Mehmet Şal

Mehmet Şal

Üzgünüm Akçaabat!

Bu yazıyı kaleme almamın nedeni Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi'nin ön yüzündeki trafik problemini gündeme getirmeye, gerçekçi yaklaşımlar ve projelerin gündeme getirilmesi adına ses verebilmektir. Aynı zamanda siyaset, ekonomik, kültür, sanat birikimi olan Akçaabat'ın sahipsizliğine dikkat çekmektir. Hiçbir siyasi taraf olmadan Akçaabat'ın bir evladı olarak görüşlerimi paylaşmak isterim.

Akçaabat, Trabzon'un en büyük ikinci ilçesidir. Doğu Karadeniz'inde en kalabalık ilçelerindendir. 8 Nisan 2001 tarihinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Karadeniz sahil yolu projesi çoğu yerde trafik yoğunluğunu epeyce azaltıp rahatlatırken, bu proje Akçaabat ilçesini Kavaklı ve Yıldızlı mahalleleri arasında uygulanmadığı için bölge trafiğini çileye döndürmüştür.

9 Mayıs 2011'de açılışı yapılan Haçkalı Baba Devlet Hastanesi'nin yapıldığı yer nedeniyle trafik sorunu bölgede inanılmaz boyuta ulaşmıştır. 6 farklı ışıklı trafik cihazının yerleştirilmesi neticesinde ışıklarda bekleme süreleri çok ama çok artmıştır. Buna bağlı olarak onlarca trafik kazası olmuş nice insanımız ya hayatını kaybetti ya da yaralanmıştır. Bölge insanı trafik çilesi nedeniyle yetkililerden acil çözüm beklemektedir. Yıllardır yerel yönetimler nedendir bilinmez, bu soruna samimi eğilmemiştir. İnsanlar trafiğe çıktıklarında bölgedeki yoğunluğu bildiklerinden alternatif iç yolları bilenler o tarafa yönelmiş, bilmeyenler bu trafik çilesinin olduğu bölgede dakikalarca beklemek zorunda kalmaktadır.

İç yollara yönelen sürücüler bu seferde şehir içi trafiği arttırmış ve yoğunluğu şehir içine kaydırmıştır. Bölge için sürekli projeler yapıldığı dinlendirildi ancak netice değişmedi.

Geçtiğimiz günlerde alınan bir kararla Haçkalı Baba Devlet Hastanesi önündeki ışıklar tamamı ile kaldırılmış çok yönlü geçişler kapatılmış, Söğütlü girişi köprüsü 3 şeride çıkarılmıştır. Bu sefer buradaki yoğunluk, Trabzon Üniversitesi altındaki kavşağı ile Nihat Usta kavşağına kaydı. Böylece Yıldız'dan başlayıp Kavaklı'ya kadar gidiş ve geliş yolunda anormal bir trafik çilesi ortaya çıktı. Hangi akıl ve mantıkla böyle bir uygulamaya imza atılıyor, inanılır gibi değil.

Hastane yanındaki un fabrikası karşısındaki çok katlı apartman ve yine karşısında bulunan petrol tesisinin varlığı bölgedeki trafikte çözümsüzlüğün nedenidir. Bu alanlar kamulaştırılmayıp aynı şekilde durduğu sürece komik çözümler üretilmeye devam edecektir. Yıllardır bu belirtilen alanların kaldırılması gerektiği ve hastane önündeki trafiğin rahatlatılması yönünde görüşler, projeler dile getirilmiş. Ne var ki, hiçbiri yapılamamıştır. Kaldırılması gereken bu üç yapının neden kaldırılamadığı halen net bilinmemektedir.

Akçaabat şehir geçişi ve iç yol trafiği bu haliyle her geçen gün arapsaçına dönmeye devam edecektir. Her dönemde yetki alan makam sahipleri Akçaabat için çok şeyler yapacaklarını ifade etmiş, projeler açıklamışlar, planlar yapmışlar ancak makama geldiklerinde pek bir şey yapmadıkları da ortadadır. Basiretsiz anlayış, hastane önündeki basit trafik sorununu çözemeyen, Akçaabat için ortaya na değer koyabilir ki. Akçaabatlılar bunu hak etmiyor. Yazıktır, günahtır. Çözüm çok ama çözecek irade yetersiz.

Turizmin gelişimi için cam teras planlanmış ama ses yok.

Yine turizm adına teleferik sisteminden bahsedilmiş ama ortada herhangi bir şey yok.

Şehri rahatlatacak güney çevre yolu projesi vardı ama tozlu raflarda kaldı. Ve daha niceleri...

Akçaabat'ın siyasi dinamikleri, sivil toplum örgütleri ve benzeri kuruluşları birlik olmadıkça, ortak akıl ve irade ortaya koymadıkça Akçaabat'a yazık olmaya devam edecektir. Karadeniz'in incisi olacak yerde kıyıda köşede kalmış bir ilçesi olarak varlığını devam ettirecektir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.