Cenap Serdar

Cenap Serdar

Şapşal Yunanistan kaşınıyor!

Yunanistan yönetiminin son günlerde Türkiye’ye karşı hasımane ve provokatif tutumu gittikçe traji komik bir hal almaya başladı. Meis adasına turistik feribotlarla komando askerlerini çıkararak sözde Türkiye’ye gözdağı vermeye çalışan Yunanistan bu haliyle, bırakın Türkiye’yi dünyanın gündemine gülünç bir şekilde oturdu.

 Fransa’nın açık desteği ile şımaran, ABD’nin Kıbrıs Rum kesimine olan silah ambargosunu kaldırdığını açıklaması ayrıca, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Kıbrıs Rum Kesimini ziyaret etmesi Yunanistan’ı iyice motive etmiş olacak ki, açık şekilde Türkiye’ye meydan okumaya başladı. Ancak son günlerde gerek havada gerekse denizde Türk güçleriyle karşılaşan Yunan silahlı birlikleri kaçacak delik aradılar. Ne hikmetse, öncelikle Yunanistan hiçbir zaman Türkiye ile savaşacak teçhizat, mühimmat, silah ve asker bakımından sayısal üstünlüğe sahip değildir ve savaşacak cesareti de gösteremezler.

Yunanistan’ın güvendiği Fransa, ancak onlarda savaş sözcüğünü duyunca arkasına bakmadan kaçacakları ortada. ABD ise olabilecek silahlı bir çatışmada NATO üyesi ülkesi olmalarından dolayı ne Yunanistan’ın ne de Türkiye’nin yanında yer almaz. Ancak, savaşan ülkelere silah satacağının hesabını yaparak pozisyonunu bu şekilde alır. Rusya ise Libya ve Suriye politikalarından dolayı Türkiye’yi yalnız bırakamayacağı gibi Yunanistan’a da açık destek vermez. Yunanistan’ın son günlerdeki bu saldırgan tutumunun arkasındaki önemli bir neden de şüphesiz Türkiye’nin Akdeniz’de ki petrol arama çalışmaları. Karadeniz’de bulunan doğalgaz yatağı ise Yunanistan’ı iyice rahatsız etmiş, tabiri caiz ise hırs ve kıskançlık tavan yapmıştır.

Yunanistan, bu günlerde köşeye sıkışmış kedi gibi her yana atlıyor, ancak karşısında muz cumhuriyeti olmadığını da iyi biliyorlar. Keza Sayın Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanı’nın açıklamaları yenilir yutulur cinsten açıklamalar değil. Başka bir ülke olsa şimdiye kadar harekete geçerdi. Yunanistan askerleri ise Meis adasında tatil yapıyor.

Yunanistan ciddi anlamda Türkiye ile bir çatışmayı göze alamaz. Sonucun ne olacağını onlarda çok iyi biliyorlar, amaçları Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp deniz sahası alanını iyice daraltmak. Ancak bunun olabileceğine kendileri de inanmıyorlar. Daha düne kadar iflas etmiş bir Ülke olan Yunanistan’ın bugün Türkiye’ye saldırmasının arkasında Fransa vardır. Türkiye’nin gerek AB çalışmalarından, gerekse Suriye ve Libya politikalarından rahatsız olan Fransa, Türkiye’ye karşı tek başına başarılı olamayacağını anlayınca, tarihten beri Türkiye’nin düşmanı olan Yunanistan’ı kışkırtarak, bir bakıma oyuna getirerek yanına alıp ön cepheye Türkiye’nin üzerine sürmüştür. Yunanistan yönetimi söz konusu Türkiye olunca, bu pis kirli oyuna düşmüş ve bir anda kendini Türkiye ile savaşın kapısında bulmuştur. Yunanistan halkı veya siyasilerinin bundan memnun olmadıkları, hatta tedirginlik içerisinde oldukları kuvvetle muhtemeldir. Yunanistan’ın Türkiye ile savaşa girmesi halinde kendisine hiçbir ülkenin silah dışında yardımı olamayacağı gibi, topraklarını da kaybedeceği ve ekonomik olarak çökeceği de bir gerçektir.

 AB üyesi ülkeler dahil, hiçbir ülke olabilecek bir savaşta Yunanistan’a asla destek veremezler. AB ülkeleri ve Rusya Covid-19 ile uğraşırken Yunanistan’ı akıllarının ucundan bile geçirmezler. Üstelik Covid-19 başladığında; AB üyesi ülkelerin birbirlerine karşı hiçbir destek vermediklerini açıkça gördük. İtalya ve İspanya cehennem ateşi ile yanarken Başbakanları şu açıklamayı yapıyorlardı; “AB den hiçbir yardım alamıyoruz, yardım taleplerimize karşılık vermiyorlar, bunu unutmayacağız.” ABD’nin amacı da hepimizin bildiği gibi çatışma halinde olan bölgelerde suyu iyice ısıtıp, kaynar hale getirmek ve bu ülkelere silah satmak, Rusya ise tamamen şov peşinde. Ancak Türkiye’nin askeri gücünün de farkında.

Yunanistan’ın Türkiye toprakları üzerindeki megalo ideası bir asırdır sürüp duruyor. Nedir bu megalo idea;

“*Batı Trakya ve Selanik Türkler’den ne pahasına olursa olsun alınacak,

*Ege adaları Yunanistan’a verilecek,

*12 adanın tamamı Yunanistan’a verilecek,

*Batı Anadolu Yunanistan’a verilecek,

*Pontus Rum Devleti kurulacak,

*Kıbrıs tamamen Rumlara bırakılacak,

*Girit, İmroz ve Bozcaada Yunanistan’a verilecek,

*Son olarak İstanbul Türkler’den alınarak, Bizans İmparatorluğu yeniden kurulacak ve “Megola İdea” gerçekleşecek,”

Yunanistan için bu durum İsterik bir hal almıştır. Bu hayalleri hiçbir zaman bitmez, hastalıklı bir insan gibi zaman zaman kanaması olduğunda saldırılarını yapar dururlar. Ancak, tarih bir gün tekerrür eder de Türkiye ile savaşa girerlerse, işte o zaman öyle bir tokat yerler ki bir daha asla ayağa kalkamazlar.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR