Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

Var rezaleti!

VAR REZALETİ!

Trabzonspor Türk futboluna XL gelmeye başladı!
İyi yönetildiği, öze dönüldüğü ve kendi evlatlarına şans verildiğinde Trabzonspor’un neler yapabileceğini artık herkes gördü.
Bordo-mavili renklere gönül verenlerin gücünü artık herkes kabul etmeli.
Kabul etmek istemeyenler ise bildik her yolu deniyor.
Sahada hakemler masada Türkiye Futbol Federasyonu akıllarınca bizi yok sayıyor.
Ne kadar VAR sanız?
O kadar da karşılığını alırsınız?
Artık karşınızda kolay lokma yok.
Trabzonspor’u kimsenin sıradanlaştırmaması ve şakaya almaması gerek.
Bence herkes aklını başına almalı temiz futbol ve adalet mücadelesi verenlerin sabrı daha fazla zorlanmamalı
Bizim için önemli olan bu saatten sonra kendi içimizdeki birlik ve beraberliği sağlamak.
Yanlışları ortaya koyarken kendi yanlışlarımızla da yüzleşmek zorundayız.
Trabzonspor’un içinde olduğu mali tablo akıllara ziyan bir noktada..
Bu takımın bu hale gelmesinde kimin payı varsa hesap vermeli-hesabı sorulmalı.
Sosyal medyadan klavye kabadayısı kesilmek, isyan etmek, haykırmak yetmiyor..
Trabzonspor noktasında hepimizin elini vicdanına koyup somut şeyler üretmek ve çözüm tarafında olması gerekiyor.
Geldiğimiz şu durumda çok daha radikal bir karar alınmalı ve bu karar altında bütün camia tek yürek olmalı..
Ligden çekilmekse de çekilelim..
Yeter artık!
**
DOĞU TÜRKİSTAN!

Doğu Türkistan’da milyonları beyin yıkama kamplarına dolduran, aydın ve sanatçıları yok eden Çin zulmü devam ediyor
Müslümanları evlerinde Kur-an ve bayrak bulundurdukları için Nazi kamplarına kapatan Pekin, toplumun hafızasını oluşturan bilim insanı ve sanatçıları hedef alıyor.
Bu zulme bu katliama daha ne kadar sessiz kalacağız?
Binlerce Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz hayatlarını kaybediyor, kadınlar tecavüze, çocuklar açlığa mahkum ediliyor.
2 milyondan fazla Doğu Türkistanlı işkenceyle katledilmek isteniyor..
Türkistan’ın sesini kesmek isteyen Çin zulmüne karşı dünyada ve ülkemizde neden başkaldırılmaz, neden yeterli tepki verilmez hala anlamış değilim.
Anlayan biri varsa bana izah etsin!
**
TGC TEK GÜÇ OLMALI?

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti(TGC) Trabzon için önemli bir sivil toplum kuruluşudur.
Trabzon basın camiası içinde güçlü bir çatıdır.
Tarihi geçmişi, üstlendiği misyon ve vizyonu itibarıyla TGC bu şehrin mihenk taşıdır.
Bugüne kadar bu çatıya omuz veren, güç katan, emek harcayan bütün herkese teşekkür ederken hayatını kaybeden eski TGC başkanlarına da Allah’tan rahmet diliyorum
Bizlere düşende çatıya sahip çıkmaktır elbet.
4 Nisan 2019 tarihinde gerçekleşecek TGC seçimlerinde başkanlığa aday olduğumu iki ay önceden duyurmuştum.
Üyesi olmaktan onur duyduğum TGC de eğer ben ve arkadaşlarım seçilirsek güzel hizmetler yapmayı hedefliyoruz.
Elbet te bu hedefleri belirlerken çalışmalarımızı da sürdürdük, görüşmelerimizi yaptık.
Hesap-kitap olmadan zaten yola çıkamazsınız.
Fakat şartlar ne olursa olsun TGC de birlik ve beraberliği sağlamalı, bölünmemeli ve kişisel egolara yenik düşmemeliyiz.
Samimi ve dürüst olmak zorundayız.
Mesele TGC’nin geleceği, daha iyi olması, sorunların çözülmesi ve birlik-beraberlikse eğer hepimize büyük görev düşüyor.
Tek liste olarak seçimlere gidilmesi noktasında şahsımın ve ekibimin tavrı nettir.
Bizim tarafımız Trabzon Gazeteciler Cemiyetidir..
**
TERÖRÜN SONU GELİYOR!

