Yeni sezon Bursaspor maçı ile başlıyor. Trabzonspor geride bıraktığı 4 resmi maç ile saha içerisine yönelik bazı sinyaller verdi ama 2015-2016 sezonunun başlangıcından itibaren saha dışı ve saha içi sürecinin iyi yönetilmediği ortada.

Öyle görünüyor ki, bu sezonun her şeyi Süleyman Hurma'nın boynunda. Ersun Yanal'ın gönderilmesi, Şota'nın göreve gelmesi, geride bırakıldığı düşünülen ama her an patlamaya hazır Onur krizi, kadrodan uzaklaştırılan oyuncuların durumu vs... Takıma dahil edilecek oyuncularda birebir etkin olan Hurma, oyuncuların pozisyonu hakkında dahi görüş bildirebiliyor.

Hurma'yı bu kadar yetki ile donatmak, Trabzon gibi futbolun nefes alma ile eşdeğer olduğu bir spor kentinde ne kadar doğru tartışılır.

ARALIK'TA KONGRE

Taraftar için aslolan Trabzonspor'dur. Başkanlar, hocalar, oyuncuların asli görevi bordo mavili renklere layıkıyla hizmet etmektir. Çok geriye gitmeye gerek yok. İbrahim Hacıosmanoğlu, Sadri Şener, Nuri Albayrak, Faruk Özak, Özkan Sümer, Mehmet Ali Yılmaz... Hiçbirisinin diğerinden eksiği yada fazlası yok. Tamamı Trabzonspor'a hizmet için var oldular. İyi işler yaptılar ya da yapamadılar. Ama "ihanet" etmediler.

Trabzonspor'da birçok şeyin iyi gitmediği ve ortadaki başarısızlık hepimizin malûmu. İyi niyetinden şüphe duymadığım ama yaptıkları her zaman tartışmaya açık Hacıosmanoğlu'nu severseniz yada nefret ederseniz ama Trabzonspor Başkanı olarak saygı duymak zorundasınız. Sadri Şener'e ve diğerlerine olduğu gibi.

Kongrede ne olur, kim gelir kim gider? Üyeler oylarıyla Trabzonspor'un geleceğini belirleyecekler. Kim gelirse gelsin biz saygı duyacağız, gidene de hizmetleri için teşekkür edeceğiz.

BU KADRO İŞ YAPAR MI?

Gerçekçi olalım ki Trabzonspor'un saha dışındaki kargaşa ortamı ile birlikte şampiyonluğu yakalaması, diğer rakiplerinin durumu da göz önüne alındığında mümkün görünmüyor. Taraftarında bu konuda inancı zayıf. Kombine ve lisanslı ürünlere bakıldığında umutsuzluğu gözlemleyebilirsiniz. Saha dışındaki sorunlarını çözemeyen sadece üzerine kül atan, maalesef her an yeni bir krizle  başbaşa olan Trabzonspor var ortada.  

Mevcut kadro kötü mü? Kesinlikle değil. Savunmanın merkezi ve solunda, sağ çizgiye üç takviye ile bir ivme yakalayabilir. Mali tablodaki yetersizlikler ve giderek artan borç miktarı ile birlikte ligi ilk ikide bitiremeyecek Trabzonspor için bu kadar takviye gerekli mi, bu da başka bir soru işareti?

Kaleci problemi yok Trabzonspor'un. Hem Onur hem de yeni alınan Esteban bu ligi götürebilecek kaleciler. Onur meselesi kabuk tutmuş görünse de, her an yeniden kanayabilir. Bunu yeniden not edelim.

Savunmanın sağında Cavanda ve Salih Dursun  alternatifleri mevcut.

Solda Alper, Constant ve Musa Nizam görünse de, ben bu bölgenin sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Alper ve Musa'nın sportif yetersizlikleri ile Constant'ın isteksiz futbolu ve disiplin sorunu yeni bir takviyeyi şart koşuyor.

Savunmanın merkezinde Medjani, Mustafa Yumlu ve Aykut Demir eldeki oyuncular. Uğur Demirok meselesi üzücü ve düşündürücü. Bu bölgeye de mutlaka takviye şart.

En rahat mevki ise orta sahanın savunma tarafı. Mbia, Okay, Aytaç, Bourceanu hem sezonu hem de kupayı taşıyabilecek isimler. Medjani ve Salih Dursun hatta Özer ve Ekici'den de gerektiğinde faydalanılabilir.

Orta sahanın sağ ve sol taraflarında Sefa, Yusuf ve Erkan var. Şota'nın her iki kanatta da oynayabilecek daha sprinter bir oyuncu istediğini biliyoruz. Elinizde Cardozo gibi bir golcü var ise kanatlardan daha fazla orta yapmalısınız. Mevcutlar içerisinde sadece Yusuf bu konuda etkili. Ne Erkan ne de Sefa yeterli değil. Şota'nın kenarlarda gerektiği zaman Özer'i de kullanabileceğini hatırlatalım.

Ön bölgede ise Ndoye, Cardozo ve Deniz Yılmaz alternatifleri var. Yeniden belirtelim ki, takım olarak hücum varyasyonlarını rayına oturtmayacak bir ekibin uç bölgesinde kimin oynadığının çok da önemi yok. İster Cardozo, isterse Ndoye yalnızlar rıhtımında yıldızları seyretmekten ileri gidemez.

UĞUR DEMİROK

Futbolun para için oynandığı bu dönemde, futbolcunun A yada B takımında sözleşmesindeki şartları kadar katkı vereceğini düşünenlerdenim. Uğur da, diğer oyuncular gibi gelir, oynar, parasını alır ve gider. Burada bir sıkıntı yok.

Trabzonspor'a transfer olan oyuncuların gelişleri kadar gidişleri de onurlu, saygılı ve örnek olmalı. Hepimiz biliyoruz ki, Uğur Demirok'un ayrılışı sportif yetersizlik değil.

Anadolu'daki oyuncuların hayallerinde İstanbul kulüpleri olsa da birçok genç oyuncunun gönlünde halen Trabzonspor sevgisi var. Uğur, Galatasaray altyapısında yetişmesine rağmen Trabzonspor'u tercih etti. Birçok genç oyuncunun idolü oldu. Ama gönderilmeye çalışma şekli doğru değil. Bu tarz davranışlar Trabzonspor değerlerine zarar veriyor. Derdimiz bu. Yoksa bugün Uğur gider yarın başkası gelir.