Haber61 – Haber Servisi – Trabzon’un Ortahisar İlçesi Numune Hastanesinde kadınların çantasında bulunan cüzdanı çalarak kayıplara karıştığı tespit edilen 42 yaşındaki bayan S.T,

İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri tarafından gözaltına alındı. Haber61.Net’in edindiği bilgiye göre; hastane yetkililerine çantalarında bulunan cüzdanların çalındığını ifade ederek başvuruda bulunan kadın hasta sayısı artınca durum polis ekiplerine bildirildi.

Hastaneye gelen Asayiş Şube Hırsızlık bürosu ekipleri; güvenlik kamera görüntülerinden yola çıkarak cüzdanları alan kişinin S.T, olduğunu tespit etti. Yaşamış olduğu evinde gözaltına alınan S.T, hakkında soruşturma başlatıldı. İl Emniyet Müdürlüğünde yapılan soruşturma sonrasında S.T, savcılığa sevk edildi. Şahsın Kleptomani hastası olduğu ve bu nedenle kontrolsüz bir şekilde bu yönteme başvurduğu bilgisine ulaşıldı.

Cumhuriyet savcılığı tarafından S.T, adli kontrol ile Salı verildi.

KLEPTOMANİ(HIRSIZLIK HASTALIĞI) VE TEDAVİ YOLLARI

 Bundan yaklaşık 200 yıl öncesinde Matthey tarafından tanımlanmıştır. Mattheye göre kleptomani kişisel gereksinme ve parasal değere önem vermeksizin nesnelere çalmaya yönelik dürtülere karşı koyamamaktır.

Kleptomani genel anlamda hırsızlı hastalığıdır. Kleptomani ruh sağlığının bozulması sonucu oluşmaktadır. Genellikle çocukluk yıllarında baskı gören kişilerde görülmektedir. Aslında temelde hastalar hırsızlık yaparak cesaretini kanıtlamak istemektedirler.

Hırsızlık hastaları herhangi bir eşya çaldıklarında büyük bir mutluluk hissederler. Ve sonrasında kendileriyle gurur duyalar. Çalınan eşyanın değerinin hiçbir önemi yoktur. Çünkü asıl amaç ruhu tatmin etmektir. Hırsızlık yaptıkça kendilerini daha rahat hissederler. Örneğin;bir misafirlikte çaldıkları küçük bir oyuncak hastalarda önemlidir.Yani amaç hırsılık yapmaktır. Çaldıkları eşyaların işlerine yarayıp yaramadığının önemi yoktur.

Kleptomani hastaları genelde kişisel gereksinim ve parasal değeri için hırsızlık yapamaz. Hastalar dürtülerine engel olamamaktadır.

leptomaninin Yaygınlığı

Kleptomani çok az görülen bir ruhsal hastalıktır. Genel olarak hırsızlık hastalığına sahip olanların sayısı bilinmemektedir. Bu tür kişiler mağaza hırsızlığı yaptıkları için araştırmalar mağazalar üzerinden yapılmaktadır.Yapılan araştırmalara göre mağazada hırsızlık yapanların yaklaşık % 5 ine kleptomani teşhisi konulmuştur. Bazı araştırmalar bu oranı dahada yüksek tutmaktadır. Tüm çalışmalardan ve elimizdeki verilerden yararlanacak olursak toplumdaki yaygınlığının %0,6 olduğu söylenebilir. Ancak bazı hırsızlık yapan kişilerin belirtilememesi ya da yakalanamaması bu oranın daha yüksek olabileceğini göstermektedir.

Kleptomani ve Cinsiyete Dağılımı

Yapılan araştırmalara göre kleptomani(hırsızlık hastalığı) kadınlarda daha fazla görülmektedir. Dünya üzerindeki yaşanmış olaylar sonucu elde edilen veriler analiz edildiğinde çıkan orana bakacak olursak;

ADIN    %77

ERKEK  %23

Bu oranın kadınlarda fazla olmasının birçok nedeni vardır.Kadınların daha çok psikiyatrik yardıma ihtiyaç duyması bunlardan biridir. Kadınlar ruhsal yapılarından dolayı içlerine gelen bu dürtüyü uygulamaya daha uygundur. Erkekler bu durum daha çok saldırganlık yoluyla atlatılabilmektedir.Kleptomani genellikle ergenlik döneminde başlayan bir hastalıktır.

Hırsızlık hastaları genellikle çaldıkları nesneleri satın alabilecek güçtedirler. Çaldıkları nesneleri genellikle birisine hediye verir, saklar ya da gizlice yerine koyar. Hırsızlık yaparken yakalandığı taktirde üzüntü ve utanç duymaktadırlar.

Bir hırsızlık hastası gözlemlendiğinde;  kişi nesneyi çalmakta ve yakalanmaktadır. Yakalandığında üzüntü duymaktadır. Ancak serbest bırakıldığında kısa zaman sonra tekrar eşya çalmaktadır. Çaldığı zaman ise doyum sağlamaktadır.Üzüntü ve doyum arasında giden ruh hali bir türlü düzelememektedir.

Kleptomani Tedavisi

Bu hastalığın tedavisi psikanaliz yolu ile gerçekleşmektedir. Geçmişte yapmış olduğu hırsızlıklar tespit edilmekte ve gösterilmektedir .Bu alışkanlığı bırakması konusunda telkinler almaktadır. Kleptomanlar hasta olduklarını kabul etmemektedir. Bu durumda aile önemli bir yere sahiptir.Hastanın güzel bir dille uyarılması ve gururu incilmeden uzman hekime götürülmesi gerekmektedir.