facebook

Son yıllarda ülkemizin birçok bölgesinde gerek yerli ve gerekse de yabancı turistler akın akın gelmektedir. Özellikle herkes tarafından oluşan tatil algısı yakın zamanda kırılmaya başlanmıştır. Özellikle Karadeniz bu algının kırılmasında en büyük etkenlerden biri olmayı gerek doğal güzellikleri ile ve gerekse de kültürel zenginlikleri ile başarmayı bilmiştir. Doğal yaşamın oldukça etkili olduğu bölgede yerli halk bölgede geçini fındık, çay ve su ürünlerinden sürdürmektedir. Günümüzde bölgenin en büyük gelir kaynaklarından biri olarak dikkat çeken çay ülke içi ve dışı talebi karşılamaktadır. Yurt içinde ve dışında çay tüketimi oldukça fazladır. Özellikle de ülkemizde çay tüketimi diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında bizim tüketimimiz diğer ülkelerin kat ve katı niteliğindedir. Çocukluktan başlayan çay tüketimi yetişkinlik dönemine kadar sürmektedir. Özellikle de kültürümüzde çayın önemi oldukça fazladır. Bölgede üretilen çay fiyatları bölge halkı için oldukça önemli bir değere sahiptir. yıl boyunca yapılan çalışmaların sonucunda köylüler için çay fiyatları kazançlarının ne olacağını tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Çay üretimde çalışanlar arasında kadınlar, çocuklar ve evin erkekleri yer almaktadır. Tüm bu çalışmaların sonucunda ise çay üreticisi konumunda olan köylüler elde ettikleri çayların daha iyi fiyatlardan satılmasını istemektedirler. Ancak her yıl olduğu gibi bu yılda ve gelecek yılda köylülerin tüm çabalara rağmen elde ettiği çayları istedikleri fiyatta satamayacaklarıdır. Her yıl belki bu yıl çay fiyatları istenilen seviyelerde olur umudu ile köyüler fiyatların açıklanmasını bekliyorlar. İnternet üzerinden yerli köylüler de il dışında olan ancak çayın fiyatlarını takip edenlerde anlık olarak fiyatları takip edebilmektedirler. Günümüzde internet üzerinden birçok bilgiye anlık olarak ulaşmak mümkündür. Bu nedenle 7’den 70’e herkes interneti kullanmakta ve internet üzerinden güncel tüm bilgileri takip etmektedirler.

Çay Üretimi Süreci Hiç Kolay Bir Süreç Değil
Nemli iklimlerde yetişen ve yağışlı bölgeleri seven çay, en çok da ülkemizde Karadeniz bölgesinde üretilmektedir. Çay üretimi hiç de kolay bir süreç değildir. Öncesi ve sonrası ile çay üretimi çok meşakkatli bir süreç olarak biliniyor. Dünyanın en çok çay üretimi olan ülke Türkiye’dir ve bu konuda ihracat yaparak hem ülke ekonomisine hem de bölge ekonomisine büyük katkıları bulunmaktadır. Özellikle de bölge halkının büyük bir bölümü ürettikleri çaydan gelecek olan gelir ile geçimlerini sürdürmektedirler. Çay üretimi esnasında birçok aşama üreticileri zor bir sürece sokuyor. Bu süreçte çay üreticileri çayların topladıktan sonra 5 farklı aşamadan geçirerek sofralara ulaşmasını sağlamaktadır. Sofralardan eksik etmediğimiz çay, market raflarında yüksek fiyat ile alıcısını beklerken, üretici ise bu süreçte en az payı alan kişi olmaktadır. Bu konuda ise hem üreticiler hem de tüketiciler ciddi anlamda şikayetçi olmaktadırlar. Ancak tüm çabalara rağmen çay fiyatları hem üreticide hem de tüketicide istenilen seviyelere ulaşamamaktadır. Çay üretimi 5 farklı aşama ile üreticiden tüketiciye ulaşmaktadır. sofralara ulaşmasını sağlamaktadır. Sofralardan eksik etmediğimiz çay, market raflarında yüksek fiyat ile alıcısını beklerken, üretici ise bu süreçte en az payı alan kişi olmaktadır. Bu konuda ise hem üreticiler hem de tüketiciler ciddi anlamda şikayetçi olmaktadırlar. Ancak tüm çabalara rağmen çay fiyatları hem üreticide hem de tüketicide istenilen seviyelere ulaşamamaktadır. Çay üretimi 5 farklı aşama ile üreticiden tüketiciye ulaşmaktadır.

