var, Amerikalılar var, Bizim de Başika kampında eğittiğimiz Peşmerge var. Bunlarla birlikte DAEŞ'e karşı bir mücadele yapılabilir. Ama Suriye'de böyle bir kararlılık ve böyle bir strateji yok, mesele bu. Ama bunu sadece Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar'dan beklemek doğru da değil, gerçekçi de değil, eğer yapılacaksa hava operasyonlarında olduğu gibi hep birlikte yapmak gerekir."

Çavuşoğlu, bir kara operasyonunun halen fikir düzeyinde olduğunu bildirdi.

SİYASİ ÇÖZÜM

Çavuşoğlu, Suriye'de sorunun çözülmesi için her şartta müzakereden yana olduklarını belirterek, "Siyasi çözümden yanayız, beş yıldır bunu söylüyoruz. Suriye'de köklü çözüm siyasi çözümdür, siyasi dönüşümdür" dedi ve ekledi, şöyle devam etti:

"Suriye'de siyasi dönüşüm olmazsa DAEŞ'i yok etmek konusunda başarılı olunamaz. Yok etsek bile başka terör örgütü çıkar, anlamı kalmaz. Siyasi dönüşüm lazım, bunun için de müzakerelerin başlaması lazım. Gerçekçi olmak lazım, bir taraftan yukardan bombalar gelirken, bir taraftan rejimin baskısı altında insanlar katledilirken ya da açlığa mahkum edilirken müzakereler çok verimli geçmez. Gerçekçi olmak lazım... Biz Türkiye olarak başından beri siyasi çözümden ve müzakereden yana olduk."

Türkiye'nin terör örgütü olarak tanımladığı ancak ABD'nin terör listesinde bulunmayan Suriye'deki Kürt gruplardan PYD ve onun silahlı kanadı YPG konusunda son dönemde iki ülke arasında artan tansiyonu değerlendiren Çavuşoğlu, "Farklı düşünüyor olabiliriz ama farklılıkları gidermek için iki tarafın da daha çok çaba sarf etmesi lazım. ABD ile PYD/YPG konusunda farklı düşünüyor olabiliriz ama ABD'li dostlarımız YPG konusundaki hassasiyetimizi anladıklarını bize açıkça söyledi" dedi.

Çavuşoğlu, PYD'ye karşı operasyonun ne kadar süreceğine askerlerin karar vereceğini söyledi.

"KARA OPERASYONU DA OLMASI LAZIM" DEMİŞTİ

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde Münih Konferansı’ndan dönerken yaptığı açıklamada, "DAEŞ ile mücadele konusunda Türkiye ve Suudi Arabistan başından beri kara operasyonundan yana. Tüm koalisyon toplantılarında biz, ‘DAEŞ ile mücadele edeceksek kapsamlı, sonuç odaklı strateji olması lazım’ diyoruz. Kara operasyonu da olması lazım. ‘Böyle bir strateji olursa Türkiye ve Suudi Arabistan biz, hepimiz kara operasyonuna girebiliriz’ dedik” ifadesini kullanmıştı.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri