Eğitim danışmanı ve Öğrenci Koçu Semiha Karaosmanoğlu Haber61’in konuğu oldu.

Öğrenci Koçluğu hakkında bilgiler veren Karaosmanoğlu, yaptığı çalışmaları da Gündem Özel programında anlattı.

Karaosmanoğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Semiha Karaosmanoğlu. Trabzonluyum, Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Sağlık kurumları işletmeciliği okudum, yüksek lisansımı da sağlık yönetimi üzerine yaptım. Üniversite birini sınıfta Kızlar Gençlik Kolları’yla tanıştım ve o süreç bir 10-11 sene sürdü. O süre içinde kızlar gençlik kolları başkanlığı görevini üstlendim. Bir süre sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Kızılay kulübünü kurduk. Burada yaptığım işleri anlatmamdaki neden; bana çok büyük tecrübeler kazandırdı. Kızılay’da geçirdiğim o süreye minnettarım. Bu dönemde stantlarda birçok görev aldım ve o kan bağışı stantları beni bir proje yazmaya yönlendirdi. Ve bu projeyle birlikte biz İtalya Kızılhaç’ı ve Trabzon Şube Gençlik Kolları olarak bir proje hazırladık ve proje gerçekleşti. Biz İtalya’da bu kan bağışı üzerine olan projemizi gerçekleştirdik. 3 yıl gibi bir süre Trabzon Şube yönetim kurulunda da görev aldım. Bunları anlatma nedenim Kızılay’ın bana çok katkısı oldu. Çünkü çalıştığım kişiler üniversite öğrencileriydi ya da lise öğrenci gruplarıydı. Ben hep bu öğrencilerden sorumlu olarak görev aldım. Planlamasıydı, uygulamasıydı. Onların bu süreçte bu çalışmaları yapabilmeleri için onlarla çok iyi iletişiminizin olması gerekiyor. Sahada onları kontrol edebilmeniz zor oluyor çünkü. Onları kontrol edebilmeniz için onların mental döngüsünü de çok iyi analiz edebilmeniz gerekiyor. Mental döngü, onların aileleri, okul dönemi, çalışmaları, hayatı. Bunları hallettikten sonra aile oluyorsunuz ve çalışmalarınız da başarı getiriyor.

“Uluslararası Koçluk eğitimi aldım”

Araştırmalara baktığımda herkes eğitim koçu şu anda, eğitim sektörü içerisinde. Yaklaşık bir yıl eğitim aldım ben. Eğitim danışmanlığı ve koçluk sürecinde.Uluslarası belgeler aldım. Bu ne demek? Uluslararası profesyonel koç olduğum anlamına geliyor. Ben bir yıl bu eğitimi aldıktan sonra, şu anda onaylı uluslararası profesyonel bir koçum. Daha sonra birçok eğitim aldım sadece bu değil. Bunları ben çalışmalarımı yaparken, danışanlarımla çalışırken gerek duyulduğunda uygulamak adına bu eğitimleri aldım. Danışmanlık sektörüne atılmam bu şekilde gerçekleşti. Ben insanların hayatına dokunmayı seviyorum.

“Danışmanlık ve Koçluk”

Danışmanlık ve koçluk kişiye özel bir şeydir. Siz bunu herkese uygulayamazsınız. Karşınıza gerçekten çok farklı karakterler gelebiliyor.

Koçluk, kişiye bir birey olarak doğru sorularla, kendi içindeki potansiyelini fark etmesi ve ilerlemesine yardımcı olmaktır. Asla yönlendirme, onun kariyer planına ‘bana göre şöyle yapmalısın’ gibi bir müdahale değil. Sorduğumuz sorularla zaten kariyer planını ve hayatında ne yapmak istediğini anlatıyor bize. Koçluğu karıştırıyorlar, siz kişilere o şekilde müdahale edemezsiniz diyorlar. Kişinin potansiyelini ortaya çıkartmak gerekiyor, o farkındalığı yaşatmanız gerekiyor. Sorduğunuz sordu o danışanın dönüm noktası olabiliyor.

Ben mesela kendi danışanlarımda şunu görüyorum. Kavramı bilmedikleri veya çalışma sistemine hiç adapte olmadıkları için veli şunu söyleyebiliyor, ‘programını tapacaksın, veli toplantısına gideceksin’. Koçluk bu değil.

“Mental döngü çok önemli”

Danışan geldiği gibi hadi otur konuşalım, akademik program yapalım gibi bir şey yok. Ben çalışmalarıma öncelikle mental döngüyle başlıyorum. Her görüşmelerimde, konuşmalarımda veya veliyle görüşmemde dile getiriyorum. Benim için mental döngü çok önemli. Kişinin öncelikle kendinin farkında olmasını sağlıyorsunuz. Bunun için belirli testler uyguluyoruz, o testler üzerinden seanslar gerçekleşiyor. Biz tamamen danışanın kendi düşüncelerine göre o çalışmayı planlıyoruz. Biz şunu yapmıyoruz, sen sabah 8’de kalkacaksın gibi bir durum yok. Onun mental durumu çok önemli. Belki o 12 de kalkıp çalışınca daha başarılı oluyor. Karşılıklı olarak benim danışanı çok iyi tanımam gerekiyor, onun da beni aynı keza. Biz birbirimizi tanımazsak ne o keyif alır ne de ben. Ben zaten böyle bir durumda durdururum devam etmem. Ben az kişiyle çalışıp kaliteyi düşürmemekten yanayım.

“2 aylık süreç”

Öğrenci geldiğinde testlerimizi uyguluyoruz. Bu mental döngü yaklaşık 2 ay sürebiliyor. Testlerde yaşam çarkı oluyor, öğrenci başarı çarkı oluyor, ders çarkı oluyor. Daha sonra sınav kaygısı ile ilgili 40-50 soruluk bir testimiz oluyor. Öğrenme testlerimiz oluyor. Mesela dokunsal olabilir, işitsel olabilir, görsel olabilir. Sonrasında renklerimiz oluyor. Bir öğrencimiz sarı çıkabilir. Renk kodlarına göre açılımları var. Bu testlerle birlikte doğru sorular yöneltmelisiniz danışana ki, geri dönüşlerde siz nerde bir sorun var, ne yapabiliriz anlayın. Çünkü siz o sorunu çözmeden o çocuğa hiçbir şey yaptıramazsınız. Belki bir ay yapar ama sonra tekrar başa dönersiniz. O iki ay çok önemli. Ben iki ay diyorum ama daha uzun da sürebiliyor. Ben o sistemi oturttuktan sonra akademik sisteme geçiyorum. Benim bu söylediğim sınav kaygısı olmayan normal bir danışan. Ama sınav öğrencisiyse, YKS ve LGS öğrencileri için bir yıl öncesinden, eğer bir danışmanla çalışmak istiyorlarsa bu süre zarfı içinde başvurmaları gerekiyor.

“Bize ulaşmaları için…”

Çalışmalarımız sonunda da öğrencilerin hayatlarına dokunuyoruz. Odak noktamız öğrencilerin içerisindeki o potansiyeli ortaya çıkarmak, farkındalığı yaratabilmek ve onların kendilerinin farkında olduktan sonra hedefe yönelmek. Bu konuda bizimle irtibata geçmek isteyenler instagramdan @egitimkoclugusmh adresinden veve 0535 054 43 61 nolu telefondan bize ulaşabilirler.” İfadelerini kullandı.