Trabzon’u küresel gelişmelerin dışında tutmadan yazarken, yazmanın namusu olan “fikr-i takip” ilkesine bağlı kalmaya çalışıyorum.

Günümüzde küreselleşmenin yerini kentleşme almıştır. Kentler marka ve rekabetçilik güçleriyle bölgelerinin ve ülkelerinin kalkınma dinamiklerini harekete geçiren ana unsurlar olarak ön plana çıkmaktadır. Ulusal kalkınma programlarının, bölgesel bakış yerine kentler temelinde bir yaklaşımla hazırlanması daha doğru sonuçlar yaratacaktır.

Trabzon için ilk büyük adım İstanbul’dan gelmişti

Bizim Neslin Uşakları (BNU) ve Trabzonlu Bürokrat ve İşadamları Dernekleri (TİAB) doğdukları topraklara tam da bu içerikte kısaca ‘Altı T Bir S’- olarak “kent kalkınma programını, gelecek tasavvurunu” armağan ettiler.

Ettiler de ne oldu?

Hiç!!! Kentin Seçilmiş, atanmışları ile Özel sektör ve STK’ları da dikkate almadılar!

Bugün “T” ‘lerden birini  (shf 45) Trabzon Spor Kenti”ni yeniden ele alacağım.

Çünkü konu Gençlik Spor İl Müdürü Birdal Öztürk’ün girişimi ile Trabzon’da sporun tüm paydaşları tarafından yeniden ele alındı.

Tebrikler…

Eylül’de “Trabzon Spor Çalıştayı” düzenleme kararı aldılar. Konuyu enine boyuna masaya yatıracaklar.

Altı aydır çalışılıyor. Trabzon’da sporun paydaşları eğer “kentler de birbiri ile yarışmaktadır. Kentler, rekabetçilik güçleriyle bölgesel kalkınmanın lokomotifi olabilir” ortak noktasında buluşabilir ise,

Sporda dönüşümleri, birikimleri yeniden sentezleyecek, sadece Trabzon’da değil,  bölgemizde ve ülkemizde de sporda sıçramaya katkıda bulunalabicekler.

Kim bu paydaşlar derseniz; Gençlik Spor Müdürlüğü, ASKF, KTÜ BESYO, Milli Eğitim, TTSO, Yerel Yönetimler, Gazeteciler Cemiyeti, Spor Yazarları Derneği, sporcu velileri, DOKA ilk aklıma gelenler.

Eylül buluşması önemli (Doğru soru, yanıtı da içinde barındırır)

Trabzon, Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler Olimpiyatını,  EYOF ve diğer faaliyetleri yaparak hem bilgi birikimine hem de spor tesisi zenginliğine (78 tesise) kavuştu;

Sporda beklenti hem Kamu’da hem de STK’larda arttı.

KTÜ BESYO öncülüğünde beş ayrı spor paydaş gurubu ile yapılan hazırlık (tarama) toplantılarını izledim.

İzlenimlerimi paylaşmak isterim:

Ayak sürüyenler de var, biz kırk yıldır bu işi böyle yapıyoruz diyenler de; yeni öğrenmelere direnenler kadar rekabetçi yapılardan korkanlar da, KTÜ BESYO’yu ilk defa karşılarında görüp şaşıranlar da...

Büyükşehirin henüz Spor Dairesini bile kurmadığı ayrı bir konu; Velilerin ise sekinci sınıftaki TEOG sınavlarına yönelik ciddi eleştrileri oldu.

Öğretmenlerin taşımalı sisteme yönelik eleştirilerinden tutunda, yıldız oyuncu yetiştirmeye, performans laboratuvarı kurulmasının ve ölçümlerin kayıt altına alınmasına, antrenman programlamanın (reçete yazma) önemine,  yetenek seçimine, antrenörlerin işbaşında eğitimine, tesislerin Spor turizmine hizmet etmesinin önemi, tesislerin verimli kullanılması, sporcu ihraç etmeye (devler ligine oyuncu hazırlamak), yerel yönetimlere, spor ekonomisine katılımcılar tarama toplantılarında dile getirdikleri bazı konu başlıkları oldu..

Eylüldeki Trabzon Spor Çalıştayının bir önemli çıktısı da “spordaki rekabetçi kent politikalarının saptanması ve karar süreçlerinin yönetilmesine bir yanıt bulunması olacak”.

Dünya kenti listelerinde başı çeken New York ya da Londra, Paris, Viyana, Francisco gibi şehirler uzmanlaşmayı ifade etmektedir. (Krugman 2011).

Eylülde yapılacak “Trabzon Spor Çalıştayı” da bir uzmanlaşma olarak kente yansıması için; yerel siyaset ve hem de yerel demokrasi adına önemli bir gösterge olacak.

Başarılar dilerim.