Asım Aykan yeni bir tartışma konusu başlattı. 
“Şehzadeler kenti Trabzon bazı bürokratlara bir kaç gömlek bol geliyor…” diyor.
Aykan boşa bir şey demez.
Belliki bir şey yaşadı.
Yada bir şeyler önüne geldi.
Birileri bişeyleri önüne koydu.
Tespitine aynen katılıyorum;
Trabzon'a, Trabzon'da görev yapan bürokratlar yetersiz kalıyor!
*
Genelleme yapmak doğru olmaz.
Kısmen diyelim.
Lakin kısmen kelimesini geniş tutalım!
Trabzon şehrini bilmeyen tanımayan bürokratlara Trabzon’da bir de cesareti olmayan, yanlış da olsa güç istedi diye ‘eyvallah’ diyenlere şahit oluyoruz. 
Korkak.
Tırsak.
Kendi personelini bile zar zor idare eden tipler doluştu memlekete.. 
*
Böyle olmasaydı;
Kentsel Dönüşümle yıkılan köhne yerlere yeni binalar dikilir miydi?
“Hoop!
Arkadaş biz bunları niye yıktık şimdi niye buraya bir şey yapıyorsunuz!
Kentin soluk borularını açalım diye yıktık siz devletin parasını heba eder gibi yenilerini tıkıştırıyorusunuz” demez miydi? Diyemezler miydi?”
Yada, “Şehri bir noktaya büzüştürdük, doğuya ve batıya açmalıyız” diye bastır mazmıydı.. 
*

Kuzeyi deniz olan bir memleketin denizden faydalanması için sağına ve soluna 20-30 km yol gitmesi gerekir miydi? 

20 yıl öncesinden ön görülen turist sayısına göre ulaşımını planlayıp, her seçim dönemi raylı sistem felan dillerden düşmezken yoğun olan kentin içindeki 3 tane kavşağını genişletememesi bir garabet olarak önünde halen durur muydu? 

*

Her seçim öncesi vaat edilenlerin havada kalacağını, bunların asıl kent gerçekliği ile ilintili olmadığını, haykırıp, insanları doğru yönlendirip, kentin asıl sorunlarına odaklanılması gerektiğini söyleyebilecek bir baba yiğit çıkmadı!
Çıkamadı.
Siyasi gücü doğru yönlendirecek, yatırımların doğru şekillenmesini sağlayacak, fikirlerini söylerken toplumun hakkını koruyacak idareciler, makamları doldurması gerekirdi.
*
Şurda sokağa çıksak.
Saymaya kalksak.
Bir elin parmağını geçmez.
*
Bu konuda yol göstermesi, itiraz etmesi gereken üniversitenin, meslek kuruluşlarının ölü taklidi yapmasını ne demeli?
Oysa heba olan milli servettir ve vicdanen ahlaken hepimiz mesulüz!
Aydınlar halktan daha fazla mesuldürler, tarih hesabı bakkaldan değil aydından sorar!

*
Asım Aykan doğru diyor.
Evet.
Trabzon’un şeklini değil, beynini temizlemeliyiz. 
MR’ı doğru çekmeliyiz.
Çare artık bu..

ASIM AYKAN’A BİR SORU 
Bir televizyon programında…
Canlı yayına çıksak..
Aynen bu konu tartışılıyor olsa..
Asım Aykan’a ilk şunu sorardım;
“Trabzon’a belediye başkanlığı yaptınız, vekillik yaptınız; bu kent eğer bu haldeyse siz neredeyse son 15 yılında varsınız! 
Hiç hatanız, yanlışınız, yanlış insanları görevlendirmeniz olmadı mı?”
Harbi sorardım!