Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, ABD'de yaşanan krizin Türkiye'ye yansımasının 2001 krizinden daha ağır olacağını savunarak, ekonomik ve sosyal konseyin derhal toplanarak tedbir alması gerektiğini söyledi.
Kamu-Sen'e bağlı sendikalardaki bayramlaşma törenine katılmak üzere Trabzon'a gelen Bircan Akyıldız, düzenlediği basın toplantısında ABD'deki mali krizi ve Türkiye'ye etkilerini değerlendirdi. ABD'deki krizin bütün dünyayı etkisi altına aldığını belirten Akyıldız, bu krizin Türkiye'ye etkilerinin 2001-2002 yıllarından daha ağır olacağını savunarak, ciddi kaygılarının bulunduğunu dile getirdi. Krizin Türkiye'ye muhtemel etkilerinin asgariye indirilmesi için ekonomik ve sosyal konseyin toplantıya çağrılması
düşüncesini tekrarlayan Akyıldız, "Krizin getireceği yükün paylaşımında büyük bir adaletsizlik yaşanmaması için ekonomik sosyal konseyin toplantıya çağrılması gerektiğini vurgulamıştık. Bunu bir kez daha tekrarlıyorum. Bu olumsuz sonucun müsebbibi vatandaş değildir. Bu olumsuz sonucun müsebbibi dar ve sabit gelirliler değildir. Bu yüzden ekonomik ve sosyal konsey derhal toplanmalı ve yaşanacak olan küresel krizin ülkemizdeki yansımalarının getireceği yükün paylaşımında adalet sağlanmalıdır. Krizin etkileri asgari seviyede tutularak alınacak tedbirlerin görüşülmesi için ekonomik ve sosyal konseyin toplanması konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
Siyasi iradeyi de sorumluluğunu yerine getirecek davranışlar sergilemesi konusunda uyaran Akyıldız, "Bugün ABD'deki krizin Türkiye'ye yansımasının 100 milyar doların altına düşmeyeceği ifade edilmektedir. Bunu çok ciddi ekonomistler söylemektedir. Bunu söyleyenler çok ciddi uzmanlardır. Bu konunun ciddiye alınması gerektiğini düşünerek siyasi iradeyi bu sorumluluğun altında görmek istediğimizi bir kez daha ifade ediyor ve ekonomik ve sosyal konseyin toplanmasını bekliyoruz" dedi.
Krize dair hükümetin yaklaşımını eleştiren Akyıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümetin yapacağı açıklamalar psikolojik olarak toplumu etkileyecektir. Ancak kapalı kapılar ardında alınan kararların uygulanması konusunda insanlarımızın şüpheli ve endişeli davranmasıyla alınan bu kararın uygulanmasında problemler oluşturacağını biliyorum. Eğer ciddi kararlar alınarak krize hazırlıklı noktaya gelinirse bunun vatandaşa anlatılması ve açık bir politika izlenmesi gerekir. Çünkü zoru yaşayacak olan vatandaşın kendisidir, dar ve sabit gelirlinin kendisidir. Alınan kararlarda yükün yine
dar ve sabit gelirli vatandaşa yükleneceğine dair endişemiz vardır."