Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Devenin sırtı gibi!

Haftanın en önemli karşılaşması olan bu maçın, Fenerbahçe’nin kendi evinde Akhisar takımına yenilmesinden sonra daha da önem kazanması, her iki takımın saha içi kontrolünü bir o kadar daha artırmasına neden oldu.

Beşiktaş takımında sakat oyuncu yoktu ama Quaresma ve Pepe cezalıydı.

Bordo mavililerde Burak cezalı, Esteban, Mustafa ve kulübüne bugün menajerleri aracıyla icra işlemleri gönderdiği söylenen Castillo sakattı.

Her zaman yazdık kendi yerli ve Trabzonlu oyuncularınıza sahip çıkın, parası gecikse bile, bir kaç ay alamazsa bile, kendi kulübünü icraya vermez diye.

Ama sanırım anlatamadık. Geçtiğimiz haftalarda Onazi’de aynı şeyi yapmıştı.

*
Ev sahibin başında Beşiktaş’ın önemli futbolcusu Rıza, konuk ekibin başında da Trabzonspor’ un önemli ismi vardı. Futbol da kaderin cilvesi işte buna diyorlar.

Trabzon deplasmanına gelmeden Bayern Münih, ligde Fener, kupada Fener gibi, 3 ağır maçı üst üste oynayan siyah beyazlılarda, gözle görünür yorgunluk yoktu dersem sanırım abartmamış olurum.

Anlayacağınız, Trabzonspor böyle bir Beşiktaş’ı bir daha ne zaman yakalar bilemem.

Oyunun ilk yarısından aklımda kalan, Novak’ın müsait pozisyonda kötü şutu ve Talisca’nın 43. dakikada kaçırdığı gol pozisyonu, hani Onur’un ayaklarından dönen.

*
Beşiktaş’ın liderin ensesinden ayrılmak istememesi, Trabzon takımının ligde yukarıyı zorlaması bu 90 dakikayı daha önemli hale getirirken, bu maç umurunda bile olmayan artist olma yolunda birinin 68. dakikada saha içine atlayıp girmesi ve Türk bayrağını yere serip öpmesi oyunun konsantresini nasıl bozdu farkında mısınız?

Türk bayrağını açtığı yer neresi? Trabzon, Türkiye.

Sahaya atlayan kişi, sen neyi kimlere ispatlamaya çalışıyorsun.

Yani sen şimdi ne yaptın? Ödül mü bekliyorsun? Bekliyorsan yanılıyorsun. Bu hareketin her ne olursa olsun, kulübüne ve kendine vereceğin bir cezadan başka bir işe yaramayacak.

20 lira verdin, Allah bilir kaç bin lira ceza kestireceksin bu kulübe?

Niye? Burası ABD yada İsrail’in stadyumu muydu atladın? Yok.

E, o zaman zorun ne be adam?

Hadi bu kişi sahaya atladı. Ya Allah aşkına onun atladığı yerde önünde duran resmi ve özel güvenlik ne yapıyordu, arkasını dönmüş maçımı seyrediyordu?

Nasıl bir güvenlik bu? Biri anlatsın bana.

*
Bunları yazarken zaten Babel’in, Beşiktaş’a 3 puan getiren peş peşe iki golü geldi.

Şimdi soralım; yorgun olan Beşiktaş’mı idi? Yoksa Trabzonspor mu?

Bordo mavililerin 11’i sahaya çıktığı vurdum duymaz oyuncularla ancak bu kadar olur.

Al Kucka’yı vur Olcay’a, Al Sosa’yı vur Novak’a, Al Hubocan’ı vur Durica’ya.

Siz daha çok ararsınız, gönderdiğiniz kendi çocuklarınız Mustafa Yumlu’yu, Caner Osmanpaşa’yı, Yusuf Erdoğan’ı hatta ve hatta Zeki Yavru’yu…

Maçın nasıl oynandığını mı yazalım? Gerek var mı sizce? Yok dimi, değmez.

Son paragrafımda o zaman tribünlere gelsin. Bir yanda hiç susmayan Beşiktaş taraftarı..

Ayrıca yarısı Trabzonspor’u desteklemeye gelmiş, gerçek bordo mavili futbol seyircisi, diğer yarısı da maçı değil de tiyatro izlemeye gelen ve takımına güvenmediğini ifade eden seyirci!

Varın kararı siz verin.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR