İhsan Öksüz

İhsan Öksüz

Sümer, Terim ve Arda!

Başlığa bakıp “Ne alaka?” diyenler olacaktır elbette… Bakalım öyle mi? Özkan Sümer, Trabzonspor’da iki kez şampiyonluk ipini göğüsleyen, Galatasaray’a bir Türkiye Kupası ile bir Cumhurbaşkanlığı Kupası kazandırmış çağımızın en donanımlı teknik adamlarından biri… Daha bir sürü meziyeti var da; onları kendisi ile ilgili bitirmek üzere olduğum geniş kapsamlı kitapta bulacaksınız. Bilmeyenler için bir not daha düşeyim: Sümer, Trabzonspor’u çalıştırırken A Milli Futbol Takımı’nın da teknik direktörü idi! 

Gelelim konuya: Sümer kendine has birçok kuralları olan teknik adamdı… Futbolculuk döneminde asi, isyankar, karşı koyan yapısına rağmen, teknik adamlığı döneminde disiplinsiz asla başarılı olunamayacağını çok çabuk keşfetmişti. Disiplin bir numaralı kuraldı onun için… Bunun için Özkan Sümer kurallarından asla taviz vermemiştir.

Mesela kafileyi taşıyan kulüp otobüsünde bir yabancıya asla ve kat’a yer yoktur! Velev ki kafile otobüsüne binmek isteyen, iki saat önce şampiyon olmuş kadronun futbolcusunun babası olsun!!! Nedeni ise açıktır: Kulübün mahremiyeti… Ne olursa olsun kafileyi taşıyan araçta teknik adamlar ve futbolcudan başkası olamaz! Bu kuralın yönetici tarafından delinmeye kalkılması Sümer için istifa nedenidir de!!!

Her teknik adamın yöntemi farklıdır. Sümer, milli takım teknik direktörü olsaydı kafileyi taşıyan araca gazeteci asla almazdı. Fatih Terim aldı. Saygı duymak lazım. Ama sonuçlarını da göz ardı edemeyiz. Bunun için Terim’in yöntemi ile Sümer’in kuralları geldi aklıma… Ve de – görünürde- Arda Turan’ın neden olduğu olaylar… Yanının başlığı ile alakası  varmış galiba…

ALT YAPI AİDİYET İSTER!

Trabzonspor alt yapısının başına yerli bir ismi İhsan Gündüz Derelioğlu’nu getirdi. Derelioğlu elbette doğru isim ama, işin gerçeği yeniden yerliye dönülmesi… Endüstriyel futbolda profesyonellik olmazsa olmaz kuraldır. Fakat, alt yapılar farklıdır ve altyapı nispeten amatördür ve alt yapı aidiyet ister! Alt yapı çalışanları sadece hizmetlerini ve emeklerini değil gönülleri de ortaya koymazsa başarı mümkün değildir. Sahiplenilmeyen hiç bir iş başarılı sonuçlanamaz. Seçimler her zaman tartışılır ama, gidilen yol doğrudur!

BARIŞ ELİNİ İTELEMEK!      

Çaykur Rizespor’un kendi hatalarına bakmayıp küme düşmelerinin sorumlusu olarak hala Trabzonspor’u görmeleri kabak tadı verdi. “Niye Rize için oynamadınız?” demeye getiriyorlar! Aslında “Bursa’ya kasıtlı olarak yenildiniz!” diye düşünmekle “ Niye Rize için oynamadınız?” demek farklı bir şey değil!!!

Bunun için hiç gereği yokken Trabzonspor başkanı Muharrem Usta’nın TFF başkanının zoru ile Çaykur Rizespor başkanı ve yöneticilerine uzattığı elin boş çevrilmesi son derece çirkin ve sporda yüz karası bir durumdur.

Anlaşılıyor ki Çaykur Rizespor’u yönetenler kendilerinin neden olduğu büyük felaketin ne anlama geldiğini yeni yeni öğreniyorlar. Ve de suçu başkalarına yıkmak için çok ilkel bir yöntem uyguluyorlar. İşin garibi şu ki, bu yöntemlerine inananlar hiç de az değil…  Evet, defalarca yazdık ve söyledik: Trabzonspor, Bursaspor karşısında iyi oynayamadı. Beceremedi ama, bunu başka yerlere çekmek, içinde 3 Temmuz şike olayına rağmen hala pislik taşıyanların cürufudur.

Dost ve kardeş Rize kenti, Çaykur Rizespor’u küme düşüren asıl aktörlerin bizzat kendi aralarında olduğunu anladığında bakalım bunlar ne yapacaklar? Hele hiç gereği yokken, hiçbir suçluluk duygusu taşımadığı halde barış için el uzatanların elini sıkmamak neymiş biz de öğrenmiş oluruz! Bunlar spor adamı öyle mi? Hadi oradan be…

TRANSFER PALAVRALARI!

Benim deyimimle yine transfer “palavra ayı” geldi çattı. Biliyorsunuz yaz mevsimi giriyor ve artık hemen hemen faal hiç bir spor olayı yok! Eee, yazılı ve görsel basın ne yapacak? Habire masa üstünde, olmayan transferleri yazacak ve aptal avlayacak! Trabzonspor için hiç kimse öyle ahım şahım, süper transfer beklemesin! Bir defa elinden çıkarmak mecburiyetinde olduğu dünya kadar kiraya verilmiş oyuncusu var. Buna karşılık UEFA’nın mali disiplin konusunda iki eli de Trabzonspor’u yakasında… İstese de oyuncu alamaz! taraftarın büyük beklenti içine sokulmaması için her yıl bu uyarıları yapıyorum ama, kulak asan yok. Büyük beklentilerin hayal kırıklığı da büyük oluyor da…

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.