Trabzonspor"u izlemek artık eziyet vermeye başladı. Trabzonspor sadece mozaşistlerin yani acı çekmek ve çektirmek isteyenlerin büyük keyifle izleyeceği bir takım oldu. Galatasaray mağlubiyetinin ardından Trabzon hızlı puan sıralamasında dibe doğru pike yapmaya başlamıştı. Bu nedenle Gençlerbirliği maçı çok önemliydi. Ya kaos ya huzur maçıydı anlayacağınız. Yeni Teknik Direktör Ersun Yanal"la, Denizli maçında başlayan fırtınanın süreceğini düşünenlerdendik, ancak yanıldık.

Gençlerbirliği karşısında ki Trabzon bitik, yitik ve kayıptı maalesef. Trabzonspor sezonun en kötü futbolunu oynadı, en dramatik sahnelerini sergiledi 19 Mayıs Stadı"nda.

Ulu Önder Atatürk, Türk gençliğine hitabesinin bir bölümünde sanki Trabzon"un Gençlerbirliği karşısındaki durumunu özetlemiş”

“ ……Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir……….”

İşte size Trabzonspor"un Gençlerbirliği karşısındaki durumum en açık anlatımı.

Ne savunma, ne hücum, ne taktik bağlılık ne de teknik yeterlilik. Bordo Mavililer futbol sahasındalar ama futbola benzeyen garip bir şey oynuyorlar.

Galatasaray mağlubiyeti  sonrası “Bu takım yetersiz” diyen sen misin; Ersun Hoca. İntikamı böyle alır futbolcular işte. Trabzon ruhen bitmiş, biyolojik olarak çökmüş, taktiksel olarak kayıp, teknik olarak silik.

Yenilen ilk gole bir bakın; pozisyonun başlangıcındaki  faulü hakem Vedat Yüksel es geçti. Mustafa Keçeli topu kornere attı. Rakip korner atacak, 6 futbolcusunu ceza alanına göndermiş. Trabzon"dan iki kişi ceza alanına geliyor, diğerleri ise ceza sahası dışında hakem Vedat Yüksel"e itiraz etmekle meşgul. Korner kullanıldı ve gol oldu.

Bu kadar acemilik olabilir mi, bu kadar sorumsuzluk olabilir mi, bu kadar vurdumduymazlık olabilir mi, bu kadar  uyuşukluk olabilir mi? Yada insan mesleğine bu kadar saygısızlık yapabilir mi?

Akıl alacak gibi değil.

Ersun Hoca konuştu; “Bu takımdan birileri gidecek”.

Ne birileri hocam.

“Birileri  kalacak hocam,birileri kalacak”.  Bu takımın formasına yakışmayan o kadar çok futbolcu varki bu  “birileri “cümlesi ile ifade edilmez..

Daha çoğul kullan hocam, daha çoğul.

.

Bu takım çoktan Yeniçeri Ocağı gibi olmuş. 2.Mahmut"unu beklemekte.

Bu takımda bazıları sahip oldukları teknik kapasite ile amatör kümede oynamaz. Bazılarının taktiksel algılamaları 3 ligde zor oynar. Bazıların iş disiplini ile pazarda, limon satılmaz.

Sen hala “birileri” diyorsun.

Trabzon Anadolu isyanının futboldaki temsilcisidir.

Gençlerbirliği karşısında hakem Vedat Yüksel bir iki pozisyonda çok vahim hata yaptı. Penaltıyı uydurdu, yenilen ilk golde faulu vermedi.

Peki Trabzon ne yaptı?

Şu futbolcular maçın bir kasetini alıp izlesin de kendi hallerini görseler.

Baksınlar sıraladıklarımın hangisi yanlış;

Rakipten top çalamıyor, kolay çalım yiyorlar. Top ayaklarındayken rakibe birebirde iki oyuncu dışında eksilten yok. Ayaklarına gelen topu tutmadan, iki adımlık mesafedeki takım  arkadaşlarına pas olarak veremiyorlar. Bireysel olarak hem hücum, hem savunma zaafları var. Gurup olarak hiçbir hareketi organize edemiyorlar. Takım halinde zaten facialar.

Hangi pozisyonda kim topu nereye atacak, kim hangi alana koşacak oda belli değil. Hem savunma da hem de hücumda kimler aktif rol alacak belirlenmemiş .Oyun disiplinine sadakat sıfır, oyuna konsantre hak getire. Fiziksel değerler en alt seviyede. Kazanmak için bireysel, taktiksel veya fiziksel değerlerin hiç biri ortada yok.