Çayın Kalitesini Etkileyen En Önemli Faktör Nedir?
Üretim süreci hiç de kolay olmayan çay için üreticiler ciddi çaba sarf etmektedirler. Özellikle de Karadeniz’ in yamaç ve dağlık bölgelerden oluştuğunu düşünürsek ve çayın da genellikle dağda yetişmesi çay üreticilerinin ne kadar zorlu süreçlerden geçerek çayı elde ettiklerini anlayabiliriz. Sofralarımıza kadar gelen ve eksik olmayan çayın kalitesi özellikle de tiryakiler için çok ama çok önemlidir. Tiryakiler içtikleri çayın damak tadına uygun olmasını isterler. Bu nedenle de çayın modelini, markasını bile değiştirirler. Her yerde çay içemezler ve istedikleri o tadı alamazlar. Çayın kalitesini artıran en önemli faktörler ise üretim sürecidir. Çayın kalitesini artıran faktörlerin başını çeken toplama tekniği kaliteli çay elde etmeyi sağlamaktadır. Bahçelerden toplanan çay yaprakları kısa sürede kurumasına fırsat vermeden fabrikaya ulaştırılır. Daha sonra ise burada gerekli operasyonel çalışmalar hemen başlatılır. Bu nedenle de çayın kalitesinde ki ne önemli detayın çayın yaprakları kurumadan üretime ulaştırılmasını görmekteyiz. Yaprakların canlılığını koruması ve taze şekilde fabrikaya ulaştırılması sonrasında çay tüketiciye ulaşacak operasyon başlatılır.
Çayın Kalitesini Bozan Etkenler Nelerdir?
Üretici çayı elde edene kadar oldukça zorlu süreçlerden geçmektedirler. Bu süreçte gerek dağlık alanda çayı taşımak olsun, gerekse inip ve çıkarken olsun zorlu bir süreçten geçilir. Tüm çalışmaların tek amacı var kaliteli çayı elde edebilmek ve çayı fabrikaya gönderilecek hale getirmektir. Çayın kaliteli şekilde fabrikaya ulaşmasını isteyen üreticiler asla ama asla güneşe maruz bırakmadan çalışmayı sürdürmektedirler. Bu süreçte eğer toplanan çay yapraklarına güneş değerse çayın kalitesi ciddi anlamda düşer ve zarar görür. Bu da başta fabrikaya satılan çayın fiyatını ve kalitesini olumsuz yönde etkiler. Olumsuz bir şekilde etkilenen çay üreticinin sanını sıkmaya yetmekte ve artmaktadır. Bu gibi bir durum ile karşılaşan üreticiler çay fiyatları konusunda olumsuz bir düşünceye kapılırlar. Çay fiyatlarının düşmesi üreticilerin gelirlerini ciddi anlamda düşürmektedir. Profesyonel ortamda üretilen çay fabrikada oldukça modern ortamda tüketiciye ulaşmak için işleme girmektedir. Tüketici alacağı çayın kalitesine ve tadına dikkat ederek satın almakta ve gün boyu çay keyfi yapmaktadır. Gün içinde çay seven biri akşama kadar çok sayıda bardakta çay içmektedir. Çayın tadı ve sıcaklığı özellikle de kış aylarından insanın içini ısıtmaktadır.

2011 yılında ki verilere baktığımızda dünya ülkelerinde ki çay üretim sıralamasını ve oranlarını görebilmekteyiz. Dünya da çay üretiminin en çok olduğu ülkelerin başını Türkiye çekmektedir. Bu kapsamda dünya sıralaması altta ki verilerde sunulmaktadır. Bu sıralamada görülmekte ki ülkemizde ki çay üretimi diğer dünya ülkelerine göre oldukça yüksektir. Ancak halk arasında olan genel yanlış bilgi dünyanın en çok çay üreten ülkesiyiz algısı kırılmaktadır. Bu kapsamda Çin dünyanın en çok çay üreten ülkesi konumunda ki yerini almaktadır. Sırası ile de Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve sonra da Türkiye gelmektedir.

  • Çin        
  • Hindistan           
  • Kenya  
  • Sri Lanka            
  • Türkiye               
  • Vietnam             
  • İran      
  • Endonezya        
  • Arjantin              
  • Japonya             
  • Tayland              
  • Bangladeş         
  • Malavi 
  • Uganda              
  • Tanzanya           
  • Myanmar          
  • Ruanda               
  • Malezya             
  • Zimbabve          
  • Nepal  

Çin, çay üretimi konusunda diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında açık ara dünya birincisi konumundadır. Bunun yanı sıra ise çin den sonra Hindistan yine büyük bir üretim miktarıyla takip etmektedir. Birbirine yakın olan ülkelerin üretimlerinde yakın bir fark dikkatleri çekiyor. Kenya ve Sri Lanka‘nın ardından beşinci sırada ise Türkiye yer alıyor. Bu rakamlara baktığımızda Çin Dünyanın en çok çay üreten ülkesi olurken ülkemizin Karadeniz bölgesi ise 4. Sıra da yer almaktadır. Çin toplam çay üretiminin %30’dan fazlasını üreterek dünyanın yükünü çekerken, Türkiye ise %5 civarında bir üretim yaparak bu yükü çin ülkesine göre daha az almaktadır. Türkiye’nin 1961 yılından sonra çay üretimi verilerine ve grafiğine bakarsınız, Türkiye’de yıllık çay üretimi grafiğini incelemek yeterlidir.

İl Çay Üretimi Ve Bugün
Yıllar boyunca Karadeniz bölge halkı için önemli gelir kaynaklarına ev sahipliği yapmıştır. Üstelik en çok ilgi gören çay fiyatları pek beğenilmese de ülkenin ve bölgenin önemli gelir kapısı olarak kabul ediliyor. İlk olarak 6 yıl önce Rize ilinde çay üretimi gerçekleşmiştir.  Çay üretimi yıllar boyunca ciddi üretici kitlelerine ulaşarak bölgenin en önemli gelir kapılarından biri olmayı başarılmıştır. Bu kapsamda bölgede yer alan Artvin, Trabzon, Giresun, Rize, ve Ordu şeridini kapsayan alanda hayatını sürdüren 250 bin ailenin geçim kaynağı olmayı başarmıştır. Her yıl bu oran ciddi oranda artarak büyümekte ve yöre halkı için en önemli gelir kapısı olmayı başarmıştır. Yöre halkı, Karadeniz’in eğimli arazi yapısı olması nedeni ile dağların eteklerine de kurulan bahçelerde yetişen bitkiye, uzun süre “yeşil altın” adını vermişler ve üretimi sürdürmüşlerdir. Dünden bugüne baktığımızda çay üretiminde bahçe alanında pek bir değişiklik olmadı. Bundan 60 yıl önce çay nasıl toplanıyorsa, pek bir değişiklik olmasa da küçük değişiklikler ile üretimi neredeyse aynı şekilde süre gelmektedir. Kadını ile erkeği ile yıllardır çay üretimi öyle ya da böyle bir şekilde yapılmaktadır. Ancak çay üretimi hiç de kolay bir süreç değildir. Çay üretimi yapan yöre halkı sırtlarına aldıkları 100’er kiloluk çay çuvalları ile yüksek dağ tepelerinden aşağılara çay taşımaktadırlar. Oldukça zor bir süreç olan bu operasyon sonucunda çayı alan firma çay fiyatları konusunda üretici fiyatların artmasından yana olduğu biliniyor. Kocaman çay makasları hem ağır hem de kullanması zordur. Çay toplarken bunları sallamak, dik yamaçları tekrar tekrar tırmanmak kolay bir süreç asla değildir. 100 kiloya kadar varan çay yükünü sırtına alarak sağlığından olmamak neredeyse imkansız. Doğu Karadenizlileri. Onlar “yeşil altın” dedikleri çay, bugün ekonomik verimini kaybetmesine de halk gerçek anlamda fazlası ile öfkeli.
Çayın Tarihi
Türkler, M.S. 5.yy.’da çay ticareti yaptıkları tarihte bilinse de, tarihi göçlerle de çayın Anadolu’ya gelmediği tarih kitaplarından biliyoruz. Bu nedenle de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde köklü olarak kahve tüketim alışkanlığı oluşmuştur. Öyle ki kahve tüketimi gerçek anlamda yayılmış ve bir kültür halini almıştır. Üstelik adını da türk kahvesi diye isimlendirmişiz.
Doğu Karadeniz’in “makus talihi”ni değiştiren ve de çok ciddi bir ekonomik yapılanmaya girmeyi sağlayan çay yani eski adı ile yeşil altın yıllarca bölgenin altını konumunda idi. Bir devri başlatan gelişmenin ise tarihi incelediğimizde, 1917 yılında Halkalı Ziraat Okulu mühendislerinden biri olan Ali Rıza Erten’in Batum ve Kafkasya’daki incelemeleri olduğu da bilinmektedir. Aynı toprak yapısı ile ve de bitki örtüleri aynı olan Doğu Karadeniz’de çayın yetişeceğinin bilgisini ve müjdesini vermiştir. Yaptığı incelemelerde çay yetiştirilebileceğini raporla hükümetine bildiren Erten’in bu tespiti, çok kritik dönemde dikkate alınmasını sağladı. Bölge halkı yaşanan yoğun yoksulluk ve işsizlik nedeniyle iş imkanlarına sıcak bakıyordu. Ancak bu rapor öyle bir zamanda geldi ki bölgenin gelişmesine büyük katkı sağlayacağından devlette rapora kulak verdi ve desteklerini esirgemedi.
Bu rapor ve devletin olumlu yaklaşımı ile Türkiye’deki yurdunu çay bulmuş oldu. İlk çalışmalar sonrasında olumlu sonuçların ortaya çıkması ile, 1924 yılında 407 sayılı kanun çıkarılarak, başlatılan çay üretimi çalışmalarının da başına Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin getirilmiş oldu. Ayrıca Rize ili ve Borçka ilçesinde de yeni çay fidanı yetiştirilmeye başlanarak geleceğin yatırımı yapılmaya başlanmıştır. Ülkemiz çaycılığının tüm dünya tarafından bilindiğini herkes bilmektedir. Evimizde ya da etrafımızda mutlaka bir çay seven vardır. Hatta çevremizde aramaya gereke yok bizzat bu yazıyı okuyan siz çay tiryakisi olabilirsiniz. Bugüne kadar dört evreden geçerek çay bulunduğu değere ulaştığı da söylenir. İlki, 1924 yılında çıkarılan kanunla deneme evresi başlar. 1983 yılında ise KİT’e dönüştürülen Çaykur’un tekel olma özelliğine de 1984 yılında artık tamamen son verilir. Çayda “serbest piyasa” dönemi başlatılarak çay üretimi bölge halkı tarafından yaygın şekilde tercih edilmesi sağlanmaktadır. Yaygın şekilde kullanılması için devlet desteği çok etkili olmakta. Günümüzde 774 bin dekar alan ki bu veri 2011 yılına ait bir veridir. Bu sayının üzerinde 204 bin üretici aile ile beraber yaklaşık 1 milyon kişi çay tarımı yaparak hayatlarını sürdürmektedirler.

Soldurmayı Etkileyen Başlıca Faktörler
Teknelere verilen havanın sıcaklığı çayın kalitesini etkilemektedir. Yaş çayın tazeliği, ıslaklık durumu, hava ve çalışma koşullarına göre ortam sıcaklığı ile 38oC arasında olması da çayın kalitesinde ki önemli faktörlerdendir. İdeal yapay soldurma sıcaklığı düşük rakımlarda 38°C, yüksek bölgelerde 32°C'yi geçmeyecek şekilde ayarlanır. SİYAH ÇAY NEDİR?
Camellia Sinensis tüketim amacı ile çay uygun bir bitki olarak kabul edilmektedir. Bu bitkinin de çeşitli aşamalardan da geçerek son halini alması ile siyah olmakta ve adını almaktadır. Peki, Goran Tee’nin de çaylarının da tamamını ifade eden Seylan çayı ve diğerleri hangi aşamalardan geçerek siyah rengini alır.  Siyah çay, soldurma, kıvırma, oksidasyon, kurutma ve tasnif olmak üzere toplam beş aşamadan geçerek üretilmektedir. Bu aşamaların doğru ve eksiksiz yapılması çayın kalitesini doğrudan doğru etkilemektedir. Çayın kaliteli şekilde fabrikaya ulaşmasını isteyen üreticiler asla ama asla güneşe maruz bırakmadan çalışmayı sürdürmektedirler. Bu süreçte eğer toplanan çay yapraklarına güneş değerse çayın kalitesi ciddi anlamda düşer ve zarar görür. Bu da başta fabrikaya satılan çayın fiyatını ve kalitesini olumsuz yönde etkiler. Olumsuz bir şekilde etkilenen çay üreticinin sanını sıkmaya yetmekte ve artmaktadır. Bu gibi bir durum ile karşılaşan üreticiler çay fiyatları konusunda olumsuz bir düşünceye kapılırlar. Çay fiyatlarının düşmesi üreticilerin gelirlerini ciddi anlamda düşürmektedir. Profesyonel ortamda üretilen çay fabrikada oldukça modern ortamda tüketiciye ulaşmak için işleme girmektedir. Tüketici alacağı çayın kalitesine ve tadına dikkat ederek satın almakta ve gün boyu çay keyfi yapmaktadır. Gün içinde çay seven biri akşama kadar çok sayıda bardakta çay içmektedir. Çayın tadı ve sıcaklığı özellikle de kış aylarından insanın içini ısıtmaktadır.
Tüm bu süreçte üretici elde ettiği çay bitkisinden alacağı kazanca bel bağlamakta ve tüm planlarını ve muhabbetlerini buna göre yapmaktadırlar. Çaya verilecek olan fiyat nedeni ile üreticiler her yıl olduğu gibi bu yıl da ve bundan sonraki yıllarda da istenilen fiyatı alamayacaklardır. Bölge ekonomisine büyük katkıları olan çay ve diğer etkenler ile Trabzon ve bölge ciddi kalkınma aşamasına girmiştir. Gelir düzeyi artıran faktörlerden biri olan çay, fındık ve deniz ürünleri halkın gerçek anlamda gelir kaynakları olarak dikkat çekmektedir. Elde edilen çay fiyatları tüm yılın birikimini ve kazancını teşkil edeceği için çay üretimi halk için önemli konumda ki yerini korumaktadır.