Kamu – Sen Trabzon Şube Başkan Coşkun Dilber Fatih Devlet Hastanesi önünde yapılan tabutlu eylem sonrasında Haber61’e açıklamalarda bulunarak, “İhtiyaç varsa tam kapanma da uygulanmalıdır” dedi.

Dilber açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“ASKERİN MÜCADELESİ İLE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MÜCADELESİ ARASINDA FARK YOK”

Türkiye 1 yılı aşkın bir süredir ciddi bir pandemi süreci geçirmekte. Kamu çalışanları olarak bu konuyu sırtladık. Sırtlayan kesim öncelikle de sağlık çalışanları. Cephedeki askerin teröre karşı verdiği mücadele ile Sağlık çalışanının pandemiye karşı verdiği mücadelenin arasında bizce bir fark yok. Bu kapsamda değerlendiriyoruz ve 1 yılı aşkın bir süredir ciddi mücadele veren sağlık çalışanlarının çok rahat çözülebilcek bazı sıkıntıları çözülmesi ve bizi bugün bu ve benzeri pek çok hastanenin önünde açıklama yapmak zorunda bıraktı.

“TÜRKİYE’Yİ YÖNETENLERİN YENİ BİR DEĞERLENDİRME YAPACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUZ”

Taleplerimiz çok net ve açıktır. Bu mücadelede Sağlık çalışanlarının ve kamu çalışanlarının motivasyonunu yükseltmek ve hak ettiği ekonomik imkanları da kendisine sunmak lazım. Türkiye güçlü bir ülkedir, kudretlidir ve imkanları da muktedirdir buna. Karar vericilerin yeter ki bu imkanları öncelikle sağlık çalışanlarına takiben de tüm kamu çalışanlarına dönük olarak kullanmasını sağlamaktır. Bazen insanlar ne yaptığının farkında olmayabilir. Biz Türkiye’yi yönetenlerin bu noktada yeni bir değerlendirme yapacaklarını düşünüyoruz ve sağlık çalışanlarına hak ettikleri talepleri ödeyeceklerine inanıyoruz ve bekliyoruz.

“KIRMIZI LİDERLİK VASFININ TRABZONSPOR YOLUYLA LİGDE LİDERLİK OLSUN DİYORUZ”

Bilim Kurulumuzun bir kısım kararları siyasi idare tarafından uygulanıyor. Bu mücadele topyekün bir mücadeledir. Ama bir kısım uygulamalarda pandeminin önüne ekonomik sebeplerin geçtiğini görüyoruz. Burada belli bir dengeyi gütme lazım. Hepimiz bilmeliyiz ki; ekonomimizin de canlı ve hareketli olabilmesi ve bundan sonrasını kurtarabilmemiz için bireysel olarak almamız gereken tedbirler var. Siyasi karar vericilerin, devleti yönetenlerin aldığı tedbirlere karşı da uymamız gereken kural ve kaideler var. Ancak görüyoruz ki pek çok vatandaşımızın biraz sıradan tutum ve davranışı var. Bu doğru değil. Ben Karadeniz bölgesinin bu kırmızı liderlik vasfının Trabzonspor yoluyla ligde liderlik olsun diyoruz. Hastalıkta liderliği çok tasvip etmiyoruz. Bir kısım münferit uygulamalarında bir camiaya mal edilmesi sağlıklı ve doğru değildir.

“TRABZON İÇİN CİDDİ TEDBİRLER ALMAMIZ GEREKİYOR”

Hakikaten cansiperane mücadele eden ve çok ciddi fedakarlık yapan sağlık çalışanlarının da görebiliyoruz. El birliği ile bilimsel gerçekleri de kullanarak bunları aşmamız gerekiyor. Ama valilikte yaptığımız bir toplantıda gördük ki Karadeniz ve Trabzon için ciddi tedbirler almamız gerekiyor. Önce bireysel sorumluluklarımızı üst seviyeye çıkaracağız. Ondan sonra bu konuda radikal ama gerekli tedbirler varsa almaktan imtina etmeyeceğiz. Tam kapanma gibi, şehirlerarası geçişleri kapatmak gibi hususları da değerlendirmek gerekiyor.

“İHTİYAÇ VARSA TAM KAPANMA DA UYGULANMALIDIR”

Zaten kimse tam kapanmayı istemez. Ama ayarını kurtarmak adına bugünden radikal kararlar almamız gerekiyorsa alacağız. Yoksa durduk yerde kapanma gibi bir derdimiz yok. Ama ortada bir kısım veriler var. Trabzon 100 Binde 238’di en son. Yükselen bir ivme gerçekleştiriliyor ise bazı gerçekleri görmek lazım. Bu sadece Trabzon’la Karadeniz’le ilgili değil insanlarımızın hareket ettiği mavi renkteki şehirlere taşıma anlamında bir sıkıntı ortaya çıkabilir. Elbette valiliğin elinde daha fazla istatistiki rakamlar vardır ama biz gerek görülürse diyoruz. Ama kimde de şu sorumluluktan kaçamaz; “biz vatandaşlarımıza her şeyi anlattık sen tedbir alırsın hastalık azalır sen almazsan azalmaz.” Böyle bir sorumluluk yok. Yöneticilerin bir asli görevi ve sorumluluğu var. Devlet gücünü kullananların gerektiğinde doğru olduğuna inandığı kararları devlet gücüyle vatandaşına uygulatma hakkı vardır. Bu manada ihtiyaç varsa tam kapanma da uygulanmalıdır. Bunu gözardı etmemek gerekiyor."