Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Yenil ama teslim olma!

Ligde 6 haftadır maç kaybetmeyen Trabzonspor, bir yandan takım olma yolunda hesap kitap yapmaya devam ederken, bu gece hem rakip adama, hem rakip alana baskı yapan sert bir Galatasaray’a çarptı.

Ev sahibi kendine geldiğinde, 3 puan kayıp gitmeye başlamıştı. İyi mi oynadı? Allah için çok kötü oynadı da diyemem. Kazanma ihtimali var mıydı? Az… 
Beraberlik ihtimali var mıydı? Evet.

Evet ama Trabzonspor gibi takım olmaya çalışan yeni bir 11 kişi, Galatasaray gibi güçlü ve geniş bir kadroya sahip takım önünde gol kaçırma gibi bir lüksü olmamalı, böyle bir lüksü de yok.

Karşılaşmanın yarım saat  öncesinde haber61 TV ekranında ki canlı yayında, üzerine basa basa şunu söylemiştim. Bu Trabzonspor’un, şu Galatasaray önünde yakalayabileceği net bir gol pozisyonunu kaçırma bir lüksü yok. Bu oldu mu? Oldu. 

İlk yarıda Vitor Hugo’nun nefis kafasını, köşeden çıkaran Okan’ın şık kurtarışını saymazsak, Djaniny’nin kaçırdığı işte bu lükse girdi. 

Bordo mavililer de 3 önemli eksik vardı. Uzun zamandır Trodsen ve bu gece Ekuban ile 
A. Ömür... Kadro dışındakileri yazmaya gerek bile yok.

                                                                    *****
Sarı Kırmızılılar da ise Diagne, Fatih, Emre Taşdemir ve Kerem, Çin Halk Cumhuriyeti’nin çevirdiği ve çevirmeye devam ettiği sansürsüz bir film ile! Covid’in izolasyonu altında olmaya devam ederken, Muslera’yı al bir kenara,  Etebos, özellikle Babel’in olmaması, Falcao’nun uzun zamandır sakatlığı nedeniyle kadroda yokluğu da, Galatasaray’ın az da olsa negatif tarafıydı.

İlk yarının son dakikasında Arda’nın golü, belki de Avcı’nın talebelerinde ki beraberlik şansını da strese soktu.
İlk 15 dakikada konuk ekip, bu dakikadan sonra ilk yarı bitene kadar ev sahibi ekip önde basan taraf oldular ama bu aynı şeyi, ikinci 45 dakika için yazamayız. Her iki takımda 90 dakika boyunca pozisyon buldu. Trabzon ekibi, ikinci yarı neredeyse daha fazla pozisyon bulmasına rağmen, 2. golü bulan taraf, maçı locadan seyreden Fatih Terim’in ekibi oldu.

Galatasaray yakaladığı net gol pozisyonuna burun çevirse de, yine pozisyon bulurdu. Fakat Trabzon’un for hattındaki Dijaniny ve Afobe’nin yakaladıkları pozisyonlarda, birbirlerine asist yapmayıp , kendileri vurmayı tercih edince, vurdurmadılar. Bu ikili kendine değil de, takım için birbirlerine oynasaydı, beraberlik çok uzak bir ihtimal olmazdı. Yaptıkları şahsi çıkar bencilliğinin neticesi, kendi takımlarına kesildi.Avcı, bunun hesabını ikisine de sert bir şekilde sorar sanırım.

Bu 90 dakikada bordo mavili tüm camianın çok şey beklediği Nwakaeme, bana göre takımın el freni pozisyonunda olmaya, her nedense bu gece de devam etti. Bunu yapmaması lazım, rakip oyuncuyu eksilttikten sonra müsait yere hızla  tek oynaması gerekirken, ayağının altında topun sibobunu hep arar gibi yapması, bana rahmetli hocam Özkan Sümer’i hatırlattı. Kulübede olsaydı Nwakaemey’e, ne ve nasıl bağıracağını sanki duyar gibiyim. ‘’ La oğlum Nwakaeme, ne yapıyorsun, topun sibobunu mu arıyorsun? Topu mu…….‘’ bu cümlenin devamı da var ama kalsın. Yani Nijeryalı oyuncunun bunları yapmasına hiç gerek yok.

                                                                          *****
Maçın ikinci yarısında Oğulcan’ın golü takımını rahatlatırken, VAR’a bu gol için kulak veren orta hakem Meler, ofsayt değil haberini alınca golü atanlar ikinci kez sevindiler. Afobe’nin pozisyonunda da önce Trabzon lehine penaltı veren, VAR’dan gelen haberle iptal eden Meler, maça kaderini değiştirecek şekilde çok da müdahale ettiğini söyleyemem.

İkinci yarıda gole kadar orta sahayı gasp edip ele geçiren sarı kırmızılılar, bu golden sonra kendi sahasına sırtını verdi ve geriye yaslandı.

A.Ömür ve Ekuban’ın yokluğu bordo mavilileri zaman zaman mahkum oynattıysa da, bu takımın devre arasından sonra daha iyi olacağına eminim. Ama şu bir gerçek ki; Galatasaray önünde alınabilecek 3 puan, bu Trabzonspor’u zirve grubuna ve yarışa sokacaktı.
Forvette zor çoğalmasına rağmen, rakip yarı alanında son vuruşları isabetli yapamayan Karadeniz ekibi gerçeğine baktığım zaman, "Bunlar ligin başında saklandıkları, kötü fotoğrafların İçinden çıkmaya çalışıyorlar!" dedim. O zaman eleştirilerde vurup da öldürmeye hiç gerek yok.
Parmak, Ömür ve Baker’in ve de Nwakaeme’nin bir an önce kendilerini toparlaması lazım. Çünkü onlardan beklenen sevinç fotoğrafları var! Oyun boyunca topa yüzde 47 sahip olan Avcı’nın ekibi, topa yüzde 53 sahip olan Terim’in ekibine, Medical Park Stadyumu’nda ilk kez boyun eğdi, hatırlatayım.
                                                                        ***** 
Bu arada Abdullah Avcı’nın maç sonrası ‘’İkinci golden sonra oyun koptu. Trabzonspor takımı hiçbir zaman bunu kabul etmez. Pozisyon olmasına rağmen, böyle kötü bir oyun kabul etmiyorum. Burası Trabzonspor.’’ diyerek, 0-2 den sonra ki sanki gol bulamayız, teslim mi olsak! görüntüsünü dile getirmesi de ince bir uyarıydı.

Sakatlığı geçmiş bir Trodsen, tam iyileşmiş bir Ekuban, formunu yakalayacak olan bir Ömür ile devre arasında bu takıma katılacak olan tek iyi bir santraforun, 2021’de bir çiçek açtı diye bahar gelmese de,  bulutsuz açık günleri getirecektir.

Bu arada tüm Süper Lig ekipleri de kötü bir zaman diliminden geçerken, mal ve can yangınıyla, futbol yangınını da, tabi ki aynı çizgi de bir tutmamak lazım. 
Ne de olsa bu derenin altından çok sular akacak! 

Gişelerin önünde sabahlamıştık!..

Gişelerin önünde sabahlamıştık!..

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.