AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Türkiye’nin 5 endüstri bölgesinden biri olan Yatırım Adası’nın Trabzon’a nasip olduğunu belirterek, “Trabzon’da bugün sanayi ustası, akademisyen, üretici ve öğrencilerinden oluşan teknoloji takımları ülkemizin geleceği için çaba gösteriyor” dedi.

Trabzon’un savunma sanayisi için altyapısının mevcut olduğunu dile getiren AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, “Bir ve beraber olursak yapamayacağımız hiçbir şey yok. Bakın Türkiye’nin 5 endüstri bölgesinden biri olan Yatırım Adası bu şehre nasip oldu. Bu şehrin Türkiye’deki savunma Sanayii’nden pay alması gerek ve buna hazır bir altyapımız da var. Trabzon’da bugün sanayi ustası, akademisyen, üretici ve öğrencilerinden oluşan teknoloji takımları ülkemizin geleceği için çaba gösteriyor. Kanuni alt yapısı olan Yatırım Adası Savunma Sistemleri, Uzay ve Havacılık, Biyo Teknoloji, Nano Teknoloji ve Bilişim gibi yüksek teknolojili sektörler için tanımlanmış ve kimlik olarak tam da bu sektörlerle örtüşen Trabzonlular olarak yerli, milli ve artık tüm dünyayı ‘Bize her yer Trabzon’ yaptığına inandığımız bu mega endüstri bölgesinin lokomotif firması olması için elimizden geleni yapmalıyız. Ben bunu kendime misyon edindim. Çünkü bu şehrin evlatları kendi atölyelerinde bile silah üretimi yapabilen parlak ve keskin bir zekaya sahip. Zaten kendi için silah üreten bu insanlar devleti için ürettiğinde Savunma Sanayii’ne sunabileceği katkıyı varın siz hesaplayın. Bu şehrin üretiminden, istihdamına, kalkınmasından stratejisine kadar pek çok alana sirayet edecek hatta hakim olacak cesur ve realist girişimlere ihtiyacı var ve bunu hayata geçirebilecek gücü de var” dedi. 

“Biz Almanya gibi müstemleke bir devlet değiliz” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği hedeflerin yerel dinamiklerini sonuna kadar sahipleneceklerini vurgulayan Milletvekili Ayvazoğlu, “Mütevazı olmaya hiç mi hiç gerek yok. Milleti ordu olan tek millet biziz ve Trabzon bu ordunun en güçlü misyonunu üstlenmeye muktedirdir. Biz Almanya gibi müstemleke bir devlet değiliz. Varlığımızı borçlu olduğumuz bir manda sisteminin içinde de değiliz. Özgür olmak ve ayakları üzerinde durarak dünyaya gerektiğinde meydana okumak tam da bu yüzden çok mühim. Önümüzde bir arefe daha var. Bizler seçim tecrübesinin başı çeken neferleri olarak, tevazu, samimiyet ve gayret diyen Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği hedeflerin yerel dinamiklerini sonuna kadar sahiplenerek, kendimizi inkar etmeden, amalı ve imalı cümlelerle zihin bulandırmadan, dünyanın aldatıcı makamlarına değil ukbanın müjdelerine talip olarak tuz kadar eksiği dağ kadar tamam etmeye koşmalıyız. İklim iklim biriktirdiğimiz sıcaklığı, tıklım tıklım üşüyenlerin üzerine sermeliyiz. Şaha kalkan şaşaayla düz yolda tökezleyeceğimizi bilip yetim saçı genişliğindeki sıratlardan geçmeliyiz. Ben putunu biz taşlarıyla yerle bir ederken İbrahim’lere benzemeliyiz. Yani biz, safını, tarafını, çekincesiz ve beklentisiz belli etmeliyiz. Bazen bir terör örgütünün üzerine bomba yağdırmaktan bile daha etkili yöntemler vardır ve biz tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek bayrak dediğimizde şeytan çarpmışa dönecek bir dünyanın karşısında önce gerçek bir kul ve sonra gerçek bir vatandaş olmanın inşasını hayata geçirmeliyiz” ifadelerini kullandı.