Ekram İmamoğlu konuşmasına "Saraçhane’ye, evinize hoş geldiniz. İstanbul kimin demiştik? Sizin sizin. 16 milyon İstanbullunun. Hangi çılgın zincir vurabilirmiş? Hiç kimse. Bu akşam biriz. Bizlikteyiz. Yarın çoğalarak daha fazla bir arada olacağız. Daha fazla birlikte olacağız. Şimdi birlik ve beraberliğimizin güzel bir anını bu akşam başlatıyoruz. Yarın çok daha büyüyecek. Genel Başkanlarımız burada olacak. Hep birlikte burada olacağız." sözleriyle başlarken mikrofonu İYİ Parti Lideri Meral Akşener'e verdi.
Meral Akşener "Bu akşam burada buluşmamızın temel sebebi yaşadığımız hukuksuzluk. Hayatımızda aklımıza gelmeyecek şeyler yaşıyoruz. Yarın değerli genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu da gelecek. Yarın bir arada olacağız. Zamanını sizinle paylaşacağım. Yarın halkımızı buraya davet edeceğiz. Birlikte dertleşeceğiz ve önümüzdeki aydınlık günlere birlikte bakacağız. Bu dava Türkiye’nin düştüğü durumun özetidir." ifadeleriyle durumu değerlendirdi.
Mikrofonu Akşaner'den devralan Ekrem İmamoğlu, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
Ezan okunurken kalbi temiz insanlarımızın duyguları kabul olur. Ben buna inanıyorum. Bugün utanç duyduğumuz bu ortamı bize yaşatan bu yargı sürecinin o kötü kararını yaşayıp sizleri buraya davet etmeyi elbette istemezdim. Ama bu dertleşmeyi sizin kararınızın yok sayıldığı ortamın bu şekilde alışkanlık haline gelindiği ortamda sizi buraya davet ettim. Bu dava Türkiye’de adaletin kalmadığının ispatı. Bu dava ülkeye adalet ve demokrasi gibi şeyleri getirmek istemeyenlerin yönettiği bir davadır. Her şeyin sahibi biziz diyen insanları utanmaz bir biçimde etki altına alaıp karar verdikleri bir davadır.
BİR ÇOK SORUNUN ÜZERİNİ KAPATMAK İÇİN ALINAN SONUÇ
Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı. Adalet önünde bir yargılanma süreci olsaydı. Aslında bu dava varolan süreçte bozuk düzen diyebileceğimiz bir düzenin davasıdır. Aldıkları her dava kendi çıkarları içindir. Milletimizin yoksullaşması, eğitimden adalete bir çok sorunun üzerini kapatmak için alınan bir sonuçtur. Kendi düzenlerini korumak için alevcereye dalevereye başvurarak akla hayale gelmeyen işleri düzenleyen insanların davasıdır. Bu dava Anadolu Ajansı üzerinden verileri kapatıp seçimleri elimizden almaya cesaret ettiği gün başlamıştı.
NEREDEN NEREYE
İstanbul’da kocaman bir demokrasi tokadi attınız. Seçimi vermek istemediler, söke söke aldınız. 6 Mayısta seçimi iptal ettiler, tokadı misli misli attınız ama doymadılar. Bugünki davada verdikleri ceza, ortaya koyulan irade çirkin bir sonuçtur. Size okuyacağım sözü dinletin.
Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil. Böylece yargının işleyişine siyasetin egemen olduğu bir kez daha belli olmöuştur. Güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Çünkü adalet gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır. Ne kadar doğru değil mi? Bu kararı aldıran zat, bu sözler senin değil mi? Bu sözler sizle ilgili alınan kararları konuşan sözler. Gördünüz mü? Nereden nereye… millet millet diye yola çıkanlar bugün millet biziz, devlet bizim diyorlar ama sonuç alamayacaklar.
UMUDUNUZ EKSİLMESİN
Bu sabahki umut bir ise şu anki umudum bin. Bugün milletin canı yanmış. Onbinlerce insan burada. Bir araya gelmek için ben sizi elbette milletin evine davet edeceğim. Şurada bile bozuk düzen, benim emniyet mensubu kardeşlerimi zor durumda bırakıyorlar. Buraya gelenler zor durumda kalsın diye uğraşıyorlar.
Kendi ittifaklarının liderleri 15 gün önceden çağrı yaparak toplantı yapacaklarını dile getirdiler. Bu yolu kapattılar. Ben de herhalde onbinlerce vatandaş gelecek, ben de İstanbul halkı adına ikram araçlarımı 100 metrede bir sıraladım. Şu parkın içinde 3 bin kişiyle miting yaptılar. Siz gücünüzü bizi zora sokmak için mahkemede orada burada kullanarak demokrasiyi sıkıntıya sokarak hamlelerde bulunuyor olabilirsiniz ama nafile. Dostlar yarın yine burada olacağız. Sizleri davet edecek ve dertleşeceğiz. Başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere 6’lı masanın diğer liderleri de gelecek buluşacağız. Bu ülkenin umuda ihtiyacı var. Umudunuz eksilmesin.
İSTANBUL'DA BAŞARDIK, TÜRKİYE'DE BAŞARACAĞIZ
Buradan sadece İstanbul’a değil başkentimiz Ankara’ya, İzmir’e, Sinop’a, Hakkari’ye, Trabzon’a sesleniyorum. Bugün burada yaşatılan şey ülkemizin her yerinde insanlarımıza yaşatılabilir. Hep birlikte bizi mahkum etmeye çalışanları pişman edeceğiz. Sandıkta pişman edeceğiz. Onlar bizi kızdırmak istiyorlar ama bizim ideallerimiz var. Bizim 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte, omuz omuza gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak yolunda 2023’te bu ülkenin üzerine çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul’da başardık, Türkiye’de başaracağız.
O MAHKEMEYE MÜDAHALE EDEN AKIL DUYSUN
Size net olarak söyleyeyim. Bizi yıldırmak isteyenlere söyleyeyim. Aradan 3,5 sene geçmiş olabilir ama benim hala gençliğim var. Hala umudumuz yüksek. Benim gibi milyonlarca ceketini çıkarıp kollarını sıvıyacak Türk milleti var. Adalete susamış Türk milleti var. Sizden söz almak istiyorum. 2023’te her şey çok güzel olacak. Bugün o mahkemeye müdahale eden akıl duysun. Her şey çok güzel olacak.