El emeği göz nuru Kubbet-üs Sahra

10 kişi 1 km üzerinde tel kullanarak 3 haftada Kubbet-üs Sahra'nın motifini çivilere işlediler.

El emeği göz nuru Kubbet-üs Sahra

Trabzon Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki Alacahan’da faaliyet gösteren Filografi Kursu'na gelen 10 kursiyer, bin 70 metre renkli tel kullanarak 3 haftada Kubbet-üs Sahra'nın motifini çivilere işlediler. 


Kubbet-üs Sahra'nın filografi sanatına işlemenin gururunu yaşadıklarını belirten Filografi öğretmeni Şennur Doğan, talep üzerineyaptıkları eserin 1,5 ayda yapılabilecekken kursiyerlerin 3 haftada tamamladıklarını söyledi. 

Bin 70 metre renkli tel, 2 buçuk kilo özel çivi kullanarak 10 kursiyer tarafından gece gündüz çalışılarak yapılan eserle ilgili bilgi veren Doğan, “Yaptığımız sanatın ismi filografi sanatı, çivi ve tellerin dansı olarak da bilinir. Osmanlı döneminden kalan bir sanattır. Bu sanatı gün yüzüne çıkartmaya çalışıyoruz. Şu anda 20 kursiyerimiz var. Bu kursiyerlerimiz her gün dönüşümlü olarak geliyor. En son yapmış olduğumuz eser Kudüs'teki Kubbet-üs Sahra’dır. Yaklaşık 3 haftada 10 kişiyle bu çalışmayı gerçekleştirdik. Kavak sunta, kadife kumaş üzerine kaplama yapıldı” dedi.

“İnce bir işçilik olduğu için bizi biraz yordu ancak zevkle yaptık” diyen Doğan, “Sonucunun mükemmel olduğunu görmek hepimizi gururlandırdı. Bu bize talep üzerine geldi. Biz de bunun üzerine çalışmalarımızı yaptık. Kısa sürede istedikleri için normalde bu kısa sürede çıkacak ürün olmadığı için desteklenerek yapılan bir çalışmamızdı. Şu ana kadar da en fazla kullandığımız malzemeler bunda diyebiliriz. Bir kilometrenin üzerinde tel kullandık. Öğrencilerimiz hepsi başarılı, gayet güzel şekilde öğrendikleri için yardımcı oldular. Kısa zamanda bitirdik. Normalde bu eser bir buçuk aydan önce bitmez. Biz gece gündüz çalışarak rahat bir şekilde bitirdik. Sonucunu görmek bizi onurlandırdı” şeklinde konuştu.

Kursiyerlerden Sevtap İsmailoğlu, kursa iki hafta önce başladığını dile getirerek “İki haftada üç tablo yaptım. Daha önceden deneyimim yoktu. Çok mutluyum" derken, kursiyer Esma Serdar ise, “Bir aydır geliyorum. Filografi farklı üç boyutlu gibi. Önce çivileri çakıldı, daha sonra tellerle örgümüz yapıldı. Ben örgü kısmında yardımcı oldum. Hassas olduğumuz bir dönemdeyiz. Onu yaparken müslüman kardeşlerimizin duygularını ifade etmiş gibi olduğumuzu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler