Öğrencilerin korkuluğu rüyası, karabasanı matematik... Yıllardır değişmeyen kabus matematik... Yıllarca ders, etüt al ama değişmeyen çile yine matematik...

İlkokuldan itibaren yoğun bir matematik ders saati, liseyi bitirene kadar devam ediyor. Ancak bu yoğunluğa rağmen Liseye Geçiş Sınavı'nda ( LGS ) büyük bir başarısızlık, sonra Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'nda ( YKS ) tam bir hüsran. Çocuklarımız bunu hak etmiyor.

Eğitim hayatı ve sonrası için yaşamın önemli parçalarından biri matematik... Bunu herkes kabul ediyor. Ancak matematik dersini zor, meşekkatli, ve bu kadar ön plana çıkarıyor olmak doğru değil. Matematik bir kabus olmaktan çıkarılmalıdır. Öğrencilik yaşamının çilesi olmaktan çıkarılmalıdır. Velilerin psikolojik travması ve ekonomik kaybı olmaktan çıkarılmalıdır.

Öğrenci ve velilere nazarında matematik dersi hayati bir hal aldı. Bakanlık ve ÖSYM'nin matematik dersine yönelik eğitim, öğretim ve uygulamaları iflas noktasındadır. Bu kadar ders saati var, sonuç hüsran... Matematik dersini halletmek isteyen öğrenciler yatıyor kalkıyor bu dersle uğraşıyor. Diğer dersleri ikinci plana atan öğrenciler o derslerde de başarısız oluyor. Öğrencinin planlı çalışma disiplinini yerle bir ediyor. O nedenle tüm derslerin dengeli hale getirilmesi gerekmektedir. Sonuç itibariyle diğer branş dersleri de hem girecekleri sınavlarda hem de sosyal hayatlarında öğrencilerin yaşamına yön verecektir.

YKS'de 40 matematik sorusu soruyorsun, Türkiye ortalaması yerlerde sürünüyor. Türkçe'den 40 soru soruyorsun ortaması belli. Fen derslerinden 20, Sosyal derslerinden 20 sorusu soruyorsun. Öğrenci 4 yıl boyunca fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya görüyor ama 4 yılın sonunda her dersten ortalama 5 soru. Öğrenci yumuluyor matematik dersine diğer dersleri dikkate bile almıyor. Diğer branş öğretmenlerinin derslerde neler çektiğini yıllardır görüyoruz. Varsa yoksa Matematik.E o zaman bu diğer dersleri yıllarca niye görüyorlar. Böyle anlamsız bir şey olmaz.

Sınav sonuçlarına bakıldığında aylarca, yıllarca matematik çalış, sonuç fiyasko... ÖSYM' derslerin soru sayılarını yeniden düzenleyerek, ders ağırlıklarını da gözederek tekrardan yapılandırmalıdır. Mesela 40 matematik sorusu varsa coğrafya, tarih, kimya dersi 5 soru değil biraz daha artırılarak dört yıllık bu dersi görmenin karşılığı verilmelidir. 5 soru ile neyi ölçebilirsiniz. Çocuk 5 soru için derse çalışma ihtiyacı hissetmiyor. Dersten uzaklaşıyor. Öğretmen ne yapsın.

Matematik gerçeği her geçen gün öğrenci ve veliler için dert haline geliyor. Matematik dersine saatlerce gören öğrenci, yetmiyormuş gibi bir de özel derse yöneliyor. Tabi ki gücü olanlar. O kadar ders saatine rağmen dersi halledemeyen öğrenci özel derse yöneliyor. Öğrenciye velininin cebine yazık değil mi ? Özel ders alanların da sonuçlarını görüyoruz. Matematik öğretmenleri bir özel dersten diğerine koşuyorlar. Matematik dersi ticarethaneye döndü. Matematik öğretmenlerinin boş geçirdiği bir saat yok. Özel ders vermek için birbiriyle rekabet ediyor. Gece yarılarına kadar dersten derse gidiyorlar. Özel ders veren çok sayıda öğretmen, okulu ihmal ediyor. Enerjisini kaybediyor. Özel ders alamayan okul öğrencisini mağdur edebiliyor. Zamanı olmayan öğretmen öğrenciyi başka öğretmene paslıyor. Veli, çocuğum diğerlerinden geri kalmasın diye başarsa da başaramasa da matematik özel dersi aldırma ihtiyacı hissediyor. Ders ücretleri öyle küçük rakamlar da değil... Hem velinin bütçesine darbe hem de ülke ekonomisine zarar... Kayıt dışı vergilendirilmemiş müthiş bir özel ders piyasası oluşmuş. Hem öğrenciye hem veliye hem de devlete yazık değil mi ?

MEB ve ÖSYM tüm bunların üzerine matematik dersi sorularının çözümünü zorlaştırınca öğrenci veli bu kabus, çileli girdabın içine daha fazla giriyor. Sanki bilerek bu derce zor sorular hazırlanıyor. Ne yapmak istediklerini anlamak zor.

Evlatlarımızın ve velilerin bu çileden kurtarılması lazım. Böyle devam ettikçe çocuklarımızı bu travmadan kurtarmak mümkün değil. Velilerin ve ülkenin vergisiz özel ders çılgınlığıdan kurtarılması önem arz etmektedir.

Matematik eğitimi ve öğretimi yeniden gözden geçirilmeli, sınavlarda derslerin soru dağılımı gözden geçirilip dengeli hale getirilmeli, okullarda verilen dersleri nitelikli hale getirip öğrenci ihtiyacı karşılanmalı, öğrencileri matematik özel dersi çılgınlığından kurtarmalı, öğretmenler arasındaki özel ders rekabeti ortadan kaldırılmalı, matematik kabusuna son verilmeli, öğrenciler kabustan veliler ekonomik kayıptan, eğitimi kaybolan yıllardan kurtarmalıdır. Öğrenci ve velilerde oluşan bu matematik travması ortadan kaldırılmalıdır.

"Okulları, sevilerek ve isteyerek gidilecek yaşam mekanları haline getirilmelidir."