Terörle mücadele ve uyuşturucu tacirlerine yönelik devam eden operasyonlar ülkemizin huzuru ve güvenliği noktasında büyük önem arz ediyor.
Devletimizin kararlılığı ve vatandaşımızın desteği ile terör belasının kökünü kazıyacağız inşallah.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun gayreti ortada.
Asker ve polisimizin başarısı ortada.
İçerde ve dışardaki mücadele ortada..
81 milyon kenetlenmiş durumdayız.
Bu işin sonu geliyor.
Fidan gibi evlatlarımızı şehit edenlerin hesabı tek-tek soruluyor.
Siz bu yazıyı okurken Hakkari’de, Şırnak’ta, Tunceli’de sınırda-ülkenin dört bir yanında Mehmetçiğin karda-yağmurda-soğukta-çamurda eli hep tetikte.
Artık geri dönüş yok bu yoldan.
Birlik ve beraberliğimizi koruyarak, bir-birimizi anlayarak ve ön yargıları ortadan kaldırarak bu sorunları çözeceğiz.
Bu ülkede bizi bir-birimize düşürüp hainlik emelleri olanlara asla geçit vermemeliyiz
Bizim tek bir kavgamız var; o da vatan ve bayraktır..
Bizim aş-iş-ekmek kavgamız olmalı.
Bizim daha huzurlu ve güvenli yaşama kavgamız olmalı..
Sağlıklı kentler, yaşanabilir şehirler, üreten beyinler kavgamız olmalı..
Enerjimizi-gücümüzü-aklımızı bir-birimizle çatışarak değil anlaşarak-kaynaşarak ve dayanışarak koymalıyız..
Kardeşliğimiz pekiştikçe, gönüller birleştikçe, dostluklarımız devam ettikçe aşamayacağımız engel yoktur..
**
PİYASADA İLAÇ YOK?

13 yaşındaki kızıma çok basit bir göz damlası ilacı bulamıyorum.
Eczane-eczane gezdim.
İlaç yok?
Olacak şey değil.
423’e yakın ilaç piyasada yok muş meğer?
Peki ama neden?
Yabancı firmalar, fiyat sabitlenmesinden dolayı Türkiye'ye ilaç göndermiyor muş?
Şirketler ilaç gönderimi için 2019 sabit Euro kuru kararını bekliyor muş?
Fiyat nasıl belirleniyor? Avrupa'da o ilacı satan 5 ülkenin fiyatına bakıyor.
Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz ve Yunanistan…
En ucuzu genelde Yunanistan oluyor. Oradaki fiyatı kendi belirlediği 2.69 Euro kurundan TL ye dönüyor. Üstüne de yüzde 11'den başlayıp yüzde 50'lere varan indirim istiyor.
Türkiye ilaç pazarında yaklaşık 6 bin 350 kalem ilaç bulunuyor.
Ülke yılda 25-30 milyar TL ilaca harcıyor. En çok ciro yapan 100 ilacın 95'i ithal… Yurt dışından geliyor. Bu ilaçların bırakın muadili olmasını esamesi okunmuyor!
Yok, “ilaç takip sistemi” varmış. Yok, elde bulunan ilacı vermemezlik yapamazlarmış!
Hepsi hikaye…
Depo, gelen ilacı sistemden çekmez, stok envanterine almadığı için elinde görünmez. Firma elindeki hammaddeyi üretim bandına vermez.
Bir sürü yolu var.
İşin özü İlaç sektöründe ciddi kriz var..
Allah aşkına biri şu soruna çözüm bulsun.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR