Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

Türkiye etkin bir kuraklık dönemine girdi

Küresel ısınma ve Bölgesel iklim değişimine burun kıvırıp olguyu teori olarak görenler, çevrelerindeki fiziksel değişimleri görmeye ve hissetmeye başlayınca konuyu ciddiye almaya başlamışlardır.

Türkiye son 900 yıldan beri doğal kuraklık dönemleri geçirmiştir.

Ancak 1998 yılında insanoğlunun da müdahalesiyle başlayan son kuraklık dönemi geçmiş dönemde yaşananlara göre çok daha şiddetlidir.

NASA ( Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi) verilerine göre önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin sosyopolitik ve ekonomik zorluklarının temelinde gün geçtikçe etkinliğini artıran kuraklık döneminin varlığı öngörülmektedir.

Önümüzdeki yıllarda, içme suyu ve tarım yapılacak yeraltı suyunun azalması, hidroelektrik santrallerini besleyen nehirlerin kuruması, Türkiye ekonomisi yanı sıra, fiziksek su kıtlığı ve insan sağlığı konusunda önemli sorunlara neden olabilir.

Harita1:NASA verilerine göre 2002-2015 yılları arasında Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzasında yaşanan kuraklık dönemi Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu da önemli su kıtlığına ve kuraklığa neden olmuştur ( haritada koyu renkli alanlar yağışların azaldığı, buharlaşmanın arttığı,sonuç olarak da suyun önemli miktarda azaldığı bölgeleri göstermektedir).


Harita2: NASA verilerine göre Türkiye 2021 yılında şiddetli bir kuraklık döneminin etkisi altına girmiştir. 11 Ocak 2021 tarihindeki uydu verileri Türkiye de yeraltı suyu depolanma miktarının önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Haritada koyu renkli alanlar yer altı suyunun veya toprak nem oranın ne ölçüde azaldığını gösterir. Bu durum Türkiye’nin 2022 yılı tarım rekoltesi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Eski ve güncel ağaç halkaların yaşlandırılması ve halkaların kalınlıklarından yararlanarak yağışlı ve kurak yılların saptanması sonucu Türkiye’n inde içinde bulunduğu Akdeniz Havzasında geçmişten günümüze birçok doğal kuraklık dönemlerinin yaşandığı tespit edilmiştir.

Ancak NASA verilerine göre insan etkisiyle daha da hızlanan bölgesel ısınma ve buna bağlı olarak gelişen güncel kuraklık 1998 yılında başlamış, 2002-2015 yılları arasındaki dönem ise son 900 yılın en kurak yıları olarak kayıt altına alınmıştır.
İlerleyen yıllarda Türkiye de kuraklık azalan yağışlarla devam etmiştir.

2019 yaz ve son bahar aylarında yağışların azalması su rezervuarlarında su seviyesinin azalmasına neden olmuştur.

Ve nihayet 2020 yılında Türkiye son beş yılın en kurak yılını yaşamış, 1981-2010 yılları arasında aldığı ortalama yağışın ancak yarısını alabilmiştir.

2021 yılına gelindiğinde NASA’nın uydu verilerinden elde edilen harita Türkiye’nin şiddetli bir kuraklık dönemine girdiğini gösteriyordu.

Öyle ki, Türkiye’nin en fazla yağış alan Doğu Karadeniz Bölgesinde 2021 yılının Şubat ayı yağışı bir yıl önceki seneye göre yüzde elli azalmıştır.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR