Trabzonspor cesur ve akıllı oyunu ile Fenerbahçe’yi şok etti ve Hakem faktörüne rağmen 1 puanı almasını bildi. Trabzon’u farklı skorla yenip rezil etmeyi düşünen ancak hüsrana uğrayan Fenerbahçeli futbolcular, intikam duygularını açığa vurarak maç sonu Trabzonlu futbolculara saldırdılar. Trabzonlu futbolcuların sağ duyuları saha içerisinde büyük olayların yaşanmasını engelledi. Burada en çok merak edilen Milli Takım kampına katılacak olan Volkan’ın, Onur’la nasıl ve hangi yüzle görüşebileceğidir. Volkan’ın, maç sonu yapmış olduğu hareketler tam kendisinden beklenilen seviyedeydi aslında bu konuda Fatih TERİM’e büyük sorumluluk düşüyor Kendi kulübünü temsil etmekten aciz bir sporcunun Ülkesini hangi oranda temsil edebileceği ve Milli takıma çağrılması ne kadar doğrudur bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Maç sırasında verdiği ve vermediği kararlarla Trabzon lu futbolcuları çıldırtan hakem efendinin, 90 dakika boyunca tüm Trabzonlu futbolcuları kıyımdan geçiren karateci, uçan tekme atan Egemen’e sarı kart dahi göstermemiş olması manidardır. Egemen futbol değil de karate, boks gibi sporlar yaparsa bu performansla olimpiyatlarda dahi derece yapar. Allah sana akıl fikir acıma hissi versin Egemen, karşında acımasızca tekme salladığın, dirsek vurduğun, üzerine abandığın, çiğneyip geçtiğin sporcu daha düne kadar ekmeğini yediğin takımın sporcusu, bunlar düşmanında olsa bu şekilde hareket edemezsin aynı zamanda senin meslektaşın bunlar, bu kafayla Trabzon’a gelip nasıl sahaya çıkacaksın, merak etme Allahın sopası her zaman adaleti yerine getirir bunu da unutmamak gerekir.
Maç sonu tüm tv kanallarında “Trabzonspor Başkanına linç girişimi” haberleri geçmeye başladı hoppala nerede yaşıyoruz biz, bu coğrafya üzerinden Trabzon’u sildiler mi yoksa? İstanbul’da sadece Fenerbahçe Cumhuriyeti mi ilan edildi de Trabzonlu başkan ve mahiyetindekilere o kadar güvenlik görevlisi ve polis arasında linç girişimi yapıldı. Birkaç kendini bilmez sözde Türk vatandaş Akbaba kılıklı Fener taraftarı saldırmış, ellerine ne geçti belli değil ama Fenerbahçe-Trabzon ilişkilerine derin yaralar açtığı ortada bundan sonra düzelmesi de çok zor.
Trabzonspor ve Başkanı ve heyetindekilere yapılan çirkin adi saldırının planlı yapıldığı apaçık ortada. Başkan ve beraberindekilerin stattan ayrı bir çıkışa yönlendirilip taraftarların önüne atılması cinayettir. Bunun sorumluları başta TFF ve Fenerbahçe kulübüdür, basında yer aldığı şekilde ya başkan ve yanındakiler linç edilse idi acaba Trabzon halkı rahat mı duracaktı sanıyorsunuz, sanırım İstanbul 2 nci kez fetih edilirdi ve bunun önünde hiçbir güç duramazdı. Trabzon’lu misafirperver ve milli hisleri güçlü bir topluluktur ama bıçak kemiğe dayanınca sonucu asla düşünmezler.
Trabzonspor-Fenerbahçe kulüplerinin bu hale gelmesinde en büyük suçlu TFF’dir. UEFA ve CAS’ın almış olduğu kararlara rağmen lig kupasını Trabzon’a vermeyen, şike yapanlara ceza yerine ödül veren bu kurum artık çökmüştür. Başındaki başkan ve ekibi tamamen pisliğe gömülmüştür.
Trabzon kafilesine saldırıp darp edenler arasında sivil polislerinde olduğu iddiaları yer alıyor. İnşallah bu haberler yalandır. Eğer doğruysa bu haberler vay geldi bu ülkenin başına. Keza Polis görevini yaparken dil, din, renk ayrımı asla yapmaz onlar tüm vatandaşların güvenliklerini tarafsızca sağlamakla yükümlü olduklarını bilirler, eğer kafiledekileri darp edenler arasında polislerin olduğu tespit edilirse burada Trabzonlu siyasilere büyük görev düşüyor bundan asla kaçamazlar ve gereğini yapmak zorundadırlar burada ne içişleri ne de Spor Bakanı sorumluluk almaz bunun iyi bilinmesi gerekir.
Kadıköy’de birkaç Akbaba tarafından saldırıya uğrayan Trabzon’un delikanlı başkanı Trabzon’u ve halkının onurunu temsil etmektedir. Ona yapılan linç girişimine devletin bazı organlarının seyirci kaldığı iddialarına inanmak çok güç, Trabzon’lu olduğumuza göre bizleri temsil eden kim olursa olsun, sevelim sevmeyelim onların yanında yer almak zorundayız. Umuyorum ki Devletimizin ilgili birimleri bu linç girişiminde bulunanları ve olaylar sırasında provoke edenleri bulur ve gerekli cezaları keser.
Bu olayların uzaması beraberinde önü alınamayacak sorunları da getireceği apaçık ortadadır. Kaldı ki olayların ertesi günü Fenerbahçe cephesinden yapılan açıklamalarda neredeyse İbrahim HACIOSMANOĞLU ve yanındakiler olayın tek suçlusu gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Sanırım bu açıklamalara kargalar da gülmüştür. Bu bağlamda Trabzonspor taraftarına sonuna kadar Başkanlarına sahip çıkmalarını ve metanetli davranıp uydurma yalan haberlere kulaklarını tıkamalarını öneriyorum, gerektiğinde biz sayın Başkanı da korumasını çok iyi biliriz ancak onun buna ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
Aziz YILDIRIM’ın Ülke futboluna vermiş olduğu zarar UEFA ve CAS belgeleriyle tescillenmiştir. Ancak TFF’nin desteğiyle hala utanmadan koskoca şerefli bir kulübün koltuğunda arsızca sıkılmadan oturabiliyor. Git artık Aziz efendi defol git bu Ülkenin futbol dünyasından, git ki özlenen barış ve kardeşlik geri gelsin , Fenerbahçeli ve Trabzonlu sporseverler tribünlerde kol kola horan tepsin sirtaki oynasın